PYD değil ABD operasyonu! Tel Abyad operasyonunu Delta Force yönetti

ABD’li yetkililer Suriye’de PKK/PYD’ye verilen desteğin sadece hava ile sınırlı olmadığını, kara desteği de verdiklerini belirtirken PYD lideri Salih Müslim de ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin PYD’ye desteğini doğruladı

PKK/PYD’nin Ayn El Arap (Kobani) ve Tel Abyad’da zaferi ABD desteğiyle kazandığı netleşti. Tel Abyad’daki son operasyonu ABD Özel Kuvvetlerinin (Delta Force) yönettiği ortaya çıktı. ABD’den ve PYD’den yapılan açıklamalar da bunu doğruladı. Aydınlık’a bilgi veren askeri kaynaklar da ABD Özel Kuvvetleri’nin bölgede olduğunu belirtirken “Aldığımız istihbari bilgilere göre ABD Özel Kuvvetleri, PYD ile birlikte çatışmalara katılıyor. PYD’ye askeri danışmanlık yapıyorlar. ABD savaş uçaklarının hava operasyonlarını yönlendiriyorlar ve hedef belirliyorlar. Ayrıca daha önce Irak’ta görev yapan ancak Nisur Meydanı’nda 17 sivilin öldürülmesinden sonra ismini Xe hizmetleri olarak değiştiren Blackwater’in Arapça bilen elemanları da bölgede. “Xe” şirketinin yeni ismi “Acedemi”.

Bu arada İsrail devletinin desteğiyle İsrail Özel Kuvvetleri’nden emekli olmuş askerler de bölgede PYD’nin yanında. İsrail de bunu doğruladı. İsrailli yetkililer konuyla ilgili “Onlara karışamayız” demekle yetindi.

ABD DE DOĞRULADI

Hürriyet’in Washington temsilcisi Tolga Tanış dünkü yazısında, Amerikan Dışişleri sözcüsü John Kirby’in, “Kentin alınmasında işbirliği hava saldırılarıyla oldu” dediğini aktardı. Tanış, başka bir Amerikan yetkilisinin sözleriniyse şöyle anlattı: “Kobani’nin düşmesinden sonra PYD ile yürütülen ortak çalışmaların, IŞİD’den geri alınan yerleşim yerlerindeki bubi tuzakları ve mayınların temizlenmesi işine kadar uzandığını anlattı. Tel Abyad, PYD ve ABD arasındaki bu çalışmaların da devamını sağlayacak bir gelişme oldu.” Obama’nın 19 Ekim 2014’te Erdoğan’a haber vermek için açtığı telefonu hatırlatan Tanış, şöyle devam etti: “Erdoğan’ın itirazına rağmen ABD’nin Suriye’deki PKK güçlerine silah yardımı yapması, iki NATO müttefiki arasında son yılların en büyük gerginliklerinden biri oldu. Türkiye’nin PYD’yi IŞİD’den daha tehlikeli gören politikası, Tel Abyad’da Türk-Amerikan ilişkilerinin üzerine bir yük daha bindirdi.”

PYD lideri Salih Müslim de CNN Türk’e yaptığı açıklamada ABD ve koalisyon güçlerinin kendilerine desteğini doğruladı. Müslim’in, “Ankara ile görüşme olmadı ama olsun istiyoruz. Koalisyon güçleri iyi savaştığımız için bizi destekliyor” sözleri dikkat çekti. Müslim açıklamasında, “Kürt koridoru kuruluyor” tartışmasının da yersiz olduğunu öne sürdü. Müslim, Türkmen ve Araplara yönelik etnik temizlik yapıldığı iddiaları ile ilgili olarak da “ÖSO ile ilişkilerimiz sürüyor. Ancak, ÖSO içinde öyle gruplar var ki bunlar IŞİD ile aynı görüşleri paylaşıyor ve bu da bizi endişelendiriyor” diye konuştu.

ÖSO FLAMASI ASTILAR

Akçakale’nin karşısında bulunan ve denetimi YPG ile ÖSO güçlerine geçen Tel Abyad merkezinde bulunan bir caminin minaresine dün, ÖSO flaması asıldı. Tel Abyad’da, sınır hattına yakın mesafedeki caminin minaresine asılan ÖSO flaması, Türkiye tarafından da çıplak gözle görülüyor.

BU OLAY TELAFER'DEN TANIDIK

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Erşet Salihi, AA’ya yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: “Tel Abyad’da daha çok Türkmen ve Arap halkı yaşıyor. Telafer nüfusu da bu şekilde. Telafer’in, Kuzey Irak’a ilhak edilmesi için buraya kardeş kavgası getirildi. Durumu öyle bir yere getirdiler ki bugün Telaferliler, Kuzey Irak yönetimini kabul edecek hale geldi. Tel Abyad için de durum aynıdır. Yeni bir Kürt kantonu kurmak için Tel Abyad’ı kaldırdılar. Bunun için önce IŞİD’in buraya girmesini sağladılar. Sonra PYD güçlerini oraya göndererek, bölgenin Kürtlerin kontrolüne girmesini sağladılar.”

ERDOĞAN'DAN PYD TEPKİSİ

Öte yandan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün Midyat Barınma Merkezi’nde yaptığı konuşmada, önce Şam rejimi, ardından IŞİD konusunda yapılan yanlışların bir benzerinin bugün PYD konusunda tekrarlandığını söyledi. Erdoğan, “Bölgenin tarihine, sosyolojisine, demografisine uygun olmayan hiçbir çözümün, hele dayatmaların bu coğrafyaya barış ve huzur getirmesi mümkün değildir. Biz bölgedeki herhangi bir etnik ve inanç grubunun değil orada yaşayan herkesin hakkını, hukukunu, geleceğini gözetecek bir çözüm için çalışıyoruz. Etnik ve mezhebi dayatmalar sadece daha çok kan akmasına daha çok acı yaşanmasına yol açar” diye konuştu.

Aydınlık