Fedakar kadınların sardığı yapraklar engelli annesinden
Manisa'nın Alaşehir ilçesinde biri yürüme yetisini kaybeden iki oğlu bulunan Alime Koç, Antalya, İzmir ve İstanbul'da engelli çocuklarına bakabilmek için zeytinyağlı sarma yapıp satan annelere, topladığı asma yapraklarını gönderiyor
Manisa'nın Alaşehir ilçesinde biri yürüme yetisini kaybeden iki oğlu bulunan Alime Koç, Antalya, İzmir ve İstanbul'da engelli çocuklarına bakabilmek için zeytinyağlı sarma yapıp satan annelere, topladığı asma yapraklarını gönderiyor.
Bereketli köyünde yaşayan iki çocuk annesi Alime Koç'un oğlu Hüseyin, 6 aylıkken, trafik kazası sonrası beyin kanaması geçirdi, epilepsi hastası oldu. 8 yaşındaki Hüseyin Koç, hastalığının ilerlemesi nedeniyle yürüyemez hale geldi.
Kendisinin yardımıyla yataktan kalkabilen ve yemeğini yiyebilen engelli çocuğu ile diğer oğluna özveriyle bakan anne Koç, kendisiyle aynı durumdaki kadınlarla dayanışmada bulundu. Babasına ait bağdan asma yaprağı toplayan Koç, bunları önce İzmir'de engelli oğlu için zeytinyağlı sarma yaparak satan Neslihan Akın'a gönderdi.
Koç, daha sonra Akın'ın yönlendirmesiyle İstanbul'daki engelli annesi Kamuran Keser Çelik ve Antalya'da beyin felci olan 8 yaşındaki oğlu Mehmet'e bakan Semra Sönmez'e de yaprak göndermeye başladı.
Yaptıkları zeytinyağlı sarmaları sosyal medya üzerinden satan kadınlara destek veren Koç, her sabah saat 05.30'da bağa gidip, oğlu uyanıncaya kadar yaprak topluyor. Saat 08.30 sıralarında eve dönüp çocuğunun kahvaltısını yaptıran anne, daha sonra topladığı yaprakları bidonlara basarak fedakar annelere gönderiyor.
"Böyle bir işe ön ayak olmaları çok güzel"
Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, annelerin isteyip de yapamayacağı hiçbir şeyin olmadığını söyledi.
Engelli anneleri arasında dayanışma başlattıklarını anlatan Koç, hiç düşünmediği bir yerden kendisine küçük miktarlarda da kazansa ekmek kapısı açıldığını dile getirdi.
Koç, "Bu iş sayesinde hem benim hem de diğer engelli annelerinin yüzü gülmeye başladı. Bir engelli annesi olarak yaprak saran annelerle gurur duydum. Onlar adına da kendi adıma da çok mutluyum. Böyle bir işe ön ayak olmaları çok güzel." dedi.
Bütün işlerini kendisinin yaptığını dile getiren Koç, "Bağ işi bittikten sonra oğlumun yemeğini yedirip onunla zaman geçiriyorum. Hüseyin derdini bile anlatamıyor. Bir yeri acısa söyleyemiyor. Ona iyi bakmak ve iyi beslemek zorundayım. Onun bütün sorunlarıyla ilgileniyorum. Gün boyunca oğlumun yanından ayrılmıyorum." diye konuştu.
Semra Sönmez ise engelli annesi olarak Alime Koç'un kendilerini çok iyi anladığını belirtti.
Koç sayesinde yaprak sıkıntısı yaşamadıklarını bildiren Sönmez, "Onun da bir engelli annesi olması ve bu işten evinin geçimini sağlaması bizi mutlu ediyor. Bu iş bir harekete dönüştü. Bu şekilde birçok ilde bu işi yapmak isteyenler var. İnsanlarımız da gerçekten çok duyarlı." dedi.