IŞİD’i peydahlayan kim, hedefi ne?
En sağından en soluna yapılan yorumlarda IŞİD net bir yere oturtulamıyor. Radikal İslamcı bu çete adeta babası belli olmayan bir piç! Beşar Esad’ı yıkma adına peydahlandığı kesin olan bu veledin nesebi belli değil. Amerika ile İsrail benim ürünüm değil modundalar. Rusya ile İran’a ait olması zaten ihtimal dış. Bırakın onları Selefi Suudiler bile benden değil havalarında! Peki Baba onlar değilse kim? Ankara olabilir diyenler var, lakin bu mümkün değil zira 30 yıldır PKK belasını def edemeyen Türkiye bir-iki yılda böyle bir canavarı devşiremez ve buna zaten emperyaller izin vermez. Kuşkusuz Haşimi’ye kucak açan ve IŞİD’e silah-para gönderen Ankara, bu nesebi meçhul ürünü başlangıçta Beşar Esad ve PYD ile mücadele bağlamında sahiplendi ama kendi ürünü değil.
Peki dayandığı merkezin adresi bile meçhul olan IŞİD nasıl oluyor da Dünya’ya meydan okuyup, gırtlak kesebiliyor? Lafı dolandırmadan söyliyeyim, IŞİD Mossad ile CIA’nın ürünüdür. Bölgenin yeniden dizaynı adına sahnededir. Beşar Esad’ın bozduğu Büyük Kürdistan’a Akdeniz’e koridor açma hedefi şimdi IŞİD aracılığı ile açılmak isteniyor hadise budur.
KERRY’DEN ALDIK HABERİ!
Rehinelerin iade edileceğine dair ilk işaret ondan geldi.
Kaçırılanlar bu açıklamanın ertesinde Türkiye’ye teslim edilirken aynı isim dün şu açıklamayı yaptı:
- IŞİD ile mücadelede Türkiye en ön safta olacak..
Bu isim malum ABD Dışişleri Bakanı Kerry’dir.
İlginçtir, Kerry’nin bu sözü etmesinin üzerinden yarım saat geçmeden Tayyip Erdoğan kara operasyonuna katılabileceğimizi açıkladı.
Nereden rereye!
IŞİD’e aylardır terörist bile diyemeyen Ankara şimdi çoban köpeği misyonunda!
Söyleyin bunun okuması ABD’ye rehin olmak değil midir?
IŞİD’e karşı mücadeleye tartışmasız olarak evet, lakin bu operasyon ambalajı ile Beşar Esad’a karşı TSK’yı sürmeye veya PYD’ye arka çıkmaya hayır !.
TÜRBAN FAŞİZMİ VE BAŞKALDIRI!
Bunun adı inancın gereklerini yerine getirmek veya kıyafet özgürlüğünü savunmak olamaz! Bunun adı türban faşizmi ve hatta türbanı kullanarak Cumhuriyet ilkeleri ile beraber birlikte yaşamaya başkaldırıdır. Evet türban bayrağı ile milli birliğe açık bir suikast söz konusudur.
Öyle çünkü 11 yaşındaki bir çocuğun şahsi iradesi ve tercihi olamayacağına göre aile ve çevrenin baskısı ile takacağı türban siyasal islamın forması olacak ve türbanı takanlar zorunlu olarak İmam Hatipler misali o güruhun ordusuna 10 yaşından itibaren asker yazılmış olacaklar... Bu yapılan bölücülüğün başka bir türlüsüdür ki büyük resimde ha bunu yapanlar ha PKK, aynı katagoridedirler...
O TEĞMEN BANA KOMİTACI ENVER’İ HATIRLATTI!
Mehmetçik taş yağmuru altında... PKK pardon HDP’li Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak görevini yapan askerlerimizin komutanı olan genç teğmene bağırıyor:
- Senin devletin bana söz verdi... Çekin askerlerinizi.
Türk Ordusunun yiğit teğmeninden anında karşılık:
- Burası benim devletim. Benim toprağımdan çıkın dışarı.
Bu görüntüleri seyredince birden Boğaz’ın hasta adamı ya da can çekişen devleti Osmanlı’nın şanlı zabiti ittihatçı Enver düştü aklıma! O Abdülhamit’e isyan etmiş, bu teğmen de mevcut teslimiyete başkaldırır gibiydi! İşte Türk Ordusu budur ve böyle olmalıdır dedim kendi kendime! TSK’nın gövdesi eminiz böyledir lakin onca rezilliğe susan zirvesinden emin değilim!
Aydınlık
