Gıda enflasyonu son 4 yılın en düşük seviyesine geriledi
-Gıda ve alkolsüz içeceklerde fiyat artışları geçen yıl yüzde 5,65 ile son 4 yılın en düşük seviyesine gerilerken, söz konusu grupta aralıkta TÜFE'deki artış yüzde 3,29 oldu
AA- Gıda ve alkolsüz içeceklerde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) geçen yıl yüzde 5,65 ile son 4 yılın en düşük seviyesine gerilerken, söz konusu grupta aralıkta aylık fiyat artışı yüzde 3,29 olarak gerçekleşti.
AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yaptığı derlemeye göre, geçen yılın aralık ayında tüketici fiyatları yüzde 1,64 artış gösterirken, gıda ve alkolsüz içeceklerdeki artış yüzde 3,29 olarak hesaplandı.
Yıllık bazda ise enflasyon yüzde 8,53 olurken, gıda ve alkolsüz içecek harcama grubundaki fiyat artışı son 4 yılın en düşük seviyesine gerileyerek yüzde 5,65 olarak gerçekleşti. Geçen yıl sadece gıdadaki TÜFE artışı yüzde 5,44 olarak belirlenirken, alkolsüz içeceklerdeki fiyat artışı yüzde 8,35 olarak kayıtlara geçti.
Gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki fiyat artışları 2012'de yüzde 3,9 iken, 2013'te yüzde 9,67'ye, 2014'te yüzde 12,73'e çıktı. 2015'te ise söz konusu gruptaki TÜFE yüzde 10,87 oldu.
Bu grubun enflasyon sepetindeki ağırlığı 2015 yılında yüzde 24,25 iken, geçen yıl yüzde 23,68 olarak hesaplandı. Söz konusu grubun 2016'da toplam fiyat değişimine yıllık etkisi ise yüzde 1,34 oldu.
Aylık bazda değerlendirildiğinde, 2016 yılında en yüksek fiyat artışı ocakta yüzde 4,28 olarak görülürken, fiyatlar şubat ayından itibaren düşüşe geçti. Haziranda yüzde 1,16, temmuzda ise yüzde 3,15 fiyat artışı görülen söz konusu grupta, genel hasat dönemlerine denk gelen ağustosta yüzde 1,92, eylülde yüzde 0,70 düşüş kaydedildi. Söz konusu harcama grubundaki TÜFE ekimde yüzde 1,76 artarken, kasımda yüzde 0,58 geriledi. Aralık ayında ise kötü hava koşulları nedeniyle fiyatlar yükseliş trendine girdi ve yüzde 3,29 olarak gerçekleşti.
- Ekonomistlerden enflasyon değerlendirmesi
Ziraat Bankası Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, son açıklanan verilerde beklentilerden çok yüksek bir enflasyonla karşılaştıklarını belirtirken, gıda fiyatlarındaki oynaklığın yeniden ortaya çıktığını söyledi.
Bu dönemde tütün ürünlerindeki vergi düzenlemesinin etkisini de gözlemlediklerini ifade eden Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Gıda enflasyonunda aylık artış enflasyona 79 baz puan katkı sağladı ve aylık artışın yaklaşık yarısını oluşturdu. Vergi düzenlemesi ise tütün ürünlerinin 37 baz puan katkısıyla sonuçlandı. İlaveten artan ham madde fiyatları ve yükselen döviz kuru da yavaş yavaş fiyatlara yansımakta. Petrol fiyatlarının varil başına 55 doların üzerindeki seyri, ulaştırma enflasyonunun aylık 29 baz puan katkısını sağladı. ÜFE'nin kasım ayında yüzde 2 artmasının ardından aralık ayında da yüzde 3 artması yılın ilk çeyreğinde TÜFE enflasyonunda yukarı yönlü baskıları güçlendireceğe benziyor. Bu yıl enflasyonla mücadelede sıkı para politikası, gıda komitesinin tedbirlerinin etkisini göstermesi ve döviz kurunda istikrara ihtiyaç bulunuyor. "
- "2002'den beri en yüksek aralık ayı enflasyonu"
Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı da endeksin yayımlanmaya başladığı 2002'den beri en yüksek aralık ayı enflasyonunun görüldüğünü belirterek, bunda ilk olarak taşıt, alkol ve tütün üzerindeki vergilerde yapılan artışın etkili olduğunu söyledi.
Gıda enflasyonunda ise kötü hava koşullarının etkisiyle artış gözlendiğine dikkati çeken Kanlı, "Geçmiş dönemlere kıyasla daha sınırlı olmasına karşın kurdaki değer kaybının enflasyon üzerindeki yukarı yönlü etkisi de cabası. Artış tüm ürünler geneline yayılmış görünüyor, öyle ki tüketim sepeti içindeki 12 ana ürün sınıfının 10’unda yıllık enflasyon artış göstermiş. Giyim yıllık enflasyonu ise kasım 2010’dan beri en düşük seviyede ve bu iç talepteki zayıflığın ne denli ciddi olduğunu bize gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Kanlı, "Merkez Bankasının sözde değil de özde fiyat istikrarına odaklanması ve ekonomide verimliliği artırarak fiyat baskısını azaltacak yapısal reformlara odaklanılması enflasyonu kalıcı olarak düşürmek için elzem olan hususlar. Aksi takdirde enflasyonun düşmesi için yine iyi yağıştan, iyi buğday hasadından vesaire medet umarız." şeklinde konuştu.
Odeabank Ekonomik Araştırma ve Stratejik Planlama Müdürü Şakir Turan ise enflasyonda aralıktaki yüksek artışın ardında vergi ayarlamalarının yanında döviz kurlarındaki yükselişin gecikmeli etkileri ve gıda enflasyonundaki yukarı yönlü düzeltme bulunduğunu kaydetti. Gıda komitesinde alınan kararların ve tarımsal üretimde devamlılığı sağlayacak yapısal reformların etkili bir şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Turan, enflasyonda ocak ayında vergi ayarlamalarının öne çekilmesiyle oluşan olumlu baz etkisi kaynaklı kademeli geri çekilme olabileceğini hesapladıklarını kaydetti.
Turan, "Fakat döviz kurlarındaki oynaklık, diğer maliyet unsurlarının baskısı ve iç talepteki kademeli toparlanmayla önümüzdeki aylarda tüketici fiyatları üzerindeki yukarı yönlü baskının devam edeceğini öngörüyoruz. Bu çerçevede genel enflasyon dinamiklerindeki bozulmanın derinleşmemesi ve 2017’de enflasyonda düşüşü sağlayabilmek için döviz kurlarında oynaklığın azalmasının önemli olduğunu düşünürken, gerekmesi halinde para politikasında ek sıkılaştırmadan kaçınılmaması gerektiğine inanıyoruz." dedi.