Şanghay’a sürpriz ziyaret! Heyette üç general var
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarıyla gündemin önemli maddesi olan Şhangay'a ilk çıkarma gerçekleşti.
Şanghay Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi tarafından organize edilen Türk-Çin Forumu'nda İlker Başbuğ, Bilgin Balanlı ve Kadir Sağdıç, Türkiye'de ve Batı Asya'da yaşanan gelişmeleri yarın anlatacak.
Usta gazeteci yazar Rafet Ballı, izlenimlerini Aydınlık gazetesindeki köşesinde yazdı. Ballı, "Bir hafta Çin’deyiz. Üç general Şanghay’da iki üniversitede ve bir enstitüde konuşacak. Türkiye’yi, Batı Asya’yı (Ortadoğu) konuşacaklar. Başbuğ’un vurgusuyla”Devrimci Atatürk’ü” anlatacaklar. Ve Türkiye-Çin ilişkilerini. Şanghay İşbirliği Örgütü de elbette gündeme gelecek. Hani, Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye de katılsın” dediği örgüt." ifadelerini kullandı.
Aydınlık gazetesi yazarı Rafet Ballı'nın yazısı şöyle:
İstanbul’dan kalktık. THY ile.
Ucağımız 349 kişilik. Tamamen dolu.
Yolcuların yüzde 80’i Çinli.
Normal: Çünkü Şanghay’a gidiyoruz.
Süre: İnsanın gözünü korkutuyor. Kaptanımıza göre yaklaşık 10 saat.
***
Avrasya’nın iki büyük ülkesi: Rusya ve Çin.
Bu mevsimde Türkiye’ye sebebi ziyaretleri farklı.
Ruslar “ticaret” diyor. Çinliler “ziyaret”.
Yani: Yol arkadaşlarımızın çoğu turist.
Türkiye dolaylarında nesli azalan insan türünden.
***
Birinci mevki hayli kalabalık. 49 koltuk da dolu.
Çoğu Türk de değil. Çinli de. Transit aktarma yapan yabancılar.
Belli ki “iş” için.
Bu da normal: Çin, dünya ekonomisini sırtlayan ülke.
***
3 de general.
Şanghay Üniversitesi’nin davetlisi olarak gidiyoruz.
Bir: Emekli orgeneral İlker Başbuğ. Türkiye’nin 26. Genelkurmay Başkanı.
İki: Emekli hava pilot orgeneral Bilgin Balanlı.
Üç: Emekli koramiral Kadir Sağdıç.
Bileşim dengeli: Bir karacı, bir havacı, bir de denizci.
Üç askere iki de “başıbozuk” eklemişler.
Murat Başbuğ. Bilişimci.
Ve gazeteci olarak ben.
***
Generallerimizin sınıfları farklı.
Fakat kaderleri ve duruşları ortak.
Bir: Üçü de Ergenekon ve Silivri sınavından geçti.
Hapisane sicilleri şöyle yazıyor
Başbuğ: 2 yıl 2 ay yattı.
Balanlı: Yaklaşık 3 yıl. Engellenmeseydi Hava Kuvvetleri Komutanı olacaktı.
Sağdıç: 3 yıl 4 ay. O da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın en güçlü adayıydı.
***
İki: Üçü de Mustafa Kemal’in askeri.
Ve: Üçü de hâlâ vatan nöbetinde.
Fırınlanmış yurt sevgileriyle birlikte.
***
Bizim geleneğimizde pek yaygın değildi.
Ergenekon süreci birçok askerimizi yazar olmaya zorladı.
Orgeneral Başbuğ tipik örnek.
Emekliliğinde zaten başlamıştı. Hapisane sürecinde hızlandı.
Sanıyorum, bugün 8 kitapta imzası var.
Kitap tirajı 100 binlere ulaştı.
***
“Nöbet” sözünü bilerek seçtim.
Ergenekon’dan “çıktılar”. Sürekli “görev” çağrısı alıyorlar.
Başbuğ Paşa’ya sordum: Yurt içi konferans davetleri ne kadar oldu?
Cevap tahmin ettiğim gibi: “Sayısız”.
Ya 15 Temmuz sonrası?
Üç kıtada, üç adres: Önce Almanya. Geçen hafta ABD. Şimdi de Çin.
“Dış”takiler Türkiye’yi Mustafa Kemal’in askerlerinden dinlemek istiyor.
Bir de not: Org. Başbuğ, partiler üstü konumuna vurgu yapıyor.
***
Bir gözlem: Fazlasıyla “özel” bir dönemden geçiyoruz.
Türkiye’nin yüzeydeki dengeleriyle pek uyumlu sayılmaz.
Dış trafiğe bakıyoruz. Başbuğ Paşa tek örnek değil.
Ergenekon sanki milat oldu.
Türkiye’nin dipteki dinamikleri harekete geçti. Bölge ülkeleriyle diplomasiyi devraldılar sanki.
Sahadaki manzara: Mustafa Kemal’in askerleri, Moskova-Şam-Tahran üçgeninde görev başında.
Takip edenler farkında: “Sonuç” da alıyorlar.
***
Girişte kaydettim. Davetçi: Şanghay Üniversitesi.
Türkiye’nin Şanghay Başkonsolusluğu da programın müdahili.
Havaalanında Başkonsolos Vekili Tunç Angılı karşıladı zaten.
Şanghay Üniversitesi’nin Misafir Araştırmacısı Adnan Akfırat ile birlikte.
***
Bizim seyahatin programıyla devam edelim.? Bir hafta Çin’deyiz.
Üç general Şanghay’da iki üniversitede ve bir enstitüde konuşacak.
Türkiye’yi, Batı Asya’yı (Ortadoğu) konuşacaklar.
Başbuğ’un vurgusuyla”Devrimci Atatürk’ü” anlatacaklar.
Ve Türkiye-Çin ilişkilerini.
Şanghay İşbirliği Örgütü de elbette gündeme gelecek.
Hani, Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye de katılsın” dediği örgüt.
***
Havaalanından doğru otele hareket ettik.
Vakit akşam. Geniş bir alanı göremedik.
Ama hep söylenen: Ölçek büyük.
Gözüm özellikle gökdelenleri aradı.
New York’taki Manhattan gibi değil.
Sayıca daha çokmuş. Fakat birçok bölgeye yayılmışlar.
***
Bugünlük bu kadar.
Devam edeceğim.
ulusalkanal.com.tr