AB Bakanı ve Başmüzakereci Bozkır ABD’de
Bakan Bozkır, Harvard Üniversitesi Avrupa Araştırmalar Merkezi’nde konuştu
WASHINGTON (AA) – Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, sığınmacı krizinin Avrupa için dönüm noktası olduğunu belirterek, “Eğer Avrupa bu krizle baş edebilmede başarısızlığa uğrarsa Schengen sistemi çökecek. Daha da önemlisi bunu bir insanlık trajedisi takip edecek” dedi.
Bozkır, ABD temasları kapsamında Boston kentinde Harvard Üniversitesi Avrupa Araştırmaları Merkezi’nde “Türkiye-AB İlişkilerinin Mevcut Durumu” başlıklı bir konuşma yaptı.
AB’nin özgürlük, barış ve sorumluluk gibi bazı temel değerler üzerine kurulduğunu anlatan Bozkır, tarihi boyunca birçok zorlukla mücadele eden birliğin son dönemde avro, sığınmacı, terör tehdidi ve kurumsal krizler gibi birçok konuda zorluklar yaşadığını hatırlattı.
Bozkır, bu zorlukların AB’nin üç temel hedeflerinden olan barış, refah ve güvenlikle yakından bağlantılı olduğuna dikkati çekerek, söz konusu zorlukların bir araya toplandığında birliğin geleceğine yönelik vatandaşlarının, piyasaların ve küresel ortaklarının güvenini sarstığına vurgu yaptı.
Özellikle Avro Bölgesi’nde 6 yılı aşkın süredir etkin olan avro krizinin, ekonomik alanın yanında aşırı sağcıların, birliğe muhalif olanların ve göçmenlere karşı çıkan parti ve hareketlerin yükselişi gibi siyasi krizleri de beraberinde getirdiğini aktaran Bozkır, AB ülkelerindeki hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı ile birlik dışından olan toplumlara yönelik memnuniyetsizliğin, şimdiki sığınmacı kriziyle beraber AB’nin imajını bozduğunu anlattı.
-"Mülteci krizi Avrupa için dönüm noktası"
Bakan Bozkır, sığınmacı sorunun AB’nin limitlerini birçok kez test ettiğini ifade ederek, Avrupa bütünleşmesinin en büyük başarılarından biri olan sınırlar içinde serbest seyahat özgürlüğünün, şimdiki sığınmacı sorunuyla beraber birliğin temel çekirdeğini tehdit eden kriz haline geldiğini vurguladı.
“AB, sığınmacı krizinde ortak tutum sergilemekten uzak” diyen Bozkır, birlik üyelerinden Almanya’nın sığınmacılara açık-kapı politikasının, yakın ortaklardan Fransa tarafından dahi kabul görmediğini dile getirdi.
Bozkır, “Mülteci krizi Avrupa için dönüm noktası. Eğer Avrupa bu krizle baş edebilmede başarısızlığa uğrarsa Schengen sistemi çökecek. Daha da önemlisi bunu bir insanlık trajedisi takip edecek. Avrupa, yabancı düşmanlığı atmosferine girerse durum daha da kötüleşir. Her geçen gün katlanarak büyüyen bu kriz insanlık ve ahlakın sınavı olacak” diye konuştu.
Terör tehdidinin Avrupa’nın karşı karşıya olduğu diğer bir kriz olduğuna işaret eden Volkan Bozkır, bu noktada Ankara, İstanbul ve Paris’te meydana gelen terör saldırılarını anımsattı.
Bozkır, terör gruplarıyla herhangi bir ayrım yapılmadan mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizerek, “DAEŞ ile Nusra Cephesi, PKK, PYD veya DHKP/C arasında herhangi bir fark yok. Bunların hepsi, amaçlarına ulaşmak için terörü kullanan acımasız, suçlu organizasyonlar” değerlendirmesinde bulundu.
AB’nin aşırılıklarla mücadelede birlikte hareket etmesinin önemi vurgulayan Bozkır, birliğin, yüz yüze olduğu sorunları bir an önce çözmesi için somut adımlar atması gerektiğini kaydetti.
- Türkiye’nin AB üyeliği
Bakan Bozkır, ekonomik, siyasi, güvenlik ve kimlikle ilgili sorunların, Türkiye’nin AB’nin istikrarı, barışı ve refahı için kilit ülke konumunda olduğunu birçok kez gösterdiğini dile getirdi.
AB ülkeleri ekonomik krizle boğuşurken Türkiye’nin olağanüstü bir ekonomik performans sergilediğini anlatan Bozkır, krizden etkilenmeyen bir finansal ve banka sistemleriyle Türkiye’nin AB’ye kayda değer ekonomik kazanım getirmeye hazır olduğunu sergilediğini belirtti.
Bozkır, sığınmacı sorununda Türkiye’nin çok önemli bir rol üstlendiğini aktararak, Türkiye’deki mevcut 2,6 milyon sığınmacı için devletin 10 milyar dolardan fazla harcama yaptığını söyledi.
AB’nin, sığınmacılar Schengen sınırlarına ulaştıktan çok sonra Türkiye’nin çağrılarına kulak verdiğine dikkati çeken Bozkır, karşı karşıya olunan tüm zorlukların ortak bir gelecek için birlikte hareket edilerek çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Bozkır, Kasım 2015’te yapılan Türkiye-AB Zirvesi’nin Türkiye’nin birliğe giriş sürecini yeniden hareket geçirme taahhüdünü ortaya koyduğunu belirterek, 14 Aralık’ta “Ekonomik ve Parasal Politikalar” faslının açılmasından memnuniyet duyduklarını ifade etti.
“Bugün Türkiye-AB ilişkileri için fırsat penceresi bulunuyor” diyen Bozkır, her iki tarafın arzu edilen sonuçları elde etmek için taahhütlerinin ardında durması gerektiğini kaydetti.
Bozkır, “Müzakere sürecini başarıyla tamamlamak için ortak ajandamızı ilerletmeye kararlıyız. AB üyeliği, Türkiye için büyük bir kararlılıkla peşinden gittiğimiz stratejik bir hedeftir” dedi.
Türkiye’nin AB’ye “güçlü ve benzersiz” bir katkı sunacağını anlatan Bozkır, “AB ile son dönemde başlattığımız yeni başlangıç, Türkiye-AB ilişkileri için yeni bir öykünün de başlangıcı olacaktır. Bu, transatlantik ortaklığa kaçınılmaz bir şekilde katkı sunacaktır. Türkiye’nin AB’ye üyeliği hem Türkiye hem Avrupa hem de transatlantik ortaklık için ‘kazan-kazan-kazan’ durumudur” yorumunu yaptı.