Silivri'den Kanada'ya kaçıracaklardı

F tipi örgütün son olarak tutuklu polis şeflerini hukuksuz olarak Silivri Cezaevi’nden çıkarma girişiminin detayları ortaya çıkmaya başladı. Cemaat’in eğer tahliye planı hayata geçseydi toplam 75 kişiyi özel uçakla Kanada’ya kaçırmayı planladığı öğrenildi

Silivri'den Kanada'ya kaçıracaklardı

F tipi örgütün kanunsuz tahliye operasyonunun perde arkası aydınlanmaya başladı. Tutukluların tahliyeden sonra Kanada’ya kaçırılacağı öğrenildi. Cemaat’e yönelik operasyonda tutuklanan polis şefleri Ömer Köse, Yurt Atayün ve Ali Fuat Yılmazer’in de aralarında bulunduğu 75 kişi hakkında yetkisiz mahkemece verilen tahliye kararıyla ilgili tartışmalar sürerken Aydınlık gazetesi operasyonun ayrıntılarına ulaştı.

Edinilen bilgilere göre tahliye operasyonu şöyle ortaya çıktı:

ÖNCEDEN AYRINTILI PLANLANDI

Kadroların hapiste olması ve operasyonların sürmesi örgüt içinde kopmalara yol açtı. Birçok kişi örgütten uzaklaşmaya başladı. Verilen raporlar üzerine Pensilvanya’da toplanan örgüt yönetimi, Silivri’de tutuklu bulunan F tipi örgüt elemanlarının bir an önce serbest bırakılması için “ne gerekiyorsa” yapılması için karar verdi. Bunun için yargı ve emniyet içindeki kadrolarla hazırlıklar yapıldı ve yasalardaki boşluklar üzerinde çalışıldı. Yapılan toplantılar sonrasında yargıdaki nöbet çizelgesi üzerinde hesaplar yapılarak uygun hakimlerin nöbet anı beklendi.

Örgüt içinde yaşanan sorunlar harekete geçmeyi zorunlu kıldı. Silivri’de yatan polis şefleri içinde çözülmeler baş gösterdi. Bazı müdürlerin itirafçı olmak istediğinin tespit edilmesi Pensilvanya’yı endişelendirdi. İtirafçı olmak isteyen bazı müdürler aile fertleri üzerinden ikna edilse de panik sürdü. “Çok şey bilen” emniyetçilerin çözülmesi, örgütü çökertebileceğinden endişe edildi. Parasal kaynakların, kurulan kumpasların, örgüt arşivinin, kamudaki F tipi örgütlenmesinin açığa çıkmasından korkuldu.

ÖZELLİKLE YURTDIŞI ÇIKIŞ YASAĞI KONULMADI

Tehlike arz eden elemanların bir an önce kontrol altına alınması gerekiyordu. Silivri hapishanesi güvenilir olmaktan çıkmıştı. Bazı tutuklulara konuşmaları karşılığında tahliye sözü verilmesi sıkıntıyı büyüttü. Bu nedenle bir an önce tahliyelerin sağlanması için bütün risklerin alınması kararlaştırıldı. Tahliyeler sağlanacak ve dışarı çıkanlar kısa süre içinde yurt dışına çıkarılacaktı. Diğer davalardan tutuklu olan bazı tutuklular için de plan yapıldı. Bu kişilerin diğer davaları da aynı yöntemle aşılacaktı.

Yurtdışı çıkış planları bilindiği için verilen tahliye kararında, “yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol” şartı konulmadı. Tahliye edilenler istedikleri gibi hareket edebileceklerdi. Yurt dışına çıkarılacakların gideceği ülke bile belirlenmişti: Türkiye ile suçluların iadesi anlaşması bulunmayan Kanada! Ergenekon tertibinde kritik rol oynayan Tuncay Güney de Kanada’da ikamet etmekteydi. Fethullah Gülen için de daha önceden Kanada’da yedek yer hazırlanmıştı.

ardından aileler de gidecekti

Hazırlanan plana göre serbest bırakılan ekip uçakla yurt dışına çıkarılacak ve Kanada’ya ulaştırılacaktı. Hangi şehirde hangi evlerde kalacakları bile hesaplanmıştı. Bunlar için gerekli olan paralar Kanada’ya transfer edildi. Örgüt zaten son dönemde parasal kaynakların önemli bölümünü Kanada’ya aktardığı için hiçbir sorun çıkmayacaktı. Elemanlar burada kontrol altında tutulacak ve konuşmaları da önlenecekti. Türkiye’de koşullar elverişli hale gelene kadar orada kalacaklardı. Örgüt için kritik olan elemanlar Kanada’ya götürülmesinden sonra peşlerinden aileleri de Kanada’ya taşınacaktı.

KPSS MODELİ

Aydınlık’a bilgi veren kaynaklar, F tipi örgütün Kanada planına KPSS operasyonunu örnek gösterdi.

Soruların ilk dağıtımını yapan 10 kişilik ekibin, operasyonu haber alınca yurtdışına kaçırıldıklarını hatırlatan kaynaklar, “Örgüt bu kritik 10 kişiyi hızla yurt dışına kaçırarak önemli bir riskten kurtuldu. Olayın tam açığa çıkmasını önledi. Bu kişiler yakalanamadığı için örgütün kritik elemanları gizlenmeyi başardı. Tahliye operasyonu başarılı olsaydı hem ‘örgüt hâlâ ayakta ve güçlü’ imajı verilecek hem de örgüt kurtarılacaktı.

Kendini gizlemeyi başaran elemanların açığa çıkması da önlenecekti” ifadelerini kullandı. Aynı kaynaklar, örgütün yurtdışına kaçırdığı Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan’ı da anımsattılar.

Operasyonun çökmesi sonrası yeni gelişmelerin yaşanabileceğine dikkat çeken kaynaklar, umudu kesilen örgüt elemanlarında çözülmeler yaşanabileceğini vurguladılar.

ulusalkanal.com.tr