Doğa harikasını kurtaracak karar
MANAVGAT Çayı'nın Antalya'nın Akseki ve İbradı ilçelerindeki kısmında yapmayı planladığı HES projesiyle ilgili 'ÇED Olumlu' raporu, Antalya 2'nci İdare Mahkemesi'nce iptal edildi. Arkeolojik buluntulara da rastlanılan alan, dünyaca ünlü Altınbeşik Mağarası'nı da kapsıyor.
Akseki'nin Sinanhoca Mahallesi'nde başlayıp büyük bölümü İbradı sınırlarında, Dedegöl Enerji Yatırım A.Ş. firması tarafından planlanan 'Sinanhoca Regülatör ve HES' projesi için verilen 'ÇED Olumlu' raporunun iptaline yönelik Antalya 2'nci İdare Mahkemesi'ne dava açıldı. İbradı Belediye Başkanı CHP'li Serkan Küçükkuru, Gülsüm Köleoğlu ve Zeki Cengiz adlı kişiler tarafından açılan davaya, İbradı Belediye Başkanlığı da müdahil oldu. ÇED Olumlu Raporu'nun iptali için açılan davada Ankara, Kırıkkale, Hacettepe ve Süleyman Demirel üniversitelerinden 7 bilim adamından oluşan bilirkişi heyeti bölgede inceleme yaparak, nisan ayında raporunu açıkladı. Raporda, projenin ÇED raporunun çevresel etkiler, biyoçeşitlilik, ekolojik yapı, ekosisteme ve sosyo-ekonomik etkileri açısından yetersiz olduğu kanaatine varıldığı açıklandı.
ÜÇ ÖNEMLİ DOĞA ALANINI KAPSIYOR
Raporda, Sinanhoca Regülatör ve HES projesinin Akseki ve İbradı Önemli Doğa Alanı, Üzümdere Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ve Altınbeşik Milli Parkı'na yakınlığı sebebiyle mevcut ekosisteme tehdit teşkil ettiği belirtildi. Projenin gerçekleşmesi halinde ekosistemde ve mikroklimada değişmelerin olması ve bu özel koruma alanlarının etkilenmesinin kaçınılmaz olduğu vurgulanan raporda, 'ÇED raporunda rastlanan eksiklikler nedeniyle Sinanhoca Regülatör ve HES projesinin yörenin biyoçeşitliliği ve ekolojik yapısı üzerinde meydana getireceği olumsuz etkilerin kabul edilebilir düzeyde olduğu sonucu çıkarılmamıştır' denildi. Regülatörden bırakılacak cansuyu miktarının belirlenmesinde hangi bilimsel ölçütlerin kullanıldığının belirgin olmadığı da kaydedildi.
ENDEMİK BALIK TÜRLERİ VE YABAN KEÇİSİ
Raporun detaylarında ise akarsudaki karabalık, gökkuşağı alabalığı ve sazan gibi birçok balık türü ve diğer sucul canlıların, yapılacak projeden en çok etkilenmesi muhtemel canlılar olduğuna dikkat çekildi. Akarsuyun, endemik incibalığı türlerinden Alburnus baliki ve otbal türlerinden Pseudophoxinus Antalya türlerine ev sahipliği yaptığı açıklandı. Yine yörede genelde yüksek dağlık, kayalık ve ormanlık kesimlerde yaşayan nesli küresel ölçekte tehlike altındaki yaban keçisinin özellikle inşaat çalışmaları sırasında çıkabilecek rahatsız edici gürültü ve insan-inşaat varlığından olumsuz etkileneceği kaydedildi.
KÜÇÜK KARTAL VE YIRTICI KUŞLARLA ENDEMİK SEMENDERLER
Önemli Doğa Alanı'nda yırtıcı kuşlar ve birçok Akdeniz ormanlarına ait kuş türü tespit edildiği de belirtilen raporda, yırtıcı kuşlardan özellikle Gökdoğan, Tavşancıl ve Küçük Kartal'ın önem taşıdığı dile getirildi. Projenin neslini olumsuz etkileyeceği önemli türler arasında Akdeniz bölgesinin endemik bir memeli türü olan yünlü kaya yediuyurunun burada yaşadığı, endemik ve nesli küresel ölçekte tehlike altında olan bir kara semenderi Lyciasalamandra atifi, endemik Toros kertenkelesi ve Antalya kertenkelesinin de burada yaşadığı vurgulandı. Bu nedenlerle faaliyet alanının, yaban hayatı açısından çok önemli bir alan olduğu ifade edildi.
DÜNYACA ÜNLÜ İKİ DEĞERİ ETKİLİYOR
Antalya 2'nci İdare Mahkemesi, bilirkişi heyetinin raporu doğrultusunda ÇED Olumlu Raporu'nun, çevresel etkiler, biyoçeşitlilik, ekolojik yapı, ekosisteme ve sosyo-ekonomik etkileri açısından yetersiz olduğu kanaatiyle iptaline karar verdi. Bölgenin hem yaban hayatı koruma ve geliştirme hem de milli park statüsünde olduğunu belirten davacıların avukatı Münip Ermiş, dünyaca ünlü Manavgat Şelalesi'nin de üzerinde bulunduğu Manavgat Çayı'nın üst kısmında yine dünyaca ünlü Altınbeşik Mağarası ile alanın ortak olduğunu söyledi. Münip Ermiş, “Burada inşaat ve ormanda ağaç kesme gibi HES projesinin parçası faaliyetler var. Orman Bölge Müdürlüğü tarafından bölgedeki tüm inşaat çalışmaları mahkeme kararı çerçevesinde derhal durdurulmalı. Artık Danıştay kararına kadar tek bir çivi çakılamaz. Yeni bir ÇED de alınamaz, çünkü bilirkişi raporunda 'bölgede hiçbir şekilde HES projesi yapılamaz' diyor" dedi.
YOL ÇALIŞMALARINDA TARİHİ MEZAR ÇIKTI
Hem doğal SİT koruma sahası, hem de arkeolojik açıdan önemli bir bölge olmasına rağmen, yol çalışmaları sırasında çıkan tarihi mezarlar ve korunması gereken tarihi eserlerin tahrip edilip gizlendiğini de kaydeden Ermiş, “Bununla ilgili geçen yıl mayıs ayında hem savcılığa hem Müze Müdürlüğü'ne tarafımızdan şikayet edilmiştir. Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ise köylüler ve avukatlarının başvurusu üzerine, bölgede arkeolojik eserler bulunduğu ve 1'inci Derecede Arkeolojik SİT alanı olarak tescil edilmesi ve yapılacak çalışmaların da bu alandan mümkün olduğunca uzaklaştırılması yönünde karar verdi. Bu kapsamda Antalya Müzesi tarafından soruşturma da açıldı. Bu soruşturmanın da derinleştirilmesi ve hızlandırılması gerekiyor" diye konuştu.
İbradı Belediye Başkanı Serkan Küçükkuru, mahkeme kararını çok önemli bir gelişme ve netice olarak değerlendirdi. Başkan Küçükkuru, "Bu karar çevrecilere yapılan baskılar, ölümlere varan önemli bir süreçte çıktı. Türkiye'de hakimler var demek ki bunun bilincine varmış hakimlerimiz ve çok sevindim. Cuma günü İbradı halkıyla basın açıklaması yapacağız. Bölge için çok önemliydi çok mutluyuz. Altınbeşik Mağarası, Manavgat Şelalesi bütün bölgeyi de, iklimini de etkileyecekti. Manavgat Çayı bu bölgeden doğuyor ve çok önemli bir su kaynağı. Torosların kirlenmeyen nadir sularından birisi" dedi.