Tehditler Türkiye'yi çözüme itiyor

Türkiye'nin Barış Pınarı Harekâtı ABD ve Avrupa'dan tehditleri de beraberinde getirdi. Ülkemiz "öğretilmiş bir çaresizliğe" mahkum değil. Gelen tehditler ve yaptırımlar için çözüm aslında çok basit; Türkiye'nin kendi masasını kurması gerekiyor. Radikal bir değişiklikle Türkiye'nin yönü tamamen değişmeli. "Sabit kur" sistemi ise bu yolun ilk adımı olabilir. Ancak üretim devrimi tüm hamlelerin temelini oluşturuyor. Tehditler ise Türkiye'yi çözüme itiyor

Tehditler Türkiye'yi çözüme itiyor

Peş peşe gelen tehditler. Kur baskıları. Okyanusun ötesinden atılan tweetler. Ekonomi herşeye rağmen direniyor. Türkiye'ye unutturulmak istenen ise olağanüstü bir durumdan olağanüstü önlemlerle çıkılabilecek olması...

Türkiye aslında kendisine öğretilmiş bir çaresizliği yaşıyor. ABD'nin ve Avrupa Birliği'nin tehditlerinin temelinde ise sistemin korkuları yatıyor. Yani kurulan düzende Türkiye'nin bir oyuncu olması tehditlerin temelini oluşturuyor. Unutturulmak istenen çıkış yolu ise bir köşede bekliyor.

Dolar yükselirse ne olur? Borsa iflas ederse ne yaparız? Faizler çok yükselecek gibi korkularla milli çıkarlar esir alınmak isteniyor. Oysa ki Türkiye çaresiz değil. Peki sunulan o çözümler neler?

ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER

1- Üretim ekonomisine geçilmeli

2- Türkiye acilen sabit kur rejimine geçmeli.

3-Döviz kullanımı/hareketleri devletin kontrolünde olmalı.

4-Gereksiz-ikame edilebilecek ithalat önlenmeli.

5-Gümrük Birliğinden çıkılmalı.

6-Bizden alacağı olan AB kurumları, lehimize lobi faaliyeti yapmaları için uyarılmalı.

Türkiye acilen sabit kur rejimine geçmeli. Döviz kullanımı/hareketleri devletin kontrolünde olmalı.

Gereksiz yada ikame edilebilecek ithalat önlenmeli. Türkiye üretebildiklerini kendi içinde üretmeli. Gümrük Birliğinden çıkılmalı.

Bizden alacağı olan Avrupa Birliği kurumları uyarılmalı.

Peki, "sabit kur" ne anlama geliyor?

Türkiye'nin içinde bulunduğı kur rejimine 2002 yılında geçildi. Öncesinde ise dövizin alım-satımı devlet kontrolündeydi. Ta ki o meşhur dalgalı kur tartışmasına kadar. Ve sonra döviz konrol edilemez hale geldi. Piyasa kendi oyuncularını yarattı. Emekli maaşını alandan, kredisi yatan öğrenciye kadar herkes döviz bürosuna koştu. Tehlike çanları üretici için çalmaya başladı...

Fakat bu sistemde üretim devrimi hayati önem taşıyor.

Çünkü uzmanlara göre üretemeyen bir ülkenin alacağı bu tedbirler eksik ve yetersiz kalacak.

HABER: ESER GÖRKEM PAKTÜRK

KAMERA: ŞENGÜL DERİN

ulusal.com.tr

türkiye Barış Pınarı Harekatı