Türkiye'deki o banka adını değiştirdi

Türkiye’de 26 yıldır faaliyet gösteren eski adıyla ABank, The Commercial Bank’ın yüzde 100 iştiraki haline gelmesinin ardından kurumsal kimliği de yenileyerek artık Alternatif Bank olarak yoluna devam edecek.

Türkiye'deki o banka adını değiştirdi

Alternatif Bank Genel Müdürü Kaan Gür, ABank’ın yoluna Alternatif Bank olarak devam edeceğini belirterek, “Sektörün üzerinde büyüme performansımız ile önümüzdeki 5 yıl bizi iyi bir noktaya götürecek, buna inancımız tam. Bunun için kolları sıvadık.” dedi.

Türkiye’de 26 yıldır faaliyet gösteren eski adıyla ABank, 2016 yılı sonunda Katar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki önemli finans kurumlarından biri olan The Commercial Bank’ın yüzde 100 iştiraki haline geldi. Bu süreçte kurumsal kimliği de yenilenen banka, artık Alternatif Bank olarak yoluna devam edecek.

Bankanın yenilenme ve geleceğe yönelik stratejilerine ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan Alternatif Bank Genel Müdürü Gür, bankanın 2018 yılını önemli bir gelişme ile karşıladığını belirterek, 3 yıllık verimli bir ortaklığın ardından Katar’ın ilk özel bankası The Commercial Bank’ın güçlü sermaye yapısı ve uluslararası saygınlığı ile kendi bankalarının 26 yıllık birikimiyle birleştirerek yeni bir dönüşüm projesinin ilk meyvesini bugün aldıklarını kaydetti.

Gür, “Biz bundan sonra yolumuza Alternatif Bank olarak devam edeceğiz.” diyerek, tüm şubelerde tabelaları değiştirdiklerini söyledi.

2017 yılında başarılı bir yıl geçirdiklerini anlatan Gür, şunları aktardı:

"Bankamızın finansal sonuçlarına bakarsak 2017 faaliyet döneminde konsolide verilerimize göre aktif büyüklüğümüzü bir önceki seneye göre yüzde 18,2 artırarak 20,8 milyar liraya ulaştık. Öz kaynaklarımız artmaya devam ediyor. Geçen yıl öz kaynaklarda yüzde 33’lük artış sağladık. 1,7 milyar liralık öz kaynak büyüktüğüne ulaştık.

2017’de bilançomuzu geliştirmemimizin yanı sıra temel faaliyetimiz ve amacımız olan müşterilerimizin büyümesine destek verecek fonlama tarafında ciddi anlamda bir hareket oldu. 14,6 milyar lira toplam kredi büyüklüğüne ulaştık. Bu reel ekonomiye vermiş olduğumuz önemin bir göstergesi. Bunu yaparken fonlama kaynağında mevduatı ön planda tuttuk, yüzde 28’e yakın büyüme ile 11,2 milyar lira mevduat büyüklüğüne ulaştık. Toplam pasifler içinde mevduatın payı yaklaşık yüzde 54.”

Gür, sürdürülebilir büyüme hedeflerine nasıl devam edeceklerinin önemine işaret ederek, “Bunun için sermaye artışı kritik çünkü reel ekonomiyi desteklerken sadece mevduat ve diğer fonlama kaynakları değil, asıl öz sermayenin gücünü göstermek lazım. Bu konuda The Commercial Bank’ın desteğini hissettik ve 210 milyon liralık sermaye artışı gerçekleşti. Bu tabii güvenin kanıtı.” diye konuştu.

İnsana yatırım konusunu çok önemsediklerini belirten Gür, kaliteli hizmet ve müşteri memnuniyetinin bankanın öncelikleri arasında yer aldığını kaydetti.

Kusursuz hizmet ve müşteri memnuniyeti prensibi kapsamında danışman şube konseptini geliştirdiklerini ifade eden Gür, şu ana kadar 13 şubelerinin danışman şube konseptine geçişini tamamladığını, kısa süre içerisinde 53 şubelerinin tamamının danışman şube konseptine geçirmiş olacaklarını dile getirdi.

Gür, üniversitelerle olan desteğe ve iş birlikteliklerini önemsediklerini aktararak, Özyeğin Üniversitesi ile personelin geliştirilmesi anlamında çok boyutlu bir iş birliğinin yapıldığını, bunların çeşitinin artıracaklarını kaydetti.

Müşterilere kategorik olarak bakmadıklarını belirten Gür, “Esasında bir hayali var mı? Bunun için efor sarfediyor mu? Üretime, istihdama katkı için yola çıkmış mı? Biz bu müşterinin yanındayız. Ürünlerimizi geliştirerek gereken desteği vereceğiz.” dedi.

"Alternatif Bank reel sektöre samimi destek için kolları sıvadı”

Bir gazetecinin, ABank’ın Alternatif Bank’a dönüşümüne ilişkin soru üzerine Gür, bir değişimin öncüsü olduklarını belirterek, “ABank çok kafa karıştırıyordu, bunu biz de biliyoruz. Farklı markalarla iç içe geçiyordu. Kendi kimliğimizi doğru ifade etmeye ihtiyacımız vardı. Dolayısıyla önemli bir değişiklikle hem yönetim hem de yönetim kurulu iş yapış tarzımız, Alternatif Bank markasıyla reel sektöre samimi destek için kolları sıvadı. Müşterilerimiz bizi daha çok görecek.” yanıtını verdi.

Gür, Türkiye ile Katar’ın ilişkilerine değinerek, karşılıklı ticaretin gelişmesine Alternatif Bank olarak katkı sağlayacaklarını ve köprü görevi göreceğini dile getirdi.

Bankanın büyüme hedeflerine ilişkin sorusu üzerine Gür, yoğun çalışmalar sonucu oluşturdukları bir iş planlarının bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Günün sonunda büyüyeceğiz. Büyümenin arkasındaki en büyük şey Türk ekonomisine ve reel sektöre destek vermek. Katar ile olan iş birliğini belli bir noktaya getireceğiz. Bunun için ciddi imkanlarımız var. Bulunduğumuz yer çok daha iyi bir seviyede olacak. 53 şubemiz var, bu şubeler Türkiye’deki toplam ticaretin neredeyse yüzde 90’ının olduğu hinterlandlarda ama gidecek çok yerimiz var. İçeriyi yeni müşterilerle doldurmaya büyümeye ihtiyacımız var. Sektörün üzerinde büyüme performansı ile önümüzdeki 5 yıl bizi iyi bir noktaya götürecek, buna inancımız tam. Bunun için kolları sıvadık.”

Gür, iki ülkenin de geleceğe dönük önemli planlarının bulunduğunu anlatarak, “Türkiye’nin 2018 yılında yatırım programına bakın, 3 bin 200 projeye, yaklaşık 83 milyar lira yatırım yapılacak. Eminim ki Katar’ın da yatırımları var. Burada önemli olan o potansiyeli doğru noktada bir araya getireceğiz? Ticaretin kendisi… Köprü görevi göreceğiz.” dedi.

Bankanın felsefesinin ne olacağına ve İslami bankacılıkta faaliyet gösterip göstermeyeceklerine yönelik soru üzerine Gür, şunları anlattı:

"İslami bankacılık konusunda Joseph bana böyle bir şey söylemedi, böyle bir şey yok tabii ki. Ama şu var, bulunduğunuz pazarın gereği neyse iyi bir bankaysanız müşterinin ihtiyacı duyduğu ürünü proaktif şekilde geliştirip koyarsınız. Dolayısıyla biz diyoruz ki Türkiye büyüyor, iyi bir hikayesi var. Büyüyen ekonominin içindeki destek verilmesi gereken basiretli taciri biz bulacağız, beraber yola çıkacağız ve devam edeceğiz. Türk bankacılık sektörünün fonlama kaynağının ağırlığı mevduat. Tabii ki mevduata biz de ihtiyaç duyuyoruz. Sendikasyonlar, farklı borçlanma gereçlerini konuşacağız. Bizim herhangi bir şekilde kurumsal veya ticari bankacılık yapacağız’ gibi bir felsefemiz yok. Bize ihtiyaç duyulan her noktada bizim kapımız açık. Biz müşteriye donanımlı gideceğiz. İyi bir ekip, alt yapı ve süreç ile gideceğiz ve fark yaratmaya çalışacağız.”

"Türkiye ve Katar ekonomisini iki ülkenin yararına olacak şekilde destekleyeceğiz"

The Commercial Bank Grup Üst Yöneticisi (CEO) ve Alternatif Bank Yönetim Kurulu Başkan Vekili Joseph Abraham ise kendileri için Türkiye’nin önemli bir ülke olduğunu belirterek, Türkiye ile Katar arasında güzel bir ilişkinin bulunduğunu, bu ilişkinin Katar’a uygulanan ablukadan sonra daha da geliştiğini kaydetti.

2017’de Türkiye’nin Katar’a yaptığı ihracatın 2016’ya göre yüzde 46 arttığını ifade eden Abraham, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye’den Katar’a ihraç edilen süt ürünlerinde ciddi bir artış var. Arkadaşlarım artık diyor ki 'Bizim çocuklar Türk sütü içiyor'. Dolayısıyla Türk şirketleri ve iş dünyası için Katar önemli bir alan. Tarım ve lojistik gibi alanlarda Türkiye, Katar’da önemli gelişmeler elde ediyor. Katar da Türkiye’ye yatırım yapmaya devam edecek. Commercial Bank ile Alternatif Bank birlikte Türkiye ve Katar ekonomisini iki ülkenin yararına olacak şekilde destekleyecektir. Alternatif Bank’a yaptığımız yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım, Katar özel sektörü tarafından şu ana kadar Türkiye’de yapılan en yüksek tutardaki yatırımdır. Planlanmış 300 milyon dolarlık bir sermaye artışımız var. Alternatif Bank ile büyümemizi devam ettireceğiz. Hem sanayinin hem de ticaretin bu şekilde gelişmesini sağlayacağız. The Commercial Bank’ta kurumsal yönetişim ve profesyonellik konusunda ciddi adımlar atılıyor.”

Abraham, 4 hilalden oluşan yeni logoyu ve markayı çok beğendiklerini anlatarak, “The Commercial Bank’ın logosunda hilal var, Türk Bayrağı içinde de hilal var. Çok önemli bir sembol. Alternatif Bank için yeni bir çağ başlıyor.” dedi.

"Biz organik büyümeye odaklanıyoruz”

Bir gazetecinin, ABank’ın Alternatif Bank’a dönüşümüne ilişkin sorusu üzerine Abraham, son derece mantıklı bir dönemde marka adının değiştiğini söyledi.

Sermaye ve satın almalara ilişkin soru üzerine ise Abraham, “Sermaye ile noktalara değinecek olursak, biz 300 milyon dolarlık bir ek sermaye koyuyor olacağız, Alternatif Bank’ın büyüme planlarını desteklemek açısından. Alternatif Bank önemli bir büyüklüğe ulaşacak. Satın alma açısından bakacak olursak, biz organik büyümeye odaklanıyoruz. Satın almalar bizim büyüme stratejimizin içine girmiyor. İlk odak noktamız organik olarak bu işi büyütmek.”

Abraham, iki ülke arasındaki ticarette iş birliklerinin özel sektör düzeyinde olacağını, hükümetler arası ilişkilerden ortaya fırsatlar çıkarsa bunları değerlendireceklerini söyledi.

"Katar’dan Türkiye’ye sanayi, tarım ve emlak yatırımları beklenebilir”

Türkiye’nin cari açık sorununun yatırımlarını etkileyip etkilemeyeceğine yönelik soru üzerine Abraham, Türkiye’nin önemli bir ekonomi olduğunu aktararak, şunları dile getirdi:

"Bunlar büyüme aşamasından geçen her ekonominin doğal bir parçasıdır. Bizim uzun vadede felsefemizi etkilemeyecektir. Ne ekonomideki durum ne de döviz kurları için böyle düşünmüyoruz. İniş çıkış olacak ekonomi bu şekilde büyüyecektir. En önemli konu deneyimli ve yetkin bankacılarla çalışmaktır. Zaten iyi bir öz kaynak sermayesi Türkiye’de var. İyi bir şekilde yönetince atlatırsınız.

Türkiye’nin çok güçlü ve olumlu bir büyüme gösterdiğine inandığımız için 300 milyon dolarlık ek yatırım yapıyoruz. Katar gıda güvenliğini sağlamaya çalışıyor. Türkiye bu açıdan pek çok imkana sahip. Tarım, gıda işleme, lojistik açısından iyi bir pozisyonu var. Turizm açısından da aynı şey söz konusu, Katar ve Körfez bölgesinden herkes Türkiye’ye turistik gezi yapıyor. Aynı şey emlak sektörü için de geçerli. Katar’dan Türkiye’ye sanayi, tarım ve emlak yatırımları beklenebilir.”

türkiye banka