Oğuz Polatbilek yazdı: Berberoğlu'nun tutuklanması doğru bir karar değil

Oğuz Polatbilek yazdı: Berberoğlu'nun tutuklanması doğru bir karar değil

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 3 Aralık 2016'da Adana'da yaptığı mitingte Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Ali Bulaç gibi kaleminden kan damlayan isimleri tek okumuş ve meydandakilerden de "burada" diye yanıt vermelerini istemişti. Konuşmanın devamında Kılıçdaroğlu'nun sözleri aynen şöyleydi:

"Onlar şu anda hapiste, ama onlar aynı zamanda Adana meydanında, yüreklilerin bulunduğu meydanda, cumhuriyete, demokrasiye sahip çıkan meydanda, Mustafa Kemal’in meydanında onlar şimdi"

13 Haziran Salı günü Meclis'te yaptığı grup toplantısında da Kılıçdaroğlu Altan kardeşlerin, Ali Bulaç'ın ve Nazlı Ilıcak'ın serbest bırakılmamasına tepki gösterdi ve Adana meydanındaki tavrını yineledi. Yani bir anlamda bu isimler bu kez CHP'nin Meclis grubundaydı.

Sonra CHP Milletvekili Enis Berberoğlu tutuklandı. CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay İstanbul'daki Çağlayan Adliyesi binası önünde açıklama yaptı:

"Bir ülkede yargıçlar, diktatörü nasıl hoşnut ederim, vereceğim karar diktatörün bana nasıl sempatiyle bakmasını sağlar, diktatör beni nerelere yükseltir diye düşünüp karar veriyorsa böyle adalete lanet olsun. Bu karar Adalet ve Kalkınma Parti'sinden hoşnut olmayan herkese karşı gözdağıdır. "

Berberoğlu'nun avukatının açıklamasına da dikkat: FETÖ'yle mücadele etmiş bir avukat olarak ve müvekkilim görevini yaparken FETÖ'yle mücadele etmiş bir basın mensubu olarak bugün burda FETÖ'cülükle suçlanıp mahkum olmaktan utanç duyuyoruz.

ILICAK VE ALTAN SİYASETİ

Şüphesiz Berberoğlu'nun tutuklanması doğru bir karar değil. Bu her şeyden önce FETÖ'ye yönelik operasyonlara zarar verir. Ancak Berberoğlu'nun tutuklanmasına kadar gelen sürecin kapısını açan da Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan'lı siyaset yürüten Kemal Kılıçdaroğlu'dur.

Siz istediğiniz kadar bağırıp çağırın. Meclis Genel Kurulu'nu terk edin. Avukatını "bu karardan utanç duyuyorum" diye açıklama yapsın, Nazlı Ilıcak ve Ahmet Altan adına Adana'da miting yaparsanız zerre kadar inandırıcılığınız kalmaz. Ilıcak ve Altan kardeşleri meclis grubunda konuk ederseniz Berberoğlu'na FETÖ'cü suçlaması yapışıp kalır. Üstelik bugün Berberoğlu yarın diğerleri... Sizi de terör tetikçileriyle aynı torbaya koyarlar. Pisliği üstünüze bulaştırırlar. Suçlamalardan yakanızı sıyıramazsınız. "FETÖ'cü değiliz" argümanını topluma anlatamazsınız.

HAKLI ZEMİNDE MÜCADELE ETMEK

"Adalet, demokrasi, özgürlük, barış" gibi kavramlar cezbedicidir. Kulağa hoş gelir. Bu ifadeleri kullanarak karşınızdaki insanı etkiniz altına almak kolaydır.

Kılıçdaroğlu'nun da Ilıcak ve Altan kardeşleri savunurken kullandığı ifadeler aynen böyleydi: Adalet, demokrasi, özgürlük...

Yani CHP Genel Başkanı, sicili kabarık bu medya tetikçileri bu kavramlarla birlikte anarak hem FETÖ'ye yönelik bütün operasyonları "hukuksuz" ilan etmek hem de Altan ve Ilıcak'ları sempatik bir zemine taşımak istedi. Ancak başaramadı. Nitekim açıklamalara CHP içinden bile tepkiler geldi.

Bu söylemlerle ve bu siyasetle başarıya ulaşılamayacağı artık aşikar. Kılıçdaroğlu eğer gerçekten kendisinin ve Berberoğlu'nun FETÖ'cü olmadığını kanıtlamak istiyorsa artık ABD menşeili siyaseti bir kenara bırakmalı. FETÖ'ye ve PKK'ya karşı net bir tutum almalı. CHP'yi, Atatürk'ün partisini, kirli terör örgütleriyle birlikte anılmaktan kurtarmalı. İktidar olmak için topluma yaslanmaktan başka çare yok.

Oğuz Polatbilek

ulusal.com.tr

enis berberoğlu nazlı ılıcak oğuz polatbilek ali bulaç