Madencilikle ilgili kanun teklifi TBMM'de
Türkiye'deki madencilik faaliyetlerinin geliştirilmesini ve madenlerden elde edilen katma değerin ülke içerisinde kalmasını hedefleyen, kaçak üretim ve sevkıyatın engellenmesi amacıyla söz konusu filli gerçekleştirenlere ilave yaptırımlar getiren kanun teklifi TBMM Başkanlığına sunuldu
AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Türkiye'deki madencilik faaliyetlerinin geliştirilmesini ve madenlerden elde edilen katma değerin ülke içerisinde kalmasını hedefleyen, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun alanına giren düzenlemeler içeren teklifi TBMM Başkanlığına sunduklarını bildirdi.
Muş, Mecliste gazetecilere yaptığı açıklamada, teklifin içeriğine ilişkin bilgi verdi.
Mehmet Muş, teklifte, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğüne (MTA) yurt dışında daha fazla hareket alanı açabilmek adına özel hukuk kurumlarına tabi şirket kurma yetkisi verilmesinin yer aldığını belirtti.
Maden sahalarında, geçici tesis dışında herhangi bir yapıya müsaade edilmeyeceğini, sadece bakanlık izniyle bu yapılara izin verilebileceğini ifade eden Muş, böylece maden sahalarının, madencilik dışında herhangi bir faaliyete açılmasına engel olacaklarını söyledi.
Madenlerin denetimini engellemeye veya denetimdeki usullere uygun şekilde davranmamaya verilen idari para cezasına ek olarak, faaliyeti durdurma cezasının da teklifte yer aldığını aktaran Muş, kaçak üretim ve sevkiyatın engellenmesi amacıyla söz konusu filli gerçekleştirenlere ilave yaptırımlar da getirildiğini kaydetti.
Muş, 2017'de, kaçak madencilik faaliyetlerinde bulunanlara yaklaşık 110 milyon lira idari para cezası kesildiğini bildirdi.
Madenlerden alınan devlet hakkı oranlarında artırıma gidildiğini anlatan Muş, "2017 yılına göre yaklaşık 100 milyon liralık bir devlet hakkı artışı ortaya çıkacaktır. 2017'de de madenlerden tahakkuk eden devlet hakkı geliri 800 milyon liradır." diye konuştu.
"Amaç mamul ya da yarı mamul haline getirmek"
Metalik ruhsatlardan üretilen ham maddeyi kendi tesislerinde mamul ya da yarı mamul haline çevirmedeki devlet teşvikinin yüzde 50'ten 75'e çıkarılacağını belirten Muş, "Burada amaçlanan demir, krom ve bakır gibi benzeri madenlerin ham bir şekilde ihracını engelleyip, onu Türkiye'de mamul ya da yarı mamul haline getirecek bir teşvik mekanizmasını kurmak ki bu katma değer ülkemizde kalsın. Bu, milli maden politikamızın önemli bir köşe taşıdır." dedi.
Yapılacak bir projenin 20 kilometre etrafındaki alanda pasa veya atıklar varsa bunların, bu projede değerlendirilmesinin teklife konulduğunu aktaran Mehmet Muş, böylece çevre tahribatının engellenmesi ve bu atıkların ekonomiye kazandırılmasının hedeflendiğini kaydetti.
Ruhsat sahiplerine, ruhsat bitiminden altı ay önce müracaat etme zorunluluğu getirildiğini aktaran Muş, nükleer enerji konusunda, bazı kural ve kaidelere uygun şekilde hareket edilmesine yönelik maddelerin de kanun teklifinde yer aldığını ifade etti.
Ölçümlemeyle ilgili de birkaç maddenin bulunduğunu aktaran Muş, "1 Aralık 2018'den önce damgası olmayan, damgası kopmuş ya da farklı sebeplerden dolayı idari para cezasına çarptırılan vatandaşlarımızın bir defaya mahsus bu idari para cezalarını affediyoruz. Bu idari para cezasına konu olan tartı aletlerinin 90 gün içerisinde getirilip, muayene ettirilip damgalanması halinde bunların tekrar kullanılmasına izin verilecektir." açıklamasında bulundu.
Kaçakçılığın önlenmesi adına ne gibi önlemlerin alınacağı sorusu üzerine Muş, yapılan illegal faaliyetin oranına göre cezaların belirleneceğini söyledi.
Muş, maden sahaları için ruhsat alıp da bu sahaları işletmeyenlere bir yaptırımın olup olmayacağına ilişkin soruya cevap verirken, "Hükümetin geçmiş dönemlerde de bu konuda attığı adımlar var. Birisinin ruhsatı alıp uzun süre onu bekletip kullanmaması, o alanı kapatması... Buna yönelik zaten belli düzenlemeler var. Maksadımız, ruhsatı kim alıyorsa orayı bir an önce faaliyete geçirmesini sağlamak ve oradaki madenin ülke ekonomisine kazandırılmasını sağlamaktır." şeklinde konuştu.
"Herkes mart ayını beklesin"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile görüşmelerine ilişkin bir soru üzerine Muş, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Pek çok görüşme yapılmakta. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce de çok faklı kesimlerle görüşme yapıldı. Bahsedilen kişilerle de görüşmeler oldu. Farklı yerlerle de görüşmeler cereyan etmekte. Bunları da takip ediyoruz. Milletimiz de takip ediyor. Ama milletimiz en iyi cevabı sandıkta vermiştir. Herkes mart ayını beklesin."
"Anamuhalefet partisi, bir taraftan İYİ Parti ile görüşüyorken, diğer taraftan gizli mekanlarda HDP ile görüşme halinde." diyen Muş, şöyle devam etti:
"Belli yerlerde onlar da aday çıkarmayacaklarını açıkladılar. Orada aslında bir koalisyon oluşturuluyor. Bunu milletin gözünden kaçırmak için doğrudan bir görüşme değil de otel odalarında, gizli bir şekilde ya da belli yerlerde aday çıkarmamak suretiyle İYİ Parti ile bir ittifak kurup, onları da dolaylı şekilde bu işin içine katma hesapları yapıyorlar. Çünkü yan yana geldikleri zaman toplumdan gelecek tepkiyi çok iyi bildikleri için bunu gizli bir şekilde yapmaya çalışıyorlar. Vatandaşın gözünden hiçbir şey kaçmamaktadır. Otel odalarında yapılan görüşmeler ya da İstanbul ve Ankara için terörün güdümündeki partinin yaptığı açıklama da ortada iken CHP'nin bunu saklamaya çalışması milletin gözünden kaçmayacaktır."
Askerliğin kısaltılması konusundaki çalışmalar
Askerliğin kısalmasına ilişkin bir kanun teklifi hazırlıklarının olup olmadığı sorusuna karşılık Muş, "Şu an itibarıyla TBMM'de AK Parti Grubu olarak teklif üzerinde bir çalışmamız başlamıştır. Dolayısıyla şu an gündemimizde bahsettiğim yasa teklifi vardır. Daha sonra bütçe müzakereleri başlayacak. Daha sonraki dönemlerde ihtiyaca göre buna karar verilir." dedi.