Balyoz tutsağı komutanlardan sert açıklama: O bayrak için...

Balyoz tutsağı komutanlardan sert açıklama: O bayrak için...

Balyoz tutsağı komutanlardan sert açıklama Maltepe Askeri Cezaevi'ndeki Balyoz hükümlüsü komutanlar Diyarbakır 2'nci Hava Kuvvet Komutanlığı'nda Türk bayrağının bir gösterici tarafından indirilmesiyle ilgili Aydınlık'a açıklama yaptı. Bayrağın indirilmesi kadar, korunmamasının önemine dikkat çeken komutanlar, 'Askeri yönetim hitabet işi değil, tutum işidir' dedi.

Hava Kurmay Kıdemli Albay İsmet Çınkı, Deniz Kurmay Albay Ender Kahya, Deniz Kurmay Albay M. Cem Okyay, Deniz Kurmay Albay F. Yavuz Uras ve Deniz Kurmay Albay Erdinç Altıner, Aydınlık'a yolladıkları ortak mektupta şunları kaydetti:

'BAYRAĞIN İNDİRİLMESİ KADAR, KORUNMAMASI ÖNEMLİ'

“Haberlerde, 2.Hava Kuvvet Komutanlığı'nın nizamiyesindeki bayrağın indirilişini gördük. Gerçek mi diye birbirimize baktık. Bilenlerden biri, bölgeyi ve birliğin nizamiyesini tarif etti. Bayrak inerken hiçbir müdahale yapılmadığından, sanki yaşananı sindirebilmek ister gibi güvenlik taburundan, birliğin imkanlarından bahsetti. Büyük ihtimalle sesinin nasıl çıktığından habersizdi ve aklında, o bayrak gönderde dalgalansın diye can verenler vardı.

Bayrağın indirilmesi büyük bir olaydı kuşkusuz, ama yaşananı bundan ibaret göremeyiz. Çünkü öyle değil. Bir karakolu basıp herkesi şehit ettikten sonra bayrağı indirmek değil bu. Artık öyle bir gerçek var ki, şehrin ortasında, Türkiye’nin muharip hava gücünün en büyük iki komutanlığından birinin nizamiyesindeki bayrak indirildi ve kimsenin kılı kıpırdamadı. Bayrağın indirilmesi kadar, belki de daha önemli olarak, bayrağı orada tutsun diye var olanların acizliğiydi en çok yaralayan.

'KOMUTA HİTABET İŞİ DEĞİLDİR'

Aramızda konuştuk. Şimdi çok şey söylenecekti, yapılacaklar sıralanacaktı, suçlular aranıp bulunacaktı, bundan emindik. Ve bunlar yapılmalıydı. Ama şunu da gözden kaçırmamak lazım. Yönetim, özellikle askeri yönetim, yani komuta, bir hitabet işi değildir. Davranış ve tutum işidir. Askerin görev başarısı, inançla, komutanına ve silah arkadaşlarına güvenmekle, saymakla ve sevmekle, değerlere sadakatle olur. Hepsinin içi boşaltıldı, inanılırlığını yitirdi. Çok duyuyoruz, terörle mücadele edenler, 'bunlar bizi de yargılar' diyor. Bu ruh haliyle, nasıl mücadele edebilirler?

'AYRIK OTU KÖK SALDI'

Ufak ufak başlatılan sürecin sonuçlarıdır bunlar. Astsubayla, teğmenle başlayıp general amiral toparlamanın neticesidir, bunlar olurken karargâhtan seyredip, hatta bazı hallerde seyretmekle kalmayıp, el ovuşturmanın neticesidir. Birinci ordunun, Donanmanın içinden operasyon yapılırken seyretmeye alışanlar, bayrak inerken de seyreder. Bütün bunlar olurken yaşananları normal karşılayıp kafasını çevirenler, bayrak inerken de kafasını çevirir. Sadece içeridekiler değil mesele, çünkü herkes gibi, görevinin başında olan askerler de yaşananlardan bir anlam çıkarır. Bu anlamın neticesi budur. Bu durum, Diyarbakır’daki birliğe has bir hal de değildir. Bu da işin daha feci bir boyutudur. Ayrık otu bir kere kök saldı, maalesef.”

TUTSAK KOMUTANLARDAN BAYRAK ŞİİRİ

Maltepe Askeri Cezaevi'ndeki komutanlar, Aydınlık'a yolladığı mektupta şu şiire yer verdi:

“Bayrak dediğin ne ki? Deyip geçme sakın!

Hainin aklına uyup da, kafanı çevirme sakın!

Doğru, en iyi İzmir'den bilirler bayrak indirenin akıbetini,

Bilesin, öyle kolay değil bu vatanı bölmek,

Ve o kadar da zor değil uğrunda ölmek,

Bir daha düşün, bir daha bak

Mesele indirmek değil, altında yaşamak,

Çünkü bayraktır toprağı vatan yapan,

Ve bayrak millettir,

İnönü'de, Sakarya'da ve ezcümle her yerde uğruna düşenlerdir,

Bayrak kimliktir,

Türküdür, ağıttır, halaydır, horondur ve tabii ki zeybektir,

Bayrak namustur,

Evlattır, bacıdır, yardır, anadır ve Anadolu'dur.

Bir kere kirlenir, ikincisi olmaz...

Gamze Çınlar/ Aydınlık