Doğu Perinçek: CHP Biden’a yanıtı kurultayında verdi
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ABD Başkan adayı Joe Biden’ın Türkiye’yi PKK’yla mücadelesinden dolayı mahkûm eden, Batıcı bir iktidar kurulması için muhalefete rol tayin eden küstah ifadeleri karşısında CHP yönetiminin tavrını değerlendirdi. Perinçek CHP’nin, ABD’ye ve Biden’a karşı Türkiye’nin bağımsızlığını savunmadığını, aksine Amerikancı siyasetlerini pekiştirdiğini kaydetti: “Kılıçdaroğlu,partisinin kurultayında açıkladığı 13 maddelik manifestoda‘Kürt sorunu silahla çözülmez, Mecliste çözülür’ dedi.TSK, Mehmetçik PKK’yı eziyor, bitiriyor. CHP Lideri askerimizi durdurmaya çalışıyor, PKK’nın yardımına koşuyor. İşte Biden’ın istediği yanıt.” Kılıçdaroğlu’nun cezaevindeki FETÖ’cüleri dışarı çıkarmak için yürüyüş düzenlediğini hatırlatan Perinçek, CHP’nin Gül, Davutoğlu ve Babacan ile beraberliğinin de ABD’ye verilen “göreve hazırız” mesajı olduğunu belirtti.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, dün Ulusal Kanal’da Çıkış Yolu programına konuk oldu. Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Sinan Sungur’un sorularını yanıtlayan Perinçek, ABD Başkan adayı Joe Biden’ın Türkiye kamuoyunda büyük tepki çeken küstah ifadelerini yorumladı.
Perinçek, tartışma konusu olan muhalefet partilerinin, özellikle de CHP’nin Biden’a nasıl bir yanıt vermesi gerektiğiyle ilgili şunları söyledi: “CHP yönetimi Joe Biden’e yanıtını kendi parti kurultayda verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açıkladığı 13 maddelik manifestoda “Kürt sorunu silahla çözülmez, Mecliste çözülür” dedi. Biden’ın istediği yanıt bu. TSK, Mehmetçik PKK’yı içerde ve sınır ötesinde eziyor, bitiriyor. CHP Lideri ise askerimizi durdurmaya çalışıyor, yani PKK’nın yardımına koşuyor. Biden’a “Hiç merak etmeyin ben sizin kara gücüm dediğiniz PKK’yı koruyorum” mesajını iletmiş oldu. Ayrıca PKK’nın Suriye kolu PYD’yi terör örgütü olarak görmeyen Selin Sayek Böke’yi CHP Genel Sekreteri yaparak da Biden’a ve aslında ABD’ye yanıt verdi. CHP yönetimi bu eylem ve söylemleriyle ABD’ye “ben senin emrindeyim” diyor.
CHP’NİN ABD’YE YANITI: KILIÇDAROĞLU’NUN YÜRÜYÜŞÜ
“Kılıçdaroğlu’nun‘Ortaklarımızla iktidara geleceğiz’ demesi de Biden’a, ABD’ye yanıt niteliğinde. Kim Kılıçdaroğlu’nun ortakları? Ankara’dan İstanbul’a kiminle birlikte yürüdü? PKK ve FETÖ’yle. PKK ve FETÖ’nün içeri tıkıldığı cezaevlerinin önlerine gidip bağırmadılar mı? Onlara “Sizi dışarı çıkaracağız” diye güven veren bir CHP var. Biz CHP’nin bu siyasetten vazgeçerek Türkiye’nin bağımsızlığından yanatavır almasını, isteriz. PKK ve FETÖ ile iktidara yürüme, sözde mağdurlarla hükümet olma projesini yırtıp attığında,ABD’ye Türkiyeci bir yanıt vermiş olurlar. CHP, PKK’nın siyasi kolu HDP’yle ortak olmayacağını söylesin bu yeter.”
CHP’NİN ABDULLAH GÜL’LE İŞBİRLİĞİ
Perinçek, Kılıçdaroğlu’nun “Abdullah Gül’den korkuluyor” tespitini de şu sözlerle yorumladı: “Abdullah Gül ile beraberliğin ilan edilmesi demek ABD’nin stratejileri içinde görev aldığını kabul etmek demek. AK Parti’de Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı yapmış, Gül, Davutoğlu ve Babacan gibi isimler partilerinden koptu. AK Parti bir yanda Amerikancılar diğer yanda Türkiyeciler olarak ikiye bölündü. Şimdi de CHP yönetimi, Gül, Babacan ve Davutoğlu yani Amerikancılardan yana safını seçiyor. Onları da dostları olarak belirliyor, Cumhurbaşkanı adayı yapmaya kalkıyor, bu isimler için ‘Yüzde 99 aynıyız’ diyor ve onlarla birlikte iktidara gelme planları oluşturuyor. Bununla birlikte CHP bu zamana kadar Rusya’ya düşmanlık yaparak, S-400’lerin alınmasına karşı çıkarak ABD-Atlantik cephesine bağlılığını gösteriyordu. Bu siyasetlerin ABD’nin çıkarlarıyla, beklentileriyle tam uyumlu olduğunu Biden da dile getirmiş oldu. Yine ABD’nin RAND Corporation’da da yazdığı, resmileştirdiği Türkiye senaryosunda muhalefete verilen görevler çok açık olarak saptandı. Kılıçdaroğlu da bu projelere uygun olarak Amerikancı dostlarıyla beraberliğini, Abdullah Gül’ü, Babacan’ı ve Davutoğlu’nu kendi partisine, tabanına alıştırmaya çalışıyor.”
DOĞU AKDENİZ’DEKİ MAVİ VATAN STRATEJİSİ
Vatan Partisi Genel Başkanı, Doğu Akdeniz’de yaşanan sıcak gelişmelere ilişkin de görüşlerini paylaştı: “Doğu Akdeniz’de Mavi Vatanımızı savunurken karşımıza çıkan ülkeler ABD, İsrail, Fransa ve Yunanistan. ABD’nin Yunanistan’a arka çıkan, Fransa’yı cesaretlendiren planlarını görüyoruz. ABD önce Yunanistan’ı üzerimize salıyor ve devamında bölgesel düzeyde kışkırtmalar, tezgâhlar hazırlıyor. İsrail ve Fransa ile birlikte Türkiye’yi zor duruma düşürme gayreti içinde.
Biz bu tehlikeler karşısında hiç şüphesiz önce milli gücümüze güveniyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk Donanması, Kara Kuvvetlerimiz, Hava Kuvvetlerimizin kararlılığı ve caydırıcılığı esastır. Bunun yanında söz konusu cephenin karşısında ittifak potansiyelimizi, birikimimizi değerlendirmemiz gerekiyor. Kuvvetin karşısına daha büyük kuvvetle çıkmamız doğrudur. Bu nedenle Mısır ve Suriye’yi yanımıza çekme, kazanma siyasetini hızla uygulamalıyız. Hükümetin daha önce özellikle Mısır’a karşı yanlış siyasetinden vazgeçme eğilimi var. Bu noktada Mısır’la ilişkilerimizin düzeltilmesi için daha cesur ve kararlı adımlara ihtiyaç var. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bizzat devreye girmesi gerekiyor. Mısır ve Suriye’nin menfaatleri Türkiye ile bütünleşiyor. Bu ülkelerle birbirimizin iç işlerine karışmadan işbirliği oluşturabilir ve müttefik haline gelebiliriz.”
RUSYA İLE İLİŞKİLERİN ÖNEMİ
Perinçek, Türkiye’nin Rusya’yla dostluk ilişkilerinin önemine de dikkat çekti: “Rusya, silahlı kuvvetleri açısından dünyada ağırlığı olan bir güç. Rusya ile hem Mavi Vatan’daki hem diğer bölgelerdeki çıkarlarımızın örtüştüğünü görmemiz gerekiyor. Karadeniz’den Akdeniz’e ve Umman Denizi’ne kadar tek bir cephe var. Bu bölgelerin hepsinde Rusya da Türkiye gibi ABD tarafından zayıflatılmak, çevrelenmek isteniyor. Mavi Vatan’da karşımıza çıkan ABD ve İsrail, her yerde bize karşı ve diğer ülkeleri Türkiye’ye karşı kışkırtıyor. Bu tehditleri bertaraf etmek için Rusya ile birlikte hareket etmek Türkiye’nin yararınadır. Vatan Partisi’nin bu bağlamda oluşturduğu Karadeniz – Akdeniz Barış ve Dostluk Planı’nın hayata geçirilmesi oldukça önemli. KKTC’nin tanınması, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün sağlanması, Kırım’ın Türkiye ve Rusya arasında sorun olmaktan çıkması için Vatan Partisi bu planı bölge ülkelerine de kabul ettirmeye başladı. Doğu Akdeniz’de ayrı strateji, Karadeniz’de farklı müttefik, Suriye’de başka konumlanma olduğunda bölgesel barış ve huzur için doğru bir strateji kurmamış oluruz. Bütüncül bir strateji şart. Doğu Akdeniz’de kuvvet dengeleri açısından bölgesel işbirliği çok önemli. ABD’nin bölgedeki çıkar hesaplarında odak noktası burası. Burada gelişmeler, hesaplaşmalar önümüzdeki sürecin belirleyicisi olacak.”