Bu da ‘infazsız’ yargı!

HES projesi için arazisine el konulmasına karşı Başbakanlığa açtığı davayı kazanan emekli yurttaş, okyanusu geçip derede boğuldu…

Bu da ‘infazsız’ yargı!

Yusuf Yavuz

Giresunlu emekli yurttaş İbrahim Feyzi Ustaoğlu’nun fındık bahçelerini su altında bırakan HES şirketine karşı yürüttüğü hukuk mücadelesi, duyanlara bu kadar da olmaz dedirtiyor. HES projesi için arazilerine el konulmasını sağlayan Bakanlar Kurulu Kararına karşı tek başına verdiği hukuk mücadelesini kazanan Ustaoğlu’nun elde ettiği hukuki kazanımlar uygulanmıyor. Yıllardır yargısız infazlara alışan Türkiye’de, yargı kararlarının uygulanmaması, ‘infazsız yargı’ söylemini haklı çıkardı.

BAŞBAKANLIĞA KARŞI DAVA AÇTI, KAZANDI

Giresun'un Güce ilçesinde, Martı Elektrik Üretim A.Ş tarafından inşa edilen Çay Regülatörü ve HES Projesi'ne için Temmuz 2014'te Bakanlar Kurulu'nca 'Acele Kamulaştırma Kararı' alındı. Ancak HES projesi için fındık bahçelerini kaybedecek olan emekli İbrahim Feyzi Ustaoğlu, 'el koyma' anlamına gelen acele kamulaştırma kararına karşı Başbakanlık ve ilgili kurumlara dava açtı. Ustaoğlu'nu haklı bulan Danıştay 6. Dairesi, 23 Ocak 2015 tarihinde aldığı kararla acele kamulaştırma kararını iptal etti. Davalı idarelerin Danıştay kararına karşı itirazlarını yetersiz bulan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da 7 Mayıs 2015'te 6. Daire'nin iptal kararını oy çokluğu ile onadı.

OKYANUSU GEÇİP DEREDE BOĞULAN EMEKLİ YURTTAŞIN HAK ARAYIŞI

Böylece avukatsız olarak hazırladığı dava dilekçesiyle, HES projesi için el konulan arazileri için örnek bir hukuk mücadelesi yürüten emekli yurttaş İbrahim Feyzi Ustaoğlu, önemli bir hukuki zafer elde etmiş oldu. Ancak kazandığı hukuk zaferinden sonra HES şirketinin arazisini terk etmesini bekleyen Ustaoğlu, yargının iptal kararından yaklaşık 5 ay sonra, 15 Ekim 2015'te Güce'deki fındık bahçelerinin HES projesinin suları altında kaldığını öğrenince şoke oldu. Yargı süreci devam ederken inşaat faaliyetini sürdüren HES şirketini resmi yoldan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na şikayet eden Ustaoğlu'nun yaptırım talepleri, Trabzon'da bulunan DSİ 22. Bölge Müdürlüğü'ne gönderildi. Bunun üzerine alanda inceleme yapan DSİ yetkilileri, can ve mal güvenliği açısından HES çalışmasının acilen durdurulmasını istedi. Ancak Giresun Valiliği başta olmak üzere Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Espiye Kaymakamlığı bu uyarıları dikkate almazken HES şirketi yasalara aykırı biçimde su tutmaya devam etti.

İDARELER HUKUKSUZLUĞU SEYREDİNCE YENİDEN MÜCADELEYE SOYUNDU

İdari yetkililerin hukuksuz uygulama karşısında hiç bir işlem yapmaması üzerine yeniden mücadeleye soyunan İbrahim Feyzi Ustaoğlu, mülküne yönelik tecavüzün önlenmesi için Tirebolu Cumhuriyet Savcılığı'na şikayette bulundu. Ancak Savcılık kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verdi. Ardından Güce Kaymakamlığı'na başvuran Ustaoğlu ailesinin su altında bulunan iki ayrı parseldeki arazisine HES şirketince yapılan müdahalenin men edilmesi talep edildi. Ancak iki ayrı men kararına karşın mütecaviz şirket su tutmayı sürdürünce, bu kez de BİMER aracılığı ile Başbakanlık'a başvurarak, sulara gömülen fındık bahçelerinin kurtarılmasını istedi. Bu girişiminden de sonuç alamayan Ustaoğlu, kazandığı hukuk zaferine karşın işletilmeyen yasalara karşın bir kez daha yargı yoluna başvurdu.

AÇTIĞI DAVADA KAMU KURUMLARINDAN BİLİRKİŞİ İSTEMEDİ

Başbakanlık, Maliye Bakanlığı, DSİ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, EPDK ve Giresun Valiliği'ne karşı Ordu İdare Mahkemesi'nde dava açan İbrahim Feyzi Ustaoğlu, kendisinin hazırladığı 10 sayfalık dava dilekçesinde, uğradığı hukuksuzluklarla ilgili mağduriyetinin ilgili kurumlarca önlenemediği görüşünü savundu. Mahkemeden, açtığı davayla ilgili atanacak bilirkişilerin, kamu kurumlarından değil, üniversitelerin ilgili ana bilim dallarından seçilmesini talep eden Ustaoğlu, fındık bahçelerini su altında bırakan HES projesine verilen ÇED Gerekli Değildir Kararı ile ilgili kurumlar tarafından verilen kamulaştırma kararı, geçici kabul belgesi ve enerji üretim lisansı gibi idari kararların iptalini talep etti.

‘HİÇ BİR YETKİLİ BU HUKUKSUZ İŞLEME NEDEN DUR DİYEMİYOR’

HES şirketinin Danıştay'ın iptal kararını hiçe sayarak Ekim 2015 tarihinden bu yana haksız biçimde su tutma işlemi yaparak arazileri işgal ettiğini dile getiren Ustaoğlu, ÇED dosyasına göre projeyle ilgili mevzi imar planı ve inşaat çalışma ruhsatının da bulunmadığını öne sürerek, şunları dile getirdi: "Gerek yurttaşların fındık bahçelerinin suda yüzerek telef olması, gerekse Güce-Gürağaç köprüsünün su altında yıkılmaya bırakılması can ve mal güvenliği açısından tehlike saçmaktadır. HES işgali yüzünden çocuklarımız balık tutamaz oldu. Bu mücadele yalnız benim değil, yöremizde 3-5 kuruşa arazileri ellerinden alınan ve büyük kentlere göç ettirilmeye zorlanan insanlarımızın mücadelesidir. Hiç bir yetkili bu hukuk dışı işleme neden dur diyemiyor? Neden bu firmanın faaliyeti engellenemiyor? Sermaye mi haklı yoksa adalet mi?"

Açtığı son davanın ardından HES şirketinin ‘anlaşma’ taleplerini de reddettiğini dile getiren Ustaoğlu, verdiği hukuk mücadelesinin bir onur mücadelesi olduğunu da sözlerine ekledi.