Doğu Perinçek: Obama alayları kurulabilir mi?
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ABD Başkanı Barack Obama’nın 3 Ekim Cumartesi günü yaptığı “İçinde PYD’nin de olduğu Kürt grupları düzenli orduya dönüştürmek” ile ilgili açıklamasını değerlendirdi.
Perinçek’in açıklaması şöyle:
Obama, 3 Ekim 2015 Cumartesi günü, PKK’nın Suriye kolu PYD savaşçılarından oluşan silahlı birlikler kuracaklarını ilan etti. Hatta Kolordu düzeyinde olacakmış. Anlaşılan Okyanus’un ötesinden her şey on kat büyük gözüküyor.
Münafık Kardeşlerden ABD savaşçısı oluşturma girişimi yürümedi. Şimdi ABD, PKK/PYD’nin ve Barzani’nin peşmergelerini birleştirerek “Kürt Koridoru”nda yeni bir askerî güç kuracakmış.
Obama, “Kürt alayları” kurabilecek mi, o alayları nerede örgütleyip, nerede eğitecek ve kimin üzerine sürecek?
IŞİD ile savaş, ABD’nin gerçek hedeflerini perdelemek için kullanılıyor.
ABD’nin ve İsrail’in bölgedeki planları Kürdistan’ı kurmak idi. Taktik planda çeşitli oyunlar oynuyorlar, ancak stratejik düzlemde düşmanlarını belirlemişlerdi:
Türkiye, Suriye, Irak ve İran. Artık Rusya ve hatta Çin de var o “düşman” tanımı içinde.
ATEŞE SÜRÜLME GÖREVİ
Obama alaylarının işi çok zor. ABD ve İsrail’e mecbur konumda bulunan Barzani bile, ateşe sürülmeyi kabul etmez. PKK/PYD ise, artık bölgede ABD’nin ve İsrail’in amaçları için yeterli bir kuvvet değildir. Hadi yanına Suudi Arabistan’ı, Katar’ı ve bir takım şeyhlikleri de koydu diyelim. Hele Münafık Kardeşlerin Suriye’de de yenilmesinden sonra, Obama’nın Kürt Alaylarının savaş cephesinde heder olmaktan başka yapabileceği bir iş gözükmüyor.
En önemlisi Kürt halkı ateşe sürülmeye razı olmayacaktır. Sonunda yanmaktan başka kazanç yok. Daha önemlisi, bölge haini olmayı bu medeniyet topraklarında hiç kimse kabul etmez.
Buradan Barzani’ye ve bütün Kürt örgütlerine çağrıda bulunuyorum: Obama’nın savaş alaylarında görev kabul etmeyeceklerini açıklasınlar.
ABD’NİN TÜRKİYE VE SURİYE’DEKİ ÇIKMAZI
ABD, PKK/PYD Alayları kurarak, bölgede hangi güçleri hedef alır ve hangi güçlerle yan yana gelir? Hesaplar, ABD’nin çıkmazını yansıtıyor.
ABD, Tayyip Erdoğan’ı, İsrail’in, Suudi Arabistan’ın, ÖSO, El Fetih, El Nusra gibi terör örgütlerinin yanına koyabiliyordu ama PKK/PYD ile aynı mevziye yerleştiremez. Kaldı ki, Türkiye’de AKP saltanatının sonu gelmiştir. ABD’nin Türkiye’de PYD ile ittifak kurdurabileceği bir seçenek üretme şansı yoktur.
Kılıçdaroğlu CHP’sinden hiçbir durumda iktidar çıkmaz. Washington yönetimi, Kılıçdaroğlu ile Davutoğlu ve Abdullah Gül’ü bir koalisyonda birleştirse bile, artık hiçbir hükümeti PKK/HDP/PYD ile bir araya getiremez. 24 Temmuz’dan bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Bölücü Terör Örgütünün belini kıran mücadelesinden sonra, ABD’nin Türkiye himayesinde Kürdistan planı da çökmüştür.
ABD, Suriye’ye yaklaşıp, Beşer Esat yönetimini PKK/PYD ile yan yana getirip Türkiye’ye karşı kullanabilir mi? Belki böyle dolaplar çevirmeyi hayâl edecek kadar perişan durumda olabilirler, ancak böyle bir şansları da bulunmuyor. Obama, hangi dalavereyi çevirirse çevirsin, Suriye’nin Irak, İran ve Rusya ile oluşturduğu cepheyi parçalayamaz ve Suriye’yi İsrail ile aynı cepheye sokamaz.
Bu koşullarda Obama, Kürt Alaylarını kiminle kuracak?
Obama’yı fena kandırıyorlar ya da Obama birilerini kandıracağını sanıyor.
KAĞIT ÜZERİNDEKİ SAVAŞ GÜCÜ
ABD’nin plan yapma özgürlüğü vardır. Ama planı uygulamaya kalktığı zaman, olanaklar ve mecburiyetler sorunu ile baş başa kalır.
Obama’nın Kürt Alayları, ancak kağıt üzerinde kurulabilir. ABD, piyon savaşını da kaybetmiştir ve artık piyon bulmakta zorlanacaktır.
Bölgemiz Kürtlerine artık kimse “Biji Obama” diye bağırttıramayacaktır.
Hiç kimse, yenilen gücün son macerasında ateşe sürülecek kadar akılsız olamaz.
ABD’NİN VE İSRAİL’İN MECBURİYETLERİ
Obama’nın önünde, çılgınlık yapamayacağına göre tek bir seçenek kalmıştır: Bölgede oluşan durumu kabul etmek. Bölge ülkelerinin bütünlüğünü içine sindirmek. Bu koşullarda bölge ülkeleriyle iyi ilişkiler geliştirmek için yeni bir sayfa açmak. Mecburiyetler bunlar. Hele büyük devletler, mecburiyetlerin hesabını daha büyük olanaklarla yapmak durumundadırlar.
Peki İsrail ne yapacak?
O da, ABD hangi mecburiyetlerle karşı karşıya ise, o mecburiyetler çerçevesi içinde çözümler bulacaktır.
Başka çareleri yok!
ulusalkanal.com.tr