Türk ırkı değil, kültürü
İnsanlığın bugün geldiği aşamada bir Türk Milleti vardır. Fakat bir Türk ırkından söz etmek yanlıştır. Farklılıklardan söz edeceksek konuşacağımız konu 'kültür' olmalıdır.
Engin Us
Doğu Bey yine bir vazife verdi. “Irk” sözcüğünü tartışmamızı istiyor.
Kendimi Atatürk’ün ölmeyi emrettiği askerlerden biriymişim gibi hissediyorum. Antropoloji tahsil etmiştim. Bu tam da benim üstleneceğim bir görev diye düşündüm. Şu an saat 22.00 ve klavyenin başına oturdum. 30 yıldır kapağını açmadığım Antropoloji kitaplarımı yanıbaşıma koydum ve vazifeye başladım.
Irk nedir? Büyük, çok büyük soru. Yaklaşık iki yüzyıldır batı merkezli kültür kuramcıları bunu tartışıyor. Öyle bir tartışılıyor ki üstelik araya “Irk” sosuna bulandırılmış Dünya savaşlarını bile sokuyorlar. Yani siyasete ve elbette çıkarlara ve güçlünün hukukuna fazlası ile bulaştırılmış bir tartışma bu.
Büyük Larousse ansiklopedisi “Irk” maddesinde birinci açıklama olarak şu karşılığı yazıyor. “İnsan türünün altbölümü”. İkinci açıklama olarak ise “coğrafi uzaklık ya da ıslah ve ayıklanma yoluyla aynı hayvan türünün alt bölümlere ayrılmasıyla ortaya çıkan topluluk”. (1)
Bu ansiklopedik tanımlama gereğince, işe başlarken en başa “tür” olarak “İnsan” yazdıktan sonra, İnsan Türünü altbölümlere ayırmamız gerekiyor. eğer ille de insan türünü altbölümlere ayıracaksak karşımıza sadece üç “ırk” çıkmaktadır. Beyaz Irk, siyah ırk(negroid) ve sarı ırk(mongoloid).
Henry Thomas Bukle (1821–1862.İngiltere), “Introduction to the History of Civilization in England” adlı eserinde “İnsanları güçlü olarak etkileyen dört temel fiziksel faktör vardır. Bunlar iklim, gıda, toprak ve tabiatın genel yapısıdır. Fiziki kanunların incelenmesiyle bir ülkenin milli yiyeceğinin ne olabileceğine karar vermek mümkündür” (3)diyor.
İnsan türünün üç ana ırka nasıl ayrıldığının özetidir bu fiziksel faktörler. Bu açıklamanın da bilimsel olduğunu kabul etmemiz gerekir. Evet doğa insanı şekillendirir, ırklar vardır ve ırk sorunu esasen bir şekil sorunudur.
Divan ı Lügat-i Türk'teki dünya haritası
Konu kültür olmalıdır
Levi-Strauss Irk Ve Tarih adlı eserinde “Kültürlerin sayısı ırklara oranla çok daha fazladır, birisi binlerle diğeriyse yalnızca birimlerle ölçülür; aynı ırktan insanların yoğurduğu iki kültür, ırk olarak birbirinden uzak iki topluluğun kültürleriyle aynı oranda, hatta daha da farklı olabilir” diyor. (5)
İlle de insan türü arasında ayrılıklardan, farklılıklardan söz edecek isek konuşacağımız konu “kültür” olmalıdır. Bu konuyu ise seviyorum ben. Bilimsel Sosyalist Dünya görüşüme çok uygun düşüyor. Doğu Bey’in sevdiğine de eminim...
Türk ırkından söz etmek yanlış
Kültürlerin ise sınıflandırılması, isimlendirilmesi bilimsel bir sorun olduğu gibi aynı zamanda İnsan türünün kendini ve diğerlerini adlandırması, tanımlaması anlamında yine bilimsel fakat bu sefer bir olgudur. İnsan türü nasıl yanındaki diğer insana iletişim ihtiyacı açısından bir isim tanımlarsa, insan grupları da diğer grupları adlandırır. Bir kültürün diğerini anması ve tanıması ancak bu yolla mümkün olabilir. Önceki tür üretim ilişkilerinde karşılaşan iki insanın birbirlerinin “boylarını”, “aşiretlerini” sormaları tarihsel gerçekliktir ve bu tanıma, tanınma ihtiyacına işaret eder. İnsanlığın
Kapitalizm sonrası aşama
Kapitalizm ile birlikte millet olma çabası ise sonraki aşamadır. İşte bu aşamada Alman, Rus, Türk, Arap, Fars, Çinli tanımlaması önem kazanır. Millet olma yolunda kendi kendinize veya diğerlerinin size ne dediğinin, nasıl adlandırdığının elbette Millet olarak anılma karşılığı vardır. Bir önceki veya daha da önceki üretim ilişkilerinin olduğu dönemde ki isimlendirmeler ile anılmakta mümkündür. Örneğin “Türk” Bilge Kağan’ın ailesinin ismidir ve insanlığın bugün geldiği aşamada bir “Türk” Milleti vardır. Fakat bir Türk ırkından söz etmek yanlıştır.
Orhun Anıtları-Bilge kaan Yazıtı
'Bir siyahi Türk'üm diyebilir'
Beyaz ırk olarak tanımlanabilecek ve kendisini “Türk” olarak tanımlayan ve diğerlerince de “Türk” olarak tanımlananlar olabildiği gibi sarı ırk(mongoloid) olarak tanımlanabilecek ve kendisine Türk diyen ve öyle anılanlar da var. Aynı şekilde siyah ırk(negroid) olarak teşhis edebileceğiniz biri kendisini “Türk” olarak tanımlayabilir ve öyle de tanınır. Sonuç olarak örneğin “Türk” ismini bir ırkı tanımlamak için kullanmak yanlıştır ve fakat “Türk” ismini çok büyük bir coğrafyada çok büyük sayıda insanı içinde barındıran çok büyük bir “kültür” olarak tanımlayabiliriz. Bilimsel gerçeklik buna işaret etmektedir. Çok büyük insan, bende pamuklar içinde bakım isteği uyandıran olağan üstü beyni ile Yalçın Küçük Hoca’mın çok sevdiği Onomastik(isimbilim) açıdan 23 bin boy, oymak ve obanın Türk Kültür dünyası içinde yer aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz.(6)
Anne tarafımdan...Baba tarafımdan...
Örneğin benim ana tarafım Karapapak, baba tarafım Ahıska’dır. Karapapak veya Ahıska olmak bir boy veya aşiret kısaca insanlığın bir önceki üretim ilişkilerinin, feodal veya avcı toplayıcı olduğu döneme dair tanımlamalardır. Millet tanımlaması olarak kullanmamak gerekir.
Türk kültürü demek...
Bütün bunlardan hareketle Türk Milletinin bir ırk olarak tanımlanamayacağını, böylesi bir tanımlamanın yanlış olacağını söyleyebiliriz. Fakat Türk Milletinin de ait olduğu Türk Kültürünün yaşandığı çok büyük coğrafya nedeni ile rahatlıkla bir Türk Kültür Çevresinden söz edebiliriz.
Son olarak, Prof. demeye şahit ister Yasin Aktay’ın “Türk Irkı Yoktur” sözünün bu denli tepki almasını son derece doğal karşılıyorum. Çünkü Yasin Aktay Türklüğe; “Türk Tarihinin hakkından gelmek” olarak kısaca tanımlayabileceğimiz barbar Batı saldırısı ile aynı mevziden saldırmaktadır. Yasin Aktay’ın gözündeki gözlük bilim gözlüğü değildir ve fakat Ümmet gözlüğüdür. O pencereden Türklüğe bakarsanız elbette hayali İslam Ümmetinden başka bir şey göremezsiniz.
Derin saygılarımla.
Kaynaklar:
Büyük Larousse 11.cilt S.5479
İbn Haldun’da Uygarlıkların Yükselişi ve Çöküşü-Turan Dursun-Ümit Hassan S68
Aile Antropolojisi ders notları- M. Aydın S14
Irk ve Tarih- Claude Levi-Strauss S14
Irk ve Tarih- Claude Levi-Strauss S34
Türk Onomastikası- L.N. Lezina- A.V.Superanskaya Kapak
Felsefi Antropoloji - Prof. Dr. Takiyettin Mengüşoğlu S23
Aydınlık