Ebru sanatını seramiğe uyguluyor

NEVŞEHİR (AA) - BEHÇET ALKAN - Nevşehir'in el sanatlarıyla tanınan Avanos ilçesinde asırlardır sürdürülen çanak ve seramik üretimine yeni bir tarz katan Noyan Yayla, ebru sanatı ile seramik tabaklara işlediği desenlerle özgün eserlere imza atıyor.

İlçede kendisine ait çini ve seramik atölyesinde faaliyet sürdüren Yayla, ebru sanatından ilham aldığı çalışmaları seramik üzerine uyguluyor. Suya batırılarak ıslatılan seramik vazo ve tabaklara çini boyalarını damlatarak fon oluşturan Noyan Yayla, üzerine çizdiği figürlerle ortaya, ikincisinin üretilmesinin mümkün olmadığı el emeği eserler çıkarıyor.

Yurt dışından gelen turist ve koleksiyonerlerin ilgisini çeken eserler üreten Yayla, ressam olan babasına ait boyaların üzerinde biriken renkli yağ tabakalarından küçük yaşlarda resim oluşturmaya çalıştığını, yıllar sonra tanıştığı çini boyalarıyla hayalini kurduğu fon ve desenleri ortaya çıkardığını anlattı.

Bölgede yüzyıllardır devam eden çanak ve seramik çalışmalarında geleneğin ötesine geçmek için gayret gösterdiğini aktaran Noyan Yayla, 25 yıldır sanatına yeni tarzlar katabilmek için emek harcadığını belirterek, "Bölgeye özgü eserleri geleneksel malzemeyle geleneğin ötesine taşıdık. Yüzyıllardır kullanılan malzemeden yeni soluklu işler yapıyoruz." dedi.

Türkiye'ye gelen turistlere yıllarca sanat atölyelerinde lale, karanfil gibi benzer figürler içeren ürünler sunulduğunu dile getiren Yayla, yeni tarz ürünlerin müşteri açısından daha cazip olduğunu kaydetti.

- Çanak ustaları çırak bulamıyor

Noyan Yayla, ustalık gerektiren sanatlarda en büyük sıkıntının çırak yetişmemesinden kaynaklandığına da dikkati çekerek, sanatın altın bilezik olduğunu vurguladı.

Yeni neslin çabuk ve emek harcamadan para kazanmak istediğinden yakınan Yayla, "Türkiye'de tüm ustalık gerektiren sanatlarda çırak bulma sorunu var, bizden sonra ne olacak merak ediyoruz." diye konuştu.

Gençlere meslek sahibi olmaları tavsiyesinde bulunan Noyan Yayla, şunları söyledi:

"Gençlerin, meslek sahibi olmak ile iş sahibi olmak arasındaki farkı anlamaları lazım. İş sahipleri gün gelir parasız kalabilir ama meslek sahipleri parasız kalmaz. Ustalık gerektiren işler meslek sahibi olmaktır. Elleriyle iş yapmaktan çekinmesinler hem insanı tevekkül sahibi yapar hem de olgunlaştırır. Gençler masabaşı iş yerine, kabiliyetleri üzerine yoğunlaşmalılar. Bu memleket bizim, yarın bu atölyelerde birilerine ihtiyaç olacak."