Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz sondaj gemisine Yunan tacizini değerlendirdi

Cem Gürdeniz'in konuyla iligili açıklamaları şöyle:

Bütün yazılarımda bütün TV programlarında söylediğim bir söz var, onunla başlayayım.21. yüzyıl Türkyie için Denizyüzyılı olacak. Ve bunun merkezinde Doğu Akdeniz var. Doğu Akdeniz sadece biz yaaşayan nesillerin değil, gelecek bütün nesillerin hayatını hems avunma boyutuyla hem refah boyutuyla etkileyecek bir deniz.

Enerji boyutunun ortaya çıkması bir, iki, Kuzey Kıbrıs'taki Türk askeri varlığının devam edip etmeyeceği, üç denize çıkış yolu olan bir kürtidstanın kurulma emellerinin devam ediyor olması. Hepsinin kesiştiği bir nokta var, Doğu Akdeniz.

Bugünkü olaya baktığımız zaman, bu dört ve beş numaralı Kıbrıs'ın illegal olarak ilan ettiği ruhsat sahalarından dört ve beşin olduğu yerlere geliyor. AB'nin bütün sitelerinde ortaya çıkan harita, Sevr haritası dediğimiz 2000'lerin başından itibaren heryerde yayınlanmaya başladı. Hukuken hiçbir geçerliliği yok ancak bunu AB fiilen herkesin gözüne sokuyor ve diyorki "burası Yunanistan ve Güney Kıbrısın deniz etki alanlarının ilan edildiği bölgedir"

Siz diyorsunuz ki benim arsam buradan geçiyor diyorsunuz, hukuken böyle bir hakkınız olmamasına rağmen bunu ispat etmeye çalışıyorsunuz, birisi gelip çık buradan dediği zamanda yaygara kopartıyorsunuz. Yunanistan'ın da Güney Kıbrıs'ın da yaptığı budur.

Türkiye'nin ilk devlet uygulaması 2002'de başladı. O günden bu yana da bu bilek güreşi devam ediyor. Şimdi bilek güreşinin temel nedeni Dışişleri Bakanlığımızın Doğu Akdeniz'de Deniz yetki alanımızın belirlememiş olması. Gelip Yunan fırkateyninin burası bizim sahamız diyerek gemimize müdahale etmesinin nedeni budur.

Bugün uluslararası mahkemeye gidilse Türkyie objektif bir hukuk altında kesinlikle haklı çıkacaktır. Yunanistan böyke bir oldu bitti ile Mısır'la bir anlaşma yapma planına gidiyor.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Mısır'dan onbirlece kilometre kare saha çaldı. Bugün Mısır ile yapılan anlaşma Mısır'ın aleyhinedir. Mursi döneminde bir milletvekili çıktı dedi ki, "bizim deniz sahamızdan Kıbrıslı Rumlar pay çalmıştır. Bu anlaşmayı BM'ye gidelim ve tek taraflı iptal edelim" dedi ve bu sürerken Mursi görevden alındı, budnan sorna gelen Sisi atlantik sistem ve Yunanistan'la Güney Kıbrıs'la yakın olduğu için bu çalınan alanlara göz yumdular. Amiyane tabirle Güney Kıbrıslılar bunun üzerine yattı diyebiliriz. Bu konuyu kimse gündeme getirmiyor.

Şu an büyük bir pay çalındı. Yunanistan Libya'dan neredeyse 30 bin kilometre kare alan çaldı. Yunanistan'ın ruhsat verdiği sahalara bakın, Libya'nın sahalarına giriyor. Yunanistan kurulduğu günden bu güne yangınan mal kaçırır gibi oldu bittiye getirip bu zayıf zamanlarda fırsatlar yaratıp kendi kazancını maksimize ediyor. Aynen 1. Dünya Savaşı sonunda İzmir'e çıkmaları gibi. Ama sonu hep hüsranla bitiyor. Bir kez daha Yunan dostlarımızı ikaz ediyorum. Böyle oldu bittilerle Türkiye'yi karşılarına almaları Yunan halkına barış huzur getirmez. Türkiye gibi bir devi kendilerine düşman etmesinler. Doğu Akdeniz için Türkiye'den asla ve asla taviz beklemesinler bu mümkün değil.