6-8 Ekim davası ertelendi
Yargı bir yandan HDP’nin kapatılma sürecini yürütürken diğer yandan 6-8 Ekim terör olaylarının yargılamasını sürdürüyor. 26 Nisan'daki ilk duruşmanın ardından 3 Mayıs'a ertelenen 6-8 Ekim davası salgından dolayı 18 Mayıs'a bırakıldı. 118 kişinin yargılandığı davada, tüm sanıklar için 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet istendi.
Mehmetçik sahada PKK’ya kaçacak delik bırakmazken yargı da terör örgütünün siyasi uzantısı HDP’nin üzerine yürüyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 6-8 Ekim terör olaylarının faillerine yönelik açtığı dava 26 Nisan’da görülmeye başladı. 108 kişinin yargılandığı davada PKK'nın sözde üst düzey yöneticileri Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan sanıklar arasında yer alıyor. Bunlarla beraber eski HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş da yargılanıyor. Davada bütün sanıkları için 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Davanın ilk celsesinde iddianame okumasını tamamlayan mahkeme heyeti, kimlik tespitlerini de yapıp duruşmayı 3 Mayıs’a erteledi. Ancak salgınla mücadele kapsamında alınan tam kapanma yargılamayı da etkiledi.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu “tam kapanma” genelgesi doğrultusunda davanın 18 Mayıs’a ertelenmesine karar verildi.
KAPATMA DAVASI İÇİN GÖZLER YARGITAY'DA
PKK ve HDP’lilerin yargılamaları devam ederken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın partinin kapatılması için başlattığı süreç de işliyor. Anayasa Mahkemesi’nin usul yönünden eksiklikler olduğu gerekçesiyle iadesine karar verdiği iddianame için gözler yeniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılğı'na çevrildi.
TÜM AYRINTILAR İDDİANAMEDE YER ALDI
Yargıtay, belirlenen eksiklikleri tamamlayıp iddianameyi yeniden yüksek mahkemeye sunacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede HDP’nin terör örgütüne nasıl finans sağladığı tek tek ortaya konuldu.
İddianamedeki tanık ifadeleriyle HDP’nin terör örgütü PKK ile ilişkisi de gözler önüne serildi. HDP’lilerin milletvekili olmadan önce PKK kamplarında eğitim aldığı iddianamede yer aldı. Aynı zamanda HDP’li yöneticilerin terör örgütü mensuplarıyla mesajlaşmaları da delil olarak sunuldu.