Türkiye karşıtlığının sonu gelmiyor
Muhafazakâr Hıristiyan Demokrat Partili olan Avusturya İçişleri Bakanı Karl Nehammer bir Türk ajanı yakaladıklarını, ajanın Avusturya’da kargaşa çıkartmak ve bölmek için Türkiye’nin görevlendirdiğini duyurdu. Haftalar geçmesine rağmen konuya dair yeni bir açıklama yapılmadı fakat bu iddia Avusturya toplumunda Türk karşıtlığına malzeme taşıdı.
Kadim Ülker/Viyana
UNUTULAN İSİMLER
Önce bir ajan konusu gündeme getirildi. Muhafazakâr Hıristiyan Demokrat Partili olan Avusturya İçişleri Bakanı Karl Nehammer bir Türk ajanı yakaladıklarını, ajanın Avusturya’da kargaşa çıkartmak ve bölmek için Türkiye’nin görevlendirdiğini haftalar önce duyurmuştu. Nerde yakalandığına, kim olduğuna, ismine, cismine dair en ufak bir açıklama yapılmamıştı. Aradan geçen onca zamana rağmen bu ajanın kim olduğuna dair hala bir açıklama henüz yapılmadı. Anlaşılan yapılacağı da yok. Basın da o günlerde içişleri bakanının açıklamalarına balıklama atladı ve ajan konusunu sayfalarına taşıdı. Böylece konu kıtlığı çeken özgür basın Avusturya toplumunda Türk karşıtlığına malzeme taşıdı.
Türkiye Cumhuriyeti Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun devreye girdi ve konuyla ilgili bilgilendirilmek istediğini ifade etti. Ceyhun haftalık News haber dergisinin 18 Eylül 2020 tarihli sayısında kendisiyle yapılan söyleşide Avusturya içişleri bakanlığı ile uyum içinde çalışmak istediğini ve konuyla ilgili hala bilgilendirilmeyi beklediğini dile getirdiği dikkat çekti.
Ajan konusu henüz aydınlığa kavuşmadan Avusturya’da Türkler ile ilgili yeni bir konu gündeme getirildi. Eylül ayının son haftasında Avusturya Türk İslam Birliği binasına yapılan saldırıyı görmezden gelen Avusturya içişleri bakanlığı yeni bir konuyu gündeme taşıdı. Konu İtalya’dan gelen Feyyaz Ö. isimli kişinin itirafıydı. Feyyaz Ö. eylül ayının son haftasında “MİT”in kendisine Avusturya’da bazı eski politikacılara ve dernek başkanlarına suikast düzenleme görevi verdiğini polise itiraf ettiği bakanlık tarafından açıklandı. Kendilerine suikast düzenlenmesi istenilen politikacılar Avusturya’da çoktan unutulmuşlardı. Gündeme gelen bu konuyla tekrar gündeme geldiler ve kendilerinden bahsedilir oldu.
FEYYAZ Ö.’NÜN ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK GİTTİĞİ KARAKOL
Suikast konusu bazı gazetelerde kısa haber olarak yer alırken, Avusturya’nın sağ muhafazakâr ciddi gazetelerinden kabul edilen Die Presse konuya geniş yer verdi. Gazete konu ile ilgili geniş bir haber analiz yazısı yayımladı. Ülkenin güvenilir gazetesi olarak bilinen Die Presse konunun ciddi olarak kabul edilmesi için olsa gerek, oldukça uzun olan yazı alışılmışın dışında dört tanınmış gazetecilerinin ismi ile yayımlandı. Yazının uzunluğu, yazarlarının tanınmış olması konunun güvenirliğini artıracağı düşünülmüş olsa gerek. “Türkiye siyasetçilere suikast mı düzenledi?” başlıklı haber analiz yazısının menşei ise İstanbul ve Viyana deniliyordu.
Yazıda da İtalya’da yaşayan Feyyaz Ö., 15 Eylül günü Viyana’da bir polis karakoluna gittiği ve orada itiraflarda bulunduğu belirtiliyor. İtalya’dan gelen Feyyaz Ö. elini kolunu sallayarak gittiği karakolda “Beni MİT politikacılara suikast düzenlemek için görevlendirdi” diyor. Politikacıların dışında bir de Alevi dernek başkanının adı geçiyor. Kendisine suikast düzenleneceği belirtilen federal parlamento eski milletvekili, Feyyaz Ö’nün suikast itirafını kendine ait internet sayfasından duyuruyor ve diğer milletvekillerini de uyarıyor. Milletvekilinin kendisinin de olaya şüpheyle yaklaştığını açıklamasına rağmen Türkiye ve Türk düşmanlığına yeterli malzeme sağlanmış oluyor. Gazeteler “MİT’in öldürtmek istediği” kişilerle görüşmeler yapıp, sayfalarında yayımlarlarken, kendi sosyal medya hesaplarında da konuyu gündeme taşıdılar. Alevi derneği ise biraz muallak bir açıklamayla olayı kınadıkları görüldü.
BLÜMEL’İN DÖNER HAMLESİ
Die Presse gazetesi konuyla ilgili 25 Eylül 2020 tarihli sayısında yayımlanan haber ve analiz yazısının üzerinden günler geçti. O günden beri konuyla ilgili bir gelişme kamuoyuna yansımamışken, 11 Ekim 2020 tarihinde Viyana eyalet seçiminde sağ muhafazakâr Avusturya Halk Partisi’nin (ÖVP) belediye başkanlığı adayı ve federal hükümette maliye bakanı görevini yürüten Gernot Blümel bir skandala imza attı. Maliye bakanı Gernot Blümel sadece Viyana’da ticari faaliyette bulunan döner büfelerinin kontrolünü istedi. Bundan sonra döner büfelerine çeşitli eksikliklerden dolayı cezalar kesilmeye başlandı. Kontrollerin sadece döner büfelerine yönelik olması manidardır. Zira kontroller sadece Viyana ve döner kebap büfeleriyle sınırlıdır. Pizza ve salam sosis satan büfeler de vardır. Bu tür büfeler sadece Viyana’da değil Avusturya’nın en küçük kasaba ve köylerinde de bulunmaktadır. Viyana dışında bulunan döner kebap büfeleri ve Viyana ve ülke genelinde bulunan pizza, salam sosis büfeleri bu kontrollerden muaf tutulmuşlardır. Kontroller ağırlıklı olarak temizlik ve makbuz verilip verilmediği konusundadır. Sadece Viyana’da döner kebap büfelerinin kontrolünün yapılması hiç şüphesiz o sektörün ağırlıklı olarak Türklerin elinde bulunması başlıca sebeptir. Başka bir neden gösterilmesi düşünülemez. Büfelerin hepsinin ortak sorunu su bağlantısının olmaması ve müşteriye makbuz verilip verilmediğidir. Bu durumlar sosis büfesi içinde, pizza büfesi içinde geçerlidir. Sadece Viyana’da ve döner kebap büfelerinin kontrolü en hafif biçimiyle ifade edecek olursak Türklere karşı açık seçik bir ayrımcılıktır. Sürekli yaşadığımız olaylardan dolayı, gazete sayfalarını korka korka açtığımız bu günlerin sonunda, bir gün Türklerden alışveriş yapmayın, işletmelerinizde Türkleri çalıştırmayın gibi ifadeler gündeme gelirse, bunlara şaşırmamak gerekir artık.