Kabak kemaneye “akademik“ dokunuş
Geleneksel Türk halk çalgısı olarak yüzyıllardır kullanılan, Isparta, Antalya ve Burdur'u içine alan Teke yöresinin tipik çalgısı kabak kemane, SDÜ Müzik Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezince geliştirilen TÜBİTAK projesi ile seramikten üretiliyor
Geleneksel Türk halk çalgısı olarak yüzyıllardır kullanılan, Isparta, Antalya ve Burdur'u içine alan Teke yöresine ait çalgı kabak kemane, TÜBİTAK destekli projeyle Süleyman Demirle Üniversitesinde seramikten üretiliyor.
Çalgıya adını veren kabaktan yapılan çalgı, Türkiye'de en çok Burdur, Isparta ve Antalya'yı içine alan Teke yöresinde kullanılıyor ve üretimi yapılıyor.
Bir çeşit yaylı saz olan kabak kemanenin kökeni Orta Asya'ya dayanıyor. Çoğunlukla geleneksel yöntemlerle kullanımı ve yapımı devam eden kemane, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Müzik Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezince bir yandan gelecek kuşaklara aktarılıyor, diğer tarafından da kemane üretiminde estetik bir boyut kazanıyor.
Üniversitede Seramik Araştırma Merkezi'nce 2008 yılında "Göller Bölgesi Killerinden Teke Yöresi Yaylı Çalgılarının Üretimi ve Geliştirilmesi Projesi" TÜBİTAK projesi ile ilk kez seramikten kemane üretilmeyen başlandı.
Müzik Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezince geliştirilen "Teke Yöresi Çalgılarından Kabak Kemanenin Teke Yöresi Toprağıyla Seramikten Üretilmesi" Projesi TÜBİTAK tarafından geçen yıl kabul edildi.
Bu kapsamda merkezde, Seramik Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin de desteğiyle kabak kemane ile aynı forma sahip seramikten kemane üretiliyor.
Kabak kemaneyle aynı ses tonunu yakalamayı başaran bilim adamları, seramikten yaparak kabak kemaneye estetik boyut kazandırmayı hedefliyor.
SDÜ Müzik Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi Çalgı Yapım ve Geliştirme Birimi Yürütücüsü Enstrüman Bilimcisi ve Öğretim Görevlisi Uğur Özek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle Teke Yöresi çalgılarının çeşitliliği ve zenginliği üzerine çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
"Kemane, Teke Yöresinin genetik kodlarıdır"
Kabak kemanenin Türkiye'ye Teke Yöresinden yayılmış önemli bir saz olduğunu ifade eden Özek, Türkiye'nin kabak kemaneyi 1968-1970 yıllarında Emin Aldemir sayesinde tanıdığını, Salih Urgan ve Isparta'nın önemli değeri Yalçın Özsoy ile Arif Sağ tarafından TRT'de çalındığını anlattı.
Kabak kemanenin Teke yöresinde kullanımının ve yapımının hala devam ettiğini belirten Özek, son yıllarda yapım ve çalan kişilerin sayısında azalma olmamasına rağmen, kitlelere ulaşmaları konusunda birtakım sıkıntılar yaşandığını dile getirdi.
Özek, kendilerine ulaşanlara kabak kemanenin planlarını, çizimini, yapım tekniklerini, kullanılan malzemeleri ve bunları nasıl temin edecekleri konusunda bilgi paylaştıklarını vurguladı.
Müdürlük olarak yörede kemanenin sap kısım ölçüsünü belirli standarda kavuşması için çalışma yaptıklarını, bundan da başarılı olduklarının altını çizen Özek, "Bir çalgıya yenilik katmak, bir insan ömrünün, neslinin çok ötesinde önemli bir algıdır ama yaşayan kültürümüzün önemli bir parçası olan enstrümanlarımızdan biridir kabak kemane." dedi.
Özek, şöyle konuştu:
"Kemane Teke Yöresinin bir parçası, genetik kodlarıdır. Buna katkı sağlamak amacıyla proje başlattık ve kemaneyi seramikten yaptık. Proje TÜBİTAK tarafından da kabul edildi. Estetik bir tasarım ve standart bir ses kalitesini yakalamak istiyorduk. Bunu kabak kemanenin yerini alması için yapmadık. Bir standart yaratmak, alternatif sunmak için böyle bir bilimsel çalışma yaptık. Sadece gövdesini seramikten yaptık. Kabak bir bitki. Formuna çok müdahale edemiyoruz. Kış şartları çetin geçtiği an gövdesi çok ince oluyor. Kurak bir yaz geçirildiği an kabağın gövdesi çok sert oluyor ama seramikten yaptığımız kemanede böyle bir durum yok. 10 bin tane de yapsak aynı form, incelik, genişlik, hassasiyette üretebiliyoruz."
Alto soprano bas olarak üretilen seramik kemaneyi bazı kullanıcılara verdiklerini ifade eden Özek, olumlu geri dönüşler aldıklarını bildirdi.