Karadeniz yaylalarına Çin seddi gibi yıkım projesi!

Samsun’dan Artvin’e kadar Karadeniz yaylalarını otoyolla birleştirmeyi öngören 2 bin 500 kilometrelik proje, bölgenin doğasını yok edecek. Bin 500 ila 2 bin metreyi bulan rakımlarda büyük yıkımlara neden olacak projeye karşı açılan dava sürerken, Yeşil Yol Projesi de ardından gri moloz yığınları bırakarak hızla ilerliyor. Projeye tüm Türkiye’den tepki yapıyor…

Karadeniz yaylalarına Çin seddi gibi yıkım projesi!

Yusuf Yavuz

Bugünlerde sosyal medyada sık dolaşan bir imza kampanyası göze çarpıyor. Kampanyanın konusu ise Karadeniz’in yaylalarını birleştirmeyi amaçlayan, kısaca ‘Yeşil Yol’ olarak duyurulan yıkım projesi. Yeşil Yol projesi, Türkiye’de yaşam alanlarında geri dönüşümü mümkün olmayan tahribatlar yarattığı için tüm kamuoyunu ilgilendiren girişimlerin nasıl geliştirilip pazarlandığını gösteren tipik bir örnek… Karadeniz’in geleceğini derinden etkileyecek Yeşil Yol Projesi ancak bugünlerde yüksek sesle konuşulur, tartışılır oldu. Çünkü projenin büyük bölümü tamamlandı!

5 YIL ÖNCE 10 BAKAN, 50 MİLLETVEKİLİNİN TOPLANTISIYLA BAŞLADI

Gelin 5 yıl öncesine gidelim... Tarih 7 Ağustos 2010. Rize’nin İkizdere ilçesindeki Ridos Otel’de toplanan 10 Bakan ve 50 Milletvekili, iki gün sürecek sır gibi toplantıda ‘Karadeniz’deki Yaylaları Birleştirme Projesi’nin son şeklini veriyor. Türkiye’nin yeşil cenneti Karadeniz, ‘Müteahhit kökenli’ bakanlar ve milletvekilleri eliyle cerrahi bir operasyona tabi tutuluyor. Bu toplantının ayrıntılarını, o günlerde kaleme aldığımız yazıdan okuyabilirsiniz: http://odatv.com/mob_n.php?n=10-bakan-50-milletvekili-neden-toplaniyor-0408101200

DÖNEMİN BAKANI ÖZAK: ‘SEKTÖRÜN ÖNÜNÜ AÇACAK, BUNU YAPMAK ZORUNDAYIZ’

Dönemin Bayındırlık ve İskân Bakanı Nafiz Özak’ın projeyi gerekçelendirerek yaptığı açıklama aslında girişimin niyetini açıkça ortaya koyuyordu: “Karadeniz Yaylalarını Birleştirme Projesi, bana göre çok önemli ve hiç denenmemiş bir projedir. Yaylaların birleştirilmesi projesi, Doğu Karadeniz'de hizmet sektörünün önünü açacaktır. Bunu yapmak zorundayız. Çünkü Karadeniz'de başka bir sektör yok. Yolların birleştirilmesi ile turistlerin bir yaylayı günübirlik gezmek yerine yöredeki bütün yaylaları gezme, konaklama fırsatı bulabilecekler. Böylece yayla kültürümüzü turistler de tanıma fırsatı bulacaklar. Kısmet olur da proje hayata geçerse buralarda yaylaların doğasına uygun konaklama tesisleri yapılacak. Yaylaların birleştirilmesi yayla turizmini geliştirecektir. Buna bağlı olarak yeni istihdam imkânı doğacaktır.”

TEMA, ÇEVRE DÜZENİ PLANININ İPTALİ İÇİN DAVA AÇTI

Aradan beş yıl geçti, bölgedeki kimi demokratik kitle örgütleri Karadeniz’de büyük yıkım yaratacak olan projeye karşı mücadele etse de Yeşil Yol, geçtiği alanlarda gri bir moloz bırakarak ilerliyor. Yeşil Yol Projesi’ne karşı bölgenin doğasını korumak amacıyla 2011 yılında çalışma başlatan TEMA Vakfı, aynı yıl onaylanan ve Trabzon, Ordu, Rize, Gümüşhane ve Artvin illerini kapsayan 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planının ilgili bölümlerini yargıya taşıdı. Planın iptali talep edilen bölümlerinden birini de, “yayla turizminin geliştirilmesi için yaylalar arası entegrasyon” olarak yer verilen Yeşil Yol Projesi oluşturuyordu. TEMA, Yeşil Yol’un bölgenin doğal ve kültürel yapısını bozacağını savunarak iptalini talep etti.

BİLİRKİŞİ HEYETİ: ‘YAYLALAR YAPILAŞMA İÇİN CAZİP HALE GELECEK’

2013 yılında Mahkemece atanan Bilirkişi heyeti bölgede yapılan keşif gezisinin ardından, “yaylaların karayolu ile birbirlerine bağlanması halinde, araç trafiğinin denetlenmesinin zor biçimde artacağı, yaylalardaki geleneksel yaşam tarzını sürdürmenin zorlaşacağı, yaylaları yapılaşma için cazip hale getireceği, bu durumun, yaylaların doğal yapısını olumsuz olarak etkileyeceği” yönünde görüş bildirdi.

‘YENİ YOLLAR BÜYÜK TAHRİBATLARA NEDEN OLACAK’

Konuyla ilgili Bilirkişi raporunda ayrıca yaylaların entegrasyonu amacıyla yeni yolların açılması ile ilgili olarak, “bölgenin topografik yapısının oluşturduğu denize dik ve derin vadilerin denize paralel yollarla birbirine bağlanması durumunda büyük bir çevre tahribatına neden olunacağı, böylesine bir tahribata neden olmak yerine, bugünkü gibi her yaylaya mevcut güzergâhlardan erişilmesinin doğru bir yaklaşım olacağı” görüşüne yer verildi.

BİN 500 RAKIMDA 2 BİN 500 KİLOMETRELİK OTOYOL

Yeşil Yol Projesi’yle ilgili yargı süreci devam ederken, doğal çevrenin tahribatına neden olmasının yanında şehircilik ve planlama ilkelerine uygun bulunmayan girişim de buna paralel ilerliyor. Konuyla ilgili bir açıklama yapan TEMA Rize Temsilcisi Nevzat Özer, yaklaşık 2 bin 500 kilometreyi bulan ve bin 500 ila 2 bin rakımlarından geçecek olan Yeşil Yol Projesi’nin bölgedeki yaylalarda yapılaşmayı cazip hale getirdiğine dikkat çekerek, “Samsun’dan Hopa’ya kadar Karadeniz yaylarını yüksek rakımdan, denize paralel bir şekilde birbirine bağlayacak olan Yeşil Yol Projesi, yüksek dağ ekosistemlerinin yer aldığı güzergâhtan geçecek, nadir ve tehlike altında olan türlerin yaşam alanlarının tahrip olmasına neden olacak” diye konuştu.

‘MAHKEME KARARINI BEKLİYORUZ, UMARIZ DURDURULUR’

Mart 2014 tarihinde üç ayrı bilim insanı tarafından hazırlanan bilimsel raporu da mahkemeye sunduklarını belirten Özer, “Şimdi mahkemenin vereceği kararı bekliyoruz. Umuyoruz ki çok önemli çevresel ve kültürel etkileri olacak Yeşil Yol Projesi, Karadeniz Bölgemizin sahip olduğu eşsiz güzelliklere daha fazla zarar vermeden, telafisi güç zararlar vermeden durdurulur” dedi.