Erdoğan'dan sert sözler: Hain!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya krizine ilişkin olarak, "Belki Rusya kara kutuyu deşifre edemediler ama bizim ülkemizde birçok şeyi deşifre etti" dedi. “Erdoğan haklı çıkacağına Putin çıksın, diye ortaya döküldüler" diyen Erdoğan, "Bugün eski tüfek sosyalistlerin, liberallerin, ulusalcıların, hatta milliyetçilerin Rusya safında yer aldığını gördük. Meğer onlar sadece bu ülkenin, bu milletin düşmanıymışlar" diye konuştu.
Erdoğan, bir süredir ağır eleştiriler yönelttiği Sarin gazı iddiasını gündeme getiren CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem hakkında “Türkiye’ye karşı İran’ın safında yer alırım, diyen bir hain" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenenen 17. Muhtarlar Toplantısı'nda konuşan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Demokrasi piramidimizin tabanıyla tavanının kucaklaşması olarak gördüğüm bu buluşma ülkemizde güzel işlere vesile olacaktır.
ülkesine ve milletine hizmet için o makamın emanetine erişen kişiler öyle işler yapacaktır ki halkımızda desteklesin.
Aynı şekilde milletin desteğini yitiren devletin de bürokratlarını yönetmesi beklenemez.
"Başkanlık konusuna Meclis'imizin daha fazla duyarsız kalamayacağını düşünüyorum"
Ülkemizde mevcut yönetim sistemi oldukça sıkıntılıdır. Burada 7 Haziran – 1 Kasım arasında çok net gördük. Ne oldu orada, adeta bürokratik oligarşi seçilmişe karşı tavır koydu. Niye, ortada güçlü bir hükümet yok, gitti gidiyor havasıyla dirseklerin farklı bir şekilde dönmeye başladığını bizzat ben de gördüm. Bu bürokratik oligarşi ülkelerin felaketidir. Bu sadece Türkiye için geçerli değildir, onu da söyleyeyim. İktidarlar güçlü olmazsa, bürokratik oligarşi iktidar olma gayreti içine girer ve ülkede adeta her şey durur. Sonra siz o ülkede sıçramayı bekleyemezsiniz. O ona pas atar, o ona pas atar, futbolda olduğu gibi orta sahada top çevirirler. Gol atmaya gelince kimse yok.
O yüzden biz yeni anayasa diyoruz, başkanlık sistemi diyoruz. Milletimiz tartışsın. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri neden başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Demek ki bunda bir özellik var. Öyleyse biz bundan niye çekiniyoruz. Niye korkuyoruz. Bu konuda karar mercii önce TBMM, ardından milletimiz olacaktır. Artık milletimizin de güçlü bir talebi haline gelmiş bu konuya Meclis’in daha fazla duyarsız kalamayacağı görüşündeyim.
Tüm muhtarlarımızın tamamı veya çok büyük bir çoğunluğu bu meseleye sahip çıkarsa bu dönemde yeni anayasa konusunda somut bir ilerleme kaydedileceğine ben inanıyorum ama akşam başka, sabah başka konuşmamak şartıyla. Çünkü başbakanlığım döneminde ben arkadaşlarıma dedim ki, bu işi artık bitirmemiz lazım. Ne diyorlar, hepimiz üçer üye verelim. Biz 326 gibi bir sayıya sahibiz, onların 220 falan. Onlar 9 üyeyle temsil edildi, biz 3 üyeyle çalıştık. Bizim derdimiz üzümü yemekti. Bağcıyla işimiz yoktu. 47 maddeye gelindi, ana muhalefetin başkanı dedi ki bu 47 maddeyi halledelim. İş tıkandı. Ben hemen bu arkadaşlarımıza görüşün, şu 47’yi önce bir halledelim. Bu defa ne dediler biliyor musunuz? Bunlar çok namuslu ya, çok şerefli ya, dört partinin de buraya imza koyması lazım. Bu 47 maddede dört partinin temsilcilerinin parafları var. Ana muhalefetle iktidar olarak bizim sayımız rahatlıkla yetiyor. Gelin şu 47 maddeyi 15 gün içinde çıkaralım. Top çevirdiler, dürüst davranmadılar, yalan söylediler ve o 47 madde öyle kaldı. 60 maddeye geldi, aynı numarayı çektiler.
“Erdoğan haklı çıkacağına Putin çıksın, diye ortaya döküldüler"
Geçen haftadan beri Rusya, düşürülen uçağın kara kutusu üzerinden propaganda yapıyor. Bu işi bir şova dönüştürmüşlerdi. Kara kutu açıldı, tahribattan dolayı içindekilerin belirlenemediği iddia edildi. Türkiye’nin haklılığı tüm dünya tarafından kabul edilmişken, bu propagandalar daha fazla mahcubiyetten başka bir şeye yol açmıyor. Belki Rusya kara kutuyu deşifre edemediler ama bizim ülkemizde birçok şeyi deşifre etti.
“Erdoğan haklı çıkacağına Putin çıksın” diye ortaya döküldüler. Bugün eski tüfek sosyalistlerin, liberallerin, ulusalcıların, hatta milliyetçilerin Rusya safında yer aldığını gördük. Meğer onlar sadece bu ülkenin, bu milletin düşmanıymışlar. Birer kılıf olarak, birer araç olarak kullanıyorlarmış. Bunlardan biri de CHP milletvekiliymiş. Ana muhalefetin başkanı da sahip çıkıyor. Milletvekilimi yedirmem diyor. Kimi? Çok önemli. “Türkiye’ye karşı İran’ın safında yer alırım” diyen bir hain. Gezi’de milletin karşısında, paralel yapıya karşı milletimizin verdiği mücadelede de karşıda durduğunu gördük. Bir karanlık adam. Gırtlağına kadar ihanet içindeki bir karanlık adamı milletvekili yapan genel başkan da aynı yolun yolcusudur. Ama benim milletim bu ihaneti onlara birer birer yedirecektir. 2007’den beri siyasette olan ama hiçbir seçim kazanamayan bu zat bir namus şeref edebiyatı içindedir gidiyor.
"Kılıçdaroğlu'nun terbiyesizlikleri..."
Hiç şüphesiz milletimiz kendisine haddini seçim sandıklarını bildirmeye devam edecektir. Esnaflardan mektupla dertlerini anlatmasını istemiş. Ben de milletimden bu zata mektup yazmalarını istiyorum. Başında bulunduğu partinin iktidarda olduğu dönemde ekmek karnelerini göndermelerini istiyorum. SSK’nın başında bulunduğu dönemde yaşadıklarını anlatıyorum. Kendi gayretiyle değil, kasetle nasıl partinin başına geldiğini hatırlatmanızı istiyorum. Kendi doğduğu topraklardan nasıl utandığının hatırlatılmasını istiyorum. Zalim Esed’le kol kola girmesinin hesabını vermesinin talep edilmesini istiyorum. Bu zatın şahsıma yönelik terbiyesizlikleri yenilir yutulur cinsten değil.
ulusalkanal.com.tr