Boğulma vakalarında oksijen ve hiperbarik oksijen tedavisi

ABD'de boğulmavakasında bir çocuğa uygulanan oksijen ve hiperbarik oksijen tedavisiyle beyin hasarı giderildi.

Science Daily'nin haberine göre, Louisiana Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi'nde Hiperbarik biriminin yöneticisi doktor Paul Harch ve Kuzey Dakota Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden doktor Edward Fogarty, boğulma vakasında tüm uyaranlara tepkisiz kalan 2 yaşındaki çocuğun beynindeki hacim kaybının, normobar ve hiperbarik oksijen tedavileriyle giderildiğini duyurdu.

Doktorlar, yüzme havuzunda soğuk suda "boğulduktan" sonra ani kalp durmasıyla Arkansas Çocuk Hastanesi'ne kaldırılan ve MR taraması yapılan kız çocuğunun beyninde ağır gri madde hasarının yanı sıra gri ve beyaz madde kaybıyla serebral atrofi tespit edildi.

Hastaneden taburcu edildiğinde sürekli başı sallanan, komutlara tepkisiz kalan, yürüyemeyen ve konuşamayan çocuğa, doktor Harch'ın konsültasyonuyla kalıcı doku kaybını engellemek için destek tedavisi uygulandı.

"Boğulma" olayından 55 gün sonra iki günde bir nazal kanülle 45 dakika normobar oksijen tedavisine başlanan çocuk, daha uyanık olmaya başladı ve kıvranmalar son buldu.

Bu süreçte nörolojik gelişme kaydedilen çocuğun güldüğü, kollarıyla ellerinin hareketini arttırdığı, sol eliyle kavrayabildiği, kısmen ağızdan beslendiği, gözle takip edebildiği ve kısa da olsa konuşabildiği gözlendi.

Aile olaydan 78 gün sonra New Orleans'a yerleşti ve küçük kız burada haftada 5 gün, günde 45 dakikalığına hiperbarik oksijen tedavisine alındı. 40 seanslık bu tedavi bittikten 27 gün sonra yapılan MR taraması, "boğulma" olayından geçen 162 günün ardından gri ve beyaz madde kaybının neredeyse tamamen giderildiğini, gri madde hasarının küçüldüğünü ortaya koydu.

Kız çocuğunun, hiperbarik tedavinin sonuna doğru yardımla yürüdüğü, konuşma düzeyinin "boğulmadan" öncekinden daha iyi olduğu, neredeyse normal motor fonksiyonlara ve bilişsel yetiye sahip olduğu dile getirildi.

Doktor Paul Harch, konuyla ilgili olarak, "Bu vakada dokunun yeniden büyümesi, büyüme aşamasındaki bir çocuğa, uzun süreli doku dejenerasyonu yaşanmadan, erken müdahale ettiğimiz için harekete geçirilebildi." ifadesini kullandı.