Kendisi üzüm, ama tadı çilek

Manisa Bağcılık Araştırma Müdürlüğü'nün bünyesinde deneme amaçlı yetiştirilen, 1931 yılında ABD'de tescillenen Sultaniye Çekirdeksiz -Ontario Melezi Çilek Üzümünün hasadı yapıldı. Görüntüsü üzüm, ancak tadı ve aroması çilek olan bu tür, sektörde yenilik yapmak isteyen üzüm üreticilerine öneriliyor.

Kendisi üzüm, ama tadı çilek

İçinde barındırdığı bin 436 üzüm çeşidi ile Türkiye'nin üzüm çeşitliliğine yön vermeye çalışan Manisa Bağcılık Araştırma Müdürlüğü'nde deneme amacıyla yetiştirilen çilek tadındaki üzüm, ilgi görüyor. Orta erkenci üzüm çeşitleri arasında yer alan ve temmuz ayında olgulaşan 'çilek üzümünün' hasadı yapılmaya başlandı. Sultaniye çekirdeksiz ve Ontario çeşidi üzümlerin melezi olup çekirdeksiz özelliğiyle hafif pembe rengi ve çileği andıran aromasıyla çilek üzümünün, uzun yıllar yapılan çalışmalar sonucunda adaptasyon sıkıntısı olmayan, Türkiye'de yetiştiriciliği yapılabilen, üreticilere tadıyla, aromasıyla, görüntüsüyle alternatif sunabilen çeşitlerden bir tanesi olduğu bildirildi.

Bünyelerindeki çilek üzümünün aslında yeni bir tür olmadığını belirten Manisa Bağcılık Araştırma Merkezi Müdürü Akay Ünal, 1925 yılında çalışmalarına başlanılan bu türün 1931 yılında Amerika'da 'Bronx Seedless' ismiyle tescillendiğini söyledi. Farklı ülkelerdeki üzüm çeşitlerinin Türkiye'ye adaptasyonun olup-olmayacağı konusunda çalışmalar yürüttüklerine dikkati çeken Ünal, çilek üzümünün de bunlardan biri olduğunu kaydetti.

Çilek üzümünün Türkiye'ye çok iyi adaptasyon sağladığını vurgulayan Ünal, "Sultaniye çekirdeksiz üzüm, bizim ülkemizin ana çeşidi, ihracatımızda bir numara olan ürünü. Dünyada en fazla yetiştiriciliği yapılan üzüm olarak bilinmektedir. Çilek üzümü, Sultaniye çekirdeksiz ve Ontario çeşidi üzümlerin melezi. Ülkemizde de çok rahat yetiştirilebilecek ve yaygınlaştırılabilecek bir tür. Ancak, bu üzüm çeşidi üreticilerimizin elinde yok. Ticari anlamda bir üretim yapılmıyor. Hobi bahçelerine verdiğimiz kişiler oldu. Ama pazarlarda veya marketlerde çilek üzümü bulmamız mümkün değil. Aslında, tadıyla, aromasıyla yetiştiriciliği yaygınlaştırılabilecek bir çeşit. Merkezimizde, 1436 üzüm çeşidini barındırıyoruz. Bu nedenle çilek üzümünü geniş bir alanda yetiştiremiyoruz. Sadece 20 asmada çilek üzümünü yetiştiriyoruz. Ancak, çilek üzümü yetiştirmek isteyen bağcılarımız olursa, üretim materyallerini bizden sağlayabilirler" dedi.

Çilek üzümünü duyup merkezlerine gelenlerin olduğunu da aktaran Ünal, bu ürünün olgunlaşma dönemine denk gelen olduğu zaman tadına bakmalarını sağladıklarını kaydetti. Çilek üzümünün özelliklerini başka çeşitlere aktarma konusunda çalışmaların sürdüğünün de altını çizen Ünal, şöyle devam etti:

"Amacımız alternatif olarak yeni üzüm çeşitleri elde etmek. Mevcut üzüm çeşitlerinden daha kaliteli, daha verimli, daha üstün özelliklerde üzüm çeşidi geliştirebilmek. Çilek üzümü de geçmişte tescil edilmiş ama 'Sultaniye çekirdeksiz üzümü melezi olduğu için bunu özelliklerini diğer çeşitlere aktarabilir miyiz' diye çalışmalarımız sürüyor. Bu kapsamda diğerlerinden daha üstün özellikleri sağlayıp sağlayamayacağına baktığımız, kurumumuzda 13 bin melez fert var. Üstün özellikleri olanları da zaman zaman üreticilerimiz ile buluşturmaya çalışıyoruz."

Bağcılık Araştırma Merkezi'ne staj için gelen öğrenciler de ilk defa çilek aromalı üzümle tanışma fırsatı buldu.