Meral Akşener: Haram zıkkım olsun
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener Partisinin grup toplantısında konuştu. "kendine yaptığım zammı asgari ücretliye de yapmazsan haram zıkkım olsun" diyen Akşener, "bunlar Türk'ten rahatsız" dedi. Erdoğan'ın "biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almış bir iktidarız" sözünü hatırlatarak "sen kim milliyetçilik kim" ifadelerini kullandı.
Akşener'in grup konuşması özetle şöyle:
Bildiğiniz gibi iktidar 2019'da tasarrufa gideceğini açıkladı. Bütçeye bakınca en büyük tasarrufun yatırım harcamalarında olduğunu görüyoruz. Saraya para harcayacağız ama bütçeden kısacağız. Bütçe anlayışı bu. Şirket değil ülke yönetiyorsunuz. Özel sektör ve vatandaş borç içinde yüzerken kamu yatırımlarının kısılması ekonomiyi, durma noktasına getirecektir. Bu da iflasların ve işsizliğin daha da artmasına yol açacaktır.
Ne yazık ki damat bey işin ciddiyetinin farkında değil. Hükümetin tasarruf etmesi doğru, ama tasarufun ekonomiye en az zarar verecek kalemlerde yapılması gerekir. Biz üstümüze düşeni yapıp uyarmış olalım.
Sayın Erdoğan'da zorda. Nereden mi biliyoruz? Maaşına yaptığı zamdan biliyoruz. Geçim sıkıntısı çekiyor olacak ki, kendi deyimiyle "ekonomik savaş" verdiğimiz dönemde maaşını 74 bin liraya çıkartıyor.
Aldığın zam kadar asgari ücretliye de zam yapmazsan haram zıkkım olsun.
Fındık üreticisinin elinde fındık kalmadı. Peki ne oldu? kilo başına 3 TL uyanık esnafın cebine girdi. El insaf kardeşim. Yazık değil mi fındık üreticisine aradaki farkı kim kapatacak?
Aziz milletim, bu hatalar hep senin cebine yansıyor. Sadece fındık üreticisi mi? hayır. Devlet çiftçinin mahsulünü resmen bedavaya kapattı. TMO bu yolla çok büyük kar elde etti. Peki bu kardan çiftçi kar etti mi? Hayır. Bunlar resmen çiftçiyle dalga geçiyor. İnsaf edin be kardeşim. Sorun bakalım çiftçiye, verdiğiniz destek gübre masrafının ne kadarını karşılıyor.
Soru sordu diye gazetecileri dışarı çıkartmakta mahir olan danışmanlarınıza söyleyin biraz da vatandaşın sorunlarına mahir olsunlar.
Geçen yıl 14. milyar lira destek verdiniz. Oysa kanuna göre 31 milyar lira vermeniz gerekiyordu. Yani verilmesi gereken desteğin %40'ını veriyorsunuz, %60'ı da yandaş mütteahitlerinize aktarıyorsunuz.
Sen sarayda günde 2 trilyon harcarken bize sabır diyemezsin. Bir gün bir pazara git tezgahların başında neler konuşuluyor dibr dinle. Akşam üstü pazara git, yere düşen sebzeyi ayıtlayan 70 80 yaşındaki teyzeleri gör. Halk ekmek kuyruğuna gir dolmuşa bin konuşulanları dinle. Bakalım ondan sonra kriz yok şahlarınıyoruz diyebilecek misiniz? Değerli milletvekilleri yerel seçimler yaklaşıyor. Yepyeni bir modelle milletimizin huzuruna çıkacağız. Rant ofisine çevirdikleri belediyeleri ellerinden alacağız.
Bunlar bir yapıyorsa biz 5 yapacağız. Ve Genel Seçimlere milletimizin duasıyla gireceğiz çok çalışacağız. Milletinizin her kuruş hakkının neferi olacağız.
Aziz milletim biz milletimize gerçekleri söylemek için siyaset yapıyoruz. Yüksek ahlaklı insanlarla siyaset yapıyoruz. Türkiye umudunu yitirdiğinde arayacağınız tek şey hakikatın sesi olacak. Araştırmalar gösteriyor ki vatandaşımız hangi iktidar olursa olsun yolsuzluğun devam edeceğine inanıyor. İşte biz bu yargıyı hep birlikte kıracağız.
Haram yemek ihanettir. Haram yemek alçaklıktır. Haram yemek en ağır günahtır suçtur. Söyler misiniz çocuklarımızın yüzündeki gülümsemeyi çalıp son nefesinizi huzur içinde verebilecek misiniz? Millet dardayken bu şatafat reva mıdır? Seçkinlerin oturduğu saraylarla dev uçaklarla itibar olmaz. İtibar sokaktadır. Millet iş bulabiliyorsa itibar olur. Sokaklar kan ağlarken siz gülüyorsanız itibar sağlayamazsınız. İtibarın ölçüsü belli, talimatla papazı uçurmayacaktınız.
Suudi katillerin ellerini kollarını sallayarak gitmelerine izin vermeyecektiniz. Kaşıkçı cinayeti bizzat Suudi devletinin operasyonudur. Bunu anlamak için konsolosluğu karış karış gezmeye gerke yok. Sözüm ona Suudi prensini kötü duruma düşürecek sonrada ilk fırsatta Suudi Arabistan'a geri dönecek. Bu mümkün mü? Bu cinayet için Türkiye bilerek seçilmiştir. Çünkü biliyorlar ki başka ülkede olsa bir saat içinde kolunu kıvırıp yakalarlar.
Sen bunları sorun olarak görümüyorsun ama bunun üzerinden Türk Devleti'ne hakaret ediyorlar.
Sana diyorlar ki papazı bırakması iki hafta sürdü. Bunlar karşısında sessiz kalıyorsun.
Devleti kendi maı zannediyor. Onun için de vatandaşı yük gibi görüyor. Devletin de milletin de sırtındaki en ağır yük sensin.
Bunlar Türk'ten rahatsız. Geçen hafta yaşananlar da bunun ispatı oldu. 2-3 hafta millilik pozu verdiler, sonra da çıkıp Türk milliyetçiliği ile PKK aynı şeydir dediler.
Dilleri öyle şişmiş ki borozan medya hiç durmadan milliyetçiliğe kan kusuyor.
İstiklalin ve istikbalin için direnenleri unutma. Sayın Erdoğan, Milliyetçilerle PKK'lıları aynı kefeye koyamazsın.
Türk milliyetçiliği kurtarıcı iradedir. Vurucu iradedir. Milliyetçiliği PKK ile bir tutmak gaflettir, dalalettir, ihanettir.
Sınırlarını aşma. Fırat Çakıroğlu ile onun katillerini bir tutamazsın, bir tutturmayız. İstikamet kızıl elma diyerek Afrin yollarına düşen vatan evlatlarıyla onlara kalleş pusular kuranları bir tutamazsın. Ama el hak, sözlerinde katıldığım bir nokta var. Dedi ki ben millyetçi değilim. Sen kim milliyetçilik kim? Sen milliyetçiliği ayaklar altına alan kişisin. Sen ABD'ye diz çöküp papazı uçuran kişisin. Sen Türk Devleti'ni yönetmeye değil ele geçirmeye çalışan kişisin senden tabi ki milliyetçi olmaz, olamaz.
Onun dili dönmüyor diye biz Türk'üz demekten vazgeçmeyeceğiz. Onların hesabı başka diye biz bu ülkenin Türkiye Cumhuriyet olduğu gerçeğini haykırmaktan vazgeçmeyeceğiz. Bu vatanın binlerce yıllık örfünü kenara koydu, Mısır'dan 4 parmak ithal etti. Rabia diyemiyorum çünkü yüreğim yanıyor. Rabia'yı İsrail'de o masada bırakıp geldi.
Ezanıyla bayrağıyla Türkiye Cumhuriyeti ile kavgası olmayan kim varsa buyursun gelsin, kim varsa çağırsın biz gidelim.
Tek devlet değil, Türk Devleti. Tek vatan değil, Türk Vatanı. Tek bayrak değil, Türk bayrağı. Tek millet değil Türk Milleti.