‘Bu böyle yazılacak’ diyen gazete olmaktan çıkar

Ressam Bedri Baykam, önümüzdeki hafta yazısında CHP delegelerine sesleneceğini belirterek ‘Bu demokratik çağrı Salı sabahı umarım Cumhuriyet’te çıkar. Gazetenin tarihine ve savunduklarına yakışan budur’ dedi

‘Bu böyle yazılacak’ diyen gazete olmaktan çıkar

Ressam Bedri Baykam, önümüzdeki hafta yazısında CHP delegelerine sesleneceğini belirterek ‘Bu demokratik çağrı Salı sabahı umarım Cumhuriyet’te çıkar. Gazetenin tarihine ve savunduklarına yakışan budur’ dedi

Holding medyasında gazetecilere uygulanan baskı ve sansür “muhalif” gazete ve kanallarda da boy göstermeye başladı. Son günlerde Yılmaz Özdil’in yazısı Hürriyet gazetesi tarafından yayımlanmadı, Nihat Genç’in Halk Tv’deki görevine son verildi, Hulki Cevizoğlu’nun Yurt ve Kanal Sokak’taki işine son verildi, Radikal gazetesi muhabiri Fatih Yağmur işten çıkarıldı ve son olarak Bedri Baykam’ın yazısı Cumhuriyet gazetesi tarafından sansürlendi. Ressam Bedri Baykam, eski CHP milletvekili Suphi Baykam’ın oğlu olması sebebiyle Türkiye siyasetinin üretildiği ve CHP yörüngesinin saptandığı bir evde büyüdü. CHP’nin günümüzde uyguladığı politikadan duyduğu rahatsızlığı 1987’den beri yazı yazdığı Cumhuriyet gazetesi için kaleme aldı. “Başkanlığı bırakmanız için 11 gerekçe Sn. Kılıçdaroğlu” başlıklı yazı, gazete yönetimi tarafından sansürlendi. Baykam’la maruz kaldığı sansürü, Cumhuriyet gazetesindeki dönüşümü ve CHP’nin bugünkü çizgisini konuştuk:

- Yazınızın yayımlanmayacağından nasıl haberdar oldunuz?

Gazeteden telefon geldi. Bu yazıyı kullanmayacaklarını, başka bir yazı rica ettiklerini söylediler. Ben de ne başka bir yazı için vaktim olduğunu ne de böyle bir arzum olduğunu, bu haftaki gündeme bu yazıyı uygun gördüğümü söyledim. Cumhuriyet’in adaylar arasında bir tercih yapmak istemediğini söylediler. Sevgili dostum Hikmet Çetinkaya yazısında “Sonbahar temizliği şart, tasfiye edin” diyordu. Cumhuriyet gazetesi demek ki bir adaya tercih gösteren makaleler yayımlayabiliyor. Hikmet Çetinkaya Kılıçdaroğlu’nu tutabilir. Ben de tersini düşünebilirim. Olması gereken budur. Bu hafta yazacağım yazı daha tarihi olacak. CHP delegelerine sesleneceğim.

‘UMARIM TARİHİ ÇAĞRIM YAYIMLANIR’

- Ya o yazı da sansürlenirse?

Pazartesi’ye kadar o yazıyı en güzel şekilde toparlayarak, delege ve il yöneticilerine kul olmadıklarını hatırlatacak bir yazı yazmak durumundayım. Bu demokratik çağrı Salı sabahı umarım Cumhuriyet’te çıkar. Gazetenin tarihine ve savunduklarına yakışan budur.

- Cumhuriyet gazetesinin CHP’yi eleştirmesi, yol göstermesi faydalı değil mi?

Yönetim ve idari kurulun sesi olan birinci sayfanın sol tarafındaki “Cumhuriyet” sütunu dışında her yazar, CHP için, İşçi Partisi için, Türkiye’deki sol yelpazesi için farklı öneriler getirebilir. Böyle bir gazetede yazanlar “bu böyle yazılacak” gibi direktifler alırsa o gazete gazete olmaktan çıkar. Cumhuriyet’e yakışan başta CHP olmak üzere Türk solunun okyanusuna aydınlanmayı koruyabileceğimiz günlere ulaşmak için doğru rotayı göstermektir.

‘AYDIN ENGİN’İN GELİŞİ SAĞLIKSIZ’

- Alev Coşkun ve Şevket Tokuş Cumhuriyet Vakfı’ndan tasfiye edildi. Cumhuriyet’te neler oluyor?

Sevgili Mustafa Balbay yazmaya devam ediyor. İbrahim Yıldız yine gazetenin genel yayın yönetmeni. Bu sırada Aydın Engin gazeteye geri döndü. Referandumda AKP’nin duruşunu savunan zihniyetin, kendi özeleştirisini yapmadan, özür dilemeden yine aynı geminin çark dairesine alınması ne kadar sağlıklı?

- Holding medyasındaki baskıyı muhalif medyada da görmeye başladık. AKP’den sonra şimdi de CHP’yi eleştirmek mi sansür sebebi oldu?

Susturuyorsan, “Bunu söyleme” diyorsan, hele o kuruluşun izleyicileri, okurları o fikri desteklerken “yazma” diyorsan, demek ki demokrasi anlaşıyışında bir sorun var. Herkesin yol yakınken hatadan dönmesini, AKP’ye, Amerika’ya ya da haksızlığa karşı çıkarken kullandıkları argümanları ve demokrasi sözcüğünü kendi çöplüklerinde de değerlendirmeleri gerektiğini düşünüyorum.

‘MİLLİ YAPILARLA DAYANIŞMA’

- CHP’nin en temel sorunu nedir?

Tüzük. CHP’yi demokratik bir tüzük ve bunun açılımları kurtarır.

- 2015 genel seçimlerinde AKP’yi iktidardan indirmek için CHP ne yapmalı?

Demokratik tüzük açılımı başarıyla gerçekleştirilirse ve ardından CHP solcu, cumhuriyetçi, Atatürkçü, laik, merkez tüm yapılarla bir dayanışma yaratabilirse o zaman 2015 seçimlerinin kazanılmaması için hiçbir gerekçe yok. Kılıçdaroğlu kazanırsa ve kraldan daha kralcı, “Egemenlik kayıtsız şartsız Kemal’indir” felsefesiyle giderse CHP 2015’ten hiç görmek istemediğimiz bir sonuçla çıkar.

‘ESKİ CHP’Yİ MUMLA ARIYORUZ’

- CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun istifası için gerekçeler sundunuz, niçin?

Sayın Kılıçdaroğlu bizi aldatmıştır. Çok demokratik olduğuna, tek adamlık döneminin sona ereceğine ve partinin şeffaf bir yapıya ulaştırılacaığına inandırarak genel başkan olmuştur. Biz eski CHP’yi mumla arıyoruz. Artık herşey Kemal Bey’in iki dudağı arasında. Mağlubiyetlerden mazoşist zevk ala ala gidiyoruz. Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu sayesinde kırmızı halıyla Çankaya’ya çıktı. Milyonlarca kişi sandığa gitmemiş. Kılıçdaroğlu ‘Yarın olsa yeniden Ekmeleddin Bey’i aday gösteririm’ diyor. Çünkü sultanlar, krallar hata yapmaz. Parti içi demokrasinin olmadığı bir yerde, il yönetimleri de sana bağlılık mesajları veriyorlar. Ben de o il yöneticilerine, delegelere soruyorum. Kul olmak size yakışıyor mu?

Irmak Mete

Aydınlık