Sanatçı taş gibidir: Eğilmez, kırılır

Berlin Tiyatrom’da sanatseverlerle bir araya gelen heykeltraş Mehmet Aksoy, “İktidarlar ve Sanat” söyleşisinde eserlerinden örnekler vererek, adaletsizliklere karşı sanatçının her zaman mücadele etmesi gerektiğini, hiçbir zaman boyun eğmemesi gerektiğini vurguladı

Sanatçı taş gibidir: Eğilmez, kırılır

Türkiye'nin en önemli heykeltraşlarından Mehmet Aksoy, yaklaşık 20 yılını geçirdiği Berlin’de sanatseverlerle buluştu. Açış konuşması yapan Aydınlık Avrupa Temsilcisi Beyhan Yıldırım, Stefan Zweig’ın (1881-1942) Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nın yıkımını anlatan “Dünün Dünyası” adlı eserindeki bir tespitin Mehmet Aksoy’un mücadelesini ve sanatın önemini çok iyi özetlediğini söyledi: “Sanat, bir halkın hayat meselesi olursa, işte o zaman zirveye çıkar.” Ulusal Kanal Gönüllüleri ve Aydınlık Okurları tarafından düzenlenen “İktidarlar ve Sanat“ konulu söyleşiye, sanatçının Berlin’de yaşayan dostları, 1970’li yıllarda başkanlığını yaptığı Türk Merkezi’nden arkadaşları, Berlin’de faaliyet gösteren Dernek temsilcileri katıldı. “Berlin, benim dünya görüşümü belirleyen ve genişleten bir okul gibidir. Burada olmak eski dostlarla karşılaşmak bana hep mutluluk verir” ifadesini kullanan sanatçı, etkileyici sunumunun ardından dakikalarca alkışlandı. Aksoy sunumunda şu ifadelere yer verdi: “Sanatçı duyarlılığı, toplumsal sorumluluğu getirir; yoksa duyarlılık değildir. Sanatçı, halkın özlem ve taleplerini, acılarını ve mutluluklarını kendi süzgecinden geçirip sanat dilinde ortaya koyandır. Kendi toplumunu yansıtamayan bir kimse ne güncel olur, ne de evrensel olabilir. Sanatçı başkasına öykünmez, tek gibi, ben gibidir. Günümüz Türkiyesi’ni yönetenlerin Cumhuriyet’in kazanımlarını birebir yok edip, gerçekten söyledikleri gibi, Cumhuriyet ve demokrasi trenininden inip kendi arzuladıkları gerici ve baskıcı düzeni kurmak istediklerini 90’lı yılların başında anlamıştım. Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, Altınpark’taki ‘Periler Ülkesi’ adlı eserimi bir 19 Mayıs günü kaldırdığında her şeyi çok iyi anlamıştım. Sanatçı dik durandır. Boyun eğmez. Taş gibidir. Eğilmez, kırılır.”

HİROŞİMA-NAGAZAKİ’YE HEYKEL YAPIYOR

Hatay-Yayladağ doğumlu sanatçı, 1971-1979 ve 1981-1989 yılları arasında Berlin’de yaşadı. Aksoy, 2005 yılında çalışmalarına başladığı “İnsanlık Abidesi”nin Hükümet tarafından yıkımına karar verilmesine gösterdiği tepkilerle gündeme geldi. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ucube“ nitelemesine karşı açtığı hakaret davasını kazanan sanatçı, kamuoyundan büyük destek aldı. Dünya genelinde çok sayıda ödül kazanan Aksoy'un anıt ve heykelleri, Berlin de dahil olmak üzere, birçok şehrin kamusal alanında sergilenmektedir. Berlin’deki “Buluttan Sevgililer” (1982), “İş Göçü“ (1984), ”Cemal’in Rüyası” (1986), Potsdam’a dikilen “Meçhul Asker Kaçağı” (1989-1991), “Ayrılık“ (İstanbul 1990), “Toprakana” (Ankara 1991), “Datça Can Yücel Mezar Heykeli” (2001), İ.T.Ü Maslak kampusü kütüphane önüne “Hazerfen” (2007), Türk Hava Kuvvetleri “100. Yıl Anıtı” sanatçının eserleri arasında yer alıyor. Türkiye genelinde çok sayıda Atatürk ve Kurtuluş Savaşı abidesini tasarlayan ve ebedileştiren sanatçı, son olarak “Gezi Parkı Direniş Heykeli”, “Özgecan Aslan Mezar Heykeli” ve “Hiroşima/Nagazaki Abidesi” üzerine çalışmalarını yürütmektedir. 1945 yılında ABD’nin atom bombası atarak, yüzbinlerce sivil insanın ölümüne neden olduğu Hiroşima ve Nagazaki nükleer bomba saldırılarının yapıldığı yere sanatçının 30 metre yüksekliğinde bir abide üzerine çalışmalarını sürdürdüğü öğrenildi.

Haber: Erdem Güneş

Fotoğraf: Mustafa Temel

ulusalkanal.com.tr