Selo’ya 59 trilyonu kim verdi?

Sabahattin Önkibar yazdı: Selo’ya 59 trilyonu kim verdi?

Selo’ya 59 trilyonu kim verdi?

Selahattin Demirtaş’ı hapiste ziyaret etmek gerçekten doğru değil, peki onun seçim kampanyası için HDP’ye 59 trilyon vermek doğru mu?

Sakın yasa gereği demeyin!

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Turgut Okyay, HDP’nin kapatılması için başvuru yapmış ve o başvuru iktidar tarafından desteklenmeyince HDP kapatılmaktan kurtulmuştu.

Bu durumda 59 trilyonun müsebbibi kim ortada değil mi?

O zaman soralım:

Demirtaş’ı ziyaret mi daha kötü yoksa ona , “Al sana 59 trilyon” demek mi?

AMERİKA’YA NE VERDİNİZ?

Malum; Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD’li meslekdaşı Mike Pompeo buluştu.

Bu buluşmanın ertesinde ve tam seçim arifesinde ABD, Türk Ordusu’nun Münbiç’e girip devriye gezmesine olur verdi ve ilaveten Kandil operasyonuna yeşil ışık yaktı.

Bu olanlar ne tesadüf ne de ABD’nin Türkiye aşkının tezahürüdür.

Öyle çünkü, o ABD değil midir, Türkiye’nin aylar süren feveranlarına aldırmayıp, YPG/PKK’ya 5 bin TIR dolusu silahı bedava gönderen?

Peki şimdi ne oldu veya ABD’ye hangi sözler verildi de, Atlantik eşkıyabaşı ile Ankara arasında güya güller açıyor?

Yoksa seçimde ABD desteği adına, “Fırat’ın doğusu PKK’nın olsun” sözünü mü verildi veya Kıbrıs’ta istediğiniz olsun mu dendi?

Değilse açıklayın zira Paxamiracana bir şey almadan afedersiniz b*k*nu bile vermez!

ÜÇÜNCÜ HAVALİMANINDA YÜZÜ KIZARMAYANLAR!

Yapımı için alınan kredinin garantörü, devlet yani Türkiye Cumhuriyeti hazinesi.

Öyle iken üçüncü havalimanının sahibi devlet değil, isimleri kamuoyu tarafından bilinen müteahhitler.

Evet o malum müteahhitler devlet tarafından gizli değil açıktan zengin ediliyor ki kazanacakları para milyarlarca avrodur.

Soruyorum kredi garantörü hazine ise o inşaatı neden devlet yapmaz da, bildik isimlere verilip onlara büyük çok büyük servetler ikram edildi?

Kabile devletlerinde bile olmayacak böyle bir uygulama sadece vicdanların değil, hukukun da konusudur.

TOPLAMA DEVLET KALABALIĞI

Miting alanları geçmişte ölçüydü ama bugün değil, niye mi?

Dün insanlar oralara zorla götürülmezdi de ondan!

Oysa bugün iktidar mitinglerine kamu çalışanlarının katılması adeta zorunluluk.

Dahası, kalabalıklar taşıma yani yapay.

Miting yapılacak merkezlere çevre il ve ilçelerden köylere yüzlerce otobüs kaldırılıyor.

Ve en önemlisi bu otobüslerin içinde işe alma listeleri yapılıp türlü sözler veriliyor.

Buradan hareketle Tayyip’in mitingleri kalabalık demeyin zira onlar toplama devlet kalabalığı..!

MİLLETİN NAMUSUNU SAHİPLENMEK!

Yıllar önce, kamuoyunda bilinen islamcı bir politikacıya şaka yollu, “Gizlediğin servetini mahşer günü nasıl açıklayacaksın” diye takıldığımda şu karşılığı almıştım:

- “Bizim zenginliğimiz Allah ve dava içindir...”

O isme, “Allah haşa hırsızbaşı mı ki onun adına çalıyorsun” diyemedim lakin verdiği o cevapla değil beni, kendini bile kandıramadığını belli etmişti.

Çalmayı cihad gören o anlayışın seçimde oy hırsızlığına soyunması eşyanın tabiatı gereğidir... Buradan hareketle 24 Haziran günü sandığı o hırsızlara karşı sahiplenmek, milletin namusunu sahiplenmektir...

Sabahattin Önkibar / Aydınlık

makale sabahattin önkibar sabahattin önkibar yazıları