Cem Küçük hakkında zorla getirme kararı
İnsani yardım taşıyan ve İsrail askerlerince saldırıya uğrayan Mavi Marmara gemisinde bulunanlara hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan Cem Küçük hakkında zorla getirilme kararı çıkarıldı
Gazze'ye 31 Mayıs 2010'da insani yardım taşıyan ve İsrail askerlerince saldırıya uğrayan Mavi Marmara gemisinde bulunanlara hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan Cem Küçük hakkında zorla getirilme kararı alındı.
İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanık Küçük katılmadı. Müşteki Gülden Sönmez ve taraf avukatları duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada söz alan müşteki Gülden Sönmez, Küçük'ün iddianameye konu olan televizyon programında "... tipler" olarak değerlendirdiği Mavi Marmara gemisinde bulunan kişilerden birisinin kendisi olduğunu söyledi.
Küçük'ün kullandığı sözleri hakaret olarak kabul ettiğini belirten Sönmez, "Ben organizatörlerden biriydim. Mavi Marmara konusunda medyada demeçler veren kişi konumundayım. Eklemek istediğim hususlar Küçük'ün bu programdan sonra çıktığı televizyon kanalında söylediklerinin arkasında olduğunu belirtmesiydi." diye konuştu.
Küçük'ün avukatı da müvekkilinin bir televizyon programı nedeniyle duruşmaya katılamadığını, bir sonraki duruşma hazır olacağını beyan etti.
Mahkeme, tebliğe rağmen duruşmaya gelmeyen Cem Küçük'ün zorla getirilmesine karar verdi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Cem Küçük'ün katıldığı bir televizyon programında, "...Mavi Marmara'daki ... tiplerle de kafadan İsrail düşmanı, kafadan batı düşmanı, her şey düşman kadın ve garip garip tipler var..." şeklindeki sözlerinin ardından soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Sanığın "zincirleme hakaret" suçundan 4 aydan 4 yıl 1 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
Soruşturma aşamasında ifadesi alınan Cem Küçük sadece bu sözlerinin değil bütün programın incelenmesi gerektiğini söyledi. Tüm program birlikte değerlendirildiğinde söz konusu dernek (İHH) üyelerine hakaret kastı olmadığının görüleceğini iddia eden Küçük, "İlgili derneğin temsilcileri olduğunu iddia eden kişiler bu olayın muhatabı değildir. Doğrudan hedef aldığım, kastettiğim herhangi bir kimse bulunmamaktadır. İthal radikaller olarak açıkladığım, kişiler değil, görüşlerdir." ifadelerini kullandı.