Vatan Partisi'nin Hasan Tahsinleri! Gerçeğin kalemleri Meclis yolunda
Gerçekleri halka ulaştırmak için mücadele veren, bu uğurda cezaevlerine giren, işten atılan, ekranlarda sansür edilen gazeteciler, ‘Özgür basın demokratik Türkiye için’ Vatan Partisi’nden milletvekili adayı oldu
Gerçekleri halka ulaştırmak için mücadele veren, bu uğurda cezaevlerine giren, işten atılan, ekranlarda sansür edilen gazeteciler, ‘Özgür basın demokratik Türkiye için’ Vatan Partisi’nden milletvekili adayı oldu
Vatan Partisi milletvekili adayları arasında toplumun her kesiminden isimler yer alıyor. Bunların bir bölümü de gazeteciler. Hulki Cevizoğlu, Ümit Zileli, Şule Perinçek, Deniz Yıldırım, Adnan Türkkan, Esin Ergenç listelerin ilk sıralarından aday gösterildi. Ortak noktaları hiçbir koşulda dik duruşlarından taviz vermemeleri. Bu uğurda cezaevine girmelerine, sürgün edilmelerine, ekranlardan kovulmalarına, iktidar baskısına rağmen “Kral çıplak” diyen hakikat savaşçıları...
‘ONURLU ZENGİNLİK VAAT EDİYORUZ’
Çağla Akkuş /Ankara
21 yıldır hazırlayıp sunduğu Ceviz Kabuğu programıyla Türkiye’de gazetecilik tarihine adını yazdıran Hulki Cevizoğlu, Vatan Partisi’nin İzmir 2. Bölge 1. Sıra Milletvekili adayı oldu. Cevizoğlu’na bu sefer biz sorduk; o yanıtladı:
Nasıl bir çocukluk yaşadınız?
Çok iyi bir çocukluk geçirdiğime inanıyorum. Babam polisti, sürekli tayini çıkardı. Acaba babam da mı dik başlıydı, sürülüyor muydu bilmiyorum. Sormadım da. Ama bunun bize faydası oldu. Çünkü insan tanıma imkanım vardı. Harçlığımı dergiye çizgi romanlara yatırıyordum. Çok kitap biriktiriyordum.
Hulki Cevizoğlu günlük hayatında nasıldır? Çevresindekiler Hulki Bey’den korkar mı?
Korkar. Niye korktuklarını anlamadım. Ben içimi bildiğim için dışarıdan bana bakanlar da onu biliyormuş gibi zannediyorum. Karşılaştığımız vatandaşlarımızdan çok sık “Hulki Bey sizin bu yüzünüzü hiç görmedik, ne kadar güleçmişsiniz” sözünü işittim. Eskiden Mesut Yılmaz gibi gülmeyen bir adam derlerdi, şimdi gülüyoruz canım.
‘GECELERİ İCAT ÜRETİYORUM’
Bir gününüz nasıl geçer? Yoğun mu geçer günleriniz?
Sabaha karşı 04:00’da yatıyorum. Çünkü iş yoğunluğundan eve geç gidiyorum. O saatten sonra gecenin sessizliğinde bilimsel gücün daha da arttığına inanıyorum. Ben enteresan bir insanım aslında. İcatlarım var. Bunları sürekli yazıyorum. Sosyoloji konusunda teoriler geliştiriyorum. Yaşamla ilgili var, astronomiyle ilgili var, psikolojiyle ilgili çok buluşlarım var. Onları ayrı bir kitap halinde yayınlamayı düşünüyorum. Ben inanılmaz işkolik bir adamım. İşsiz kalmak beni çıldırtır.
HULKİ CEVİZOĞLU SAKALI
Sizi hep sakallı olarak tanıdık. Neden sakallarınızı kesmiyorsunuz?
Üniversitedeyken sakal bıraktım. Berberimden duydum “Hulki Cevizoğlu sakalı yapın” diye bir tabir oluşmuş. Artık kişiliğimin bir parçası oldu. Bir tek askerdeyken kestim mecburen.
Milletvekili olmanız Meclis’e nasıl etki eder?
Ben değil, benim gibi herhangi bir adamın Meclis’te olması Meclis’e renk katar. Cesur, atak, bilimsel verilerle konuşan, sorgulayan asla yılmayan, diz çökmeyen, “Kral çıplak” diyecek bir adam onurlu Türkiye iiçin çok önemli. Onurla karın doymuyor diyebilirler ama doyuyor. Biz kimseye bir açlık vaat edemeyiz. Halkımıza onurlu bir zenginlik vaat ediyoruz.
***
ERDOĞAN’IN ‘ARAŞTIRIN’ DEDİĞİ GAZETECİ
Irmak Mete/Aydınlık
Gazeteci Ümit Zileli, Vatan Partisi’nin İzmir 1. Bölge 1. sıra milletveili adayı... Meslekte geçirdiği 38 yılın ardından “elini taşın alına koyanlardan”. Zileli’yle İzmir’de gazetecilik hayatını ve milletvekili adaylığı sürecini konuştuk:
-Çocukluğunuz nasıl geçti?
Babam Kaymakamdı. Nerede görevliyse oraya gittik. 80 defa okul değiştirdim. Sonra da yatılı okudum. Gazeteciliğe karar verdiğimde 12 yaşındaydım. Hep soruyorlardı ‘Hangi mesleği istiyorsun’ diye. ‘Gazeteci’ diyordum. Neden diye sorduklarında ‘Çok geziyorlarmış’ diyordum.
-Ne zaman başladınız gazeteciliğe?
38 yıl oldu. 17 yaşımda gazeteciliğe adım attım. Tanıdıklar vasıtasıyla sağcı Tercüman gazetesinde iş buldum. 2 ay çalıştım, kovuldum. Ben solcu onlar sağcı, uyuşamadık. Gazi Üniversitesi Gazetecilik bölümünü kazandım. Hem okudum hem çalıştım.
-Çalıştığınız kurumlar hangileri?
Anadolu Ajansı, Güneş gazetesi, Nokta Dergisi, Son havadis, Milliyet, 2000’e Doğru... TRT’de çalıştım. Radyoda, Sesli Gazete’yi başlattım. Kesintisiz 16 sene sürdü. 2013’e kadar Cumhuriyet gazetesinde yazdım. Çok bozulduğu için ayrıldım. Sonra Aydınlık’a geçtim. Ulusal Kanal’da da Ana Haber sundum.
İlk defa genel seçime gireceksiniz? Sizi buna iten sebepler nedir?
Doğu Perinçek aradı “Hadi bakalım, elini tekrar taşın altına sokma zamanı” dedi. Devrimci bir gazeteci olarak üzerimize düşen görevi yaptık, yapıyoruz. Türkiye’nin geldiği noktada sadece işimi yaparım diyemiyorsun. Ya Türkiye Cumhuriyeti yoluna devam edecek ya da paramparça olacak. Bu kavganın dışında kalmak bana göre değil.
-“Oyları bölmeyin” eleştirileri hakkında ne söylersiniz?
Kimin oyunu bölüyoruz? Aynı şeyi savunmuyoruz ki. Hangi meselede aynı düşünüyoruz ki bölmüş olalım. Bu oyları bölme meselesi çok eskidi. Biz oy bölmedik de sen ne yaptın 12 senede?
-Siyasilerle ilgili bir anınız var mı?
Tayyip Erdoğan belediye başkanıyken, onunla ve Melih Gökçek’le 1995 yılında bir televizyon programım olmuştu. Stüdyoyu terk ettiler. Ne hakaretler hem de. Erdoğan bana ‘Bu ekranda ömrünüzün uzun olmasını dilerim’ demişti. Olaydan sonra arkamızdan araştırmalar yapmışlar ‘Zileli’nin birşeyi varsa bulalım’ diye. Arkamıza teneke bağlayıp çalmak istemişler yani. Birşey bulamadılar tabi...
***
41 YILDIR KALEMİ KILICI
Vatan Partisi İzmir 2. Bölge 2. Sıra Adayı Şule Perinçek, siyasi kimliğiyle tanınsa da sarı basın kartı sahibi bir gazeteci. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü mezunu.1970’te siyasi mücadeleye, 1974’te gazeteciliğe başladı. Öğrenciyken 12 Mart darbesinde tutuklandı. 74 affıyla özgür kaldı. Kaynak Yayınları’ndan yayımlanan 30 ciltlik Atatürk’ün Bütün Eserleri’nin Genel Yayın Yönetmenliği’ni yaptı. Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı olan Şule Perinçek, Aydınlık’ta yayımlanan köşe yazılarıyla gazetecilik mesleğine devam ediyor.
‘GERÇEKLERİ MECLİS’E TAŞIYACAĞIZ’
Deniz Yıldırım, Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni iken Tayyip Erdoğan ve Remzi Gür arasındaki telefon görüşmelerini halkın yararı için yayımladı. Gazetecilik faaliyeti terör eylemi sayıldı. Ergenekon davasında terör örgütü üyesi olma suçlamasıyla yargılandı. Silivri Cezaevi’nde 4,5 yıl yattı. Şimdi Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı olan Deniz Yıldırım, İstanbul 3. Bölge 3. Sıra Milletvekili adayı olarak gösterildi. “Sahtekârlığın evrensel düzeyde geçerli olduğu dönemlerde gerçekleri konuşmak devrimci bir eylemdir” diyen Yıldırım şunları söyledi:
“Bu açıdan halkın gerçeklerini Meclis’e taşımak da mücadelenin yadsınamaz bir alanıdır. Haziran ruhuyla AKP’yi iktidardan indirmek için, çağdaş ve laik yaşamı savunmak için, işçi ölümlerinin değil, emeğin ve üretimin iktidarını kurmak için, kadına yönelik şiddeti bitirmek ve birlikte yönetmek için, gençliğin özgür Türkiyesinde yaşamak için, gericiliği, bölücülüğü ve ayrımcılığı yenmek için, süreci değiştirebilecek tek seçenek Vatan Partisi olduğu için adayım.”
ULUSAL KANAL’IN GENÇ NEFERİ
Adnan Türkkan, 1982 doğumlu genç bir gazeteci. Vatan Partisi’nin Malatya’da 1. sıra milletvekili adayı. Üniversitede öğrencilik yıllarında aylık Kırmız Beyaz dergisinin 3 yıl boyunca Sorumlu Yazıişleri Müdürüydü.
Türkkan, mezun olduktan sonra Nisan 2011’de Ulusal Kanal’da çalışmaya başladı. Daha 4 ay geçmemişti ki, Ergenekon tertibiyle Kanala bir baskın daha düzenlendi ve Genel Yayın Yönetmeni Turhan Özlü tutuklandı. Kanal yönetimi, gençliğe güvenen bir tavır sergiledi ve Türkkan’ı Özlü yerine Genel Yayın Yönetmenliğine getirdi. Adnan Türkkan, hakkında çıkartılan yakalama kararıyla Ergenekon tertibine dahil edildi ve 1 yıl sürgün yaşadı. Bu dönemde Almanya’da yaşayan Türkkan, Ulusal Kanal Avrupa Temsilciliği görevini yürüttü. Yurda dönüşte Program Müdürü olarak kaldığı yerden gazeteciliğe devam etti.
EMEK CEPHESİNİN SESİ
Vatan Partisi Rize 1. Sıra Milletvekili adayı Esin Ergenç, 1997 yılında Aydınlık gazetesinde mesleğe başladı. Aydınlık’ın yanısıra Ulusal Kanal’da da 2000 yılından bu yana emekçinin sesini halka duyurdu. Hala Aydınlık’ta köşe yazarlığı ile mesleğine devam eden Ergenç niçin emek alanını seçtiğini “Aydınlık her zaman emekçinin sesi oldu. Aydınlık’ta çalışma ile emek haberciliği birbirinden ayrı tercihler değildi” sözleriyle açıkladı. Ergenç işçilerin sorunlarının çözümüne ilişkin şunları söyledi:
“Vatan Partisi’nin sloganı ‘Vatan emek namus’tur. Biz üreten bir Türkiye’yi inşa etmeye talibiz. Üreten Türkiye’nin mimarı emekçilerdir. Bizim iktidarımızda emekçinin sorunları sözkonusu olmayacaktır. Çünkü ürettiğimizi hakça bölüşmekten yanayız. Emekçinin gerçekten sesini duyurduğu bir iktidarı birlikte kuracağız.”
ADAYLARDAN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GÜNÜ MESAJLARI
Bugün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü... Vatan Partisi’nin gazeteci adaylarının mesajları şöyle:
Ümit Zileli: Türkiye gazeteciler için mesleğini korkusuzca yapabileceği bir yer olmaktan çıktı. Türkiye şu anda basın özgürlüğünün olmadığı bir ülke.
Hulki Cevizoğlu: AKP iktidarında cenazesi bile kılınmadan defnedilmiş bir kavramdır basın özgürlüğü kavramı.
Deniz Yıldırım: Vatan özgürse basın özgürdür. AKP dikdatörlüğünü yıkacağız.
Adnan Türkkan: Hasan Tahsin, Uğur Mumcu geleneğini sürdüren Silivri tertiplerinden, Gezi direnişinden alnının akıyla çıkmış Ulusal Kanal mensubu olarak söylüyorum ki özgür basın özgür toplumun güvencesi olmaya devam edecektir.
Esin Ergenç: Bağımsız ve özgür olmayan bir ülkede basının bağımsızlığından söz etmek mümkün değildir. Basının özgürleşmesi Türkiye’nin özgürleşmesiyle mümkündür.