O halı hakim karşısında
Edirne'de yıkamaya verdiği halının hasar görmüş olarak teslim edildiğini iddia eden kişi, halıyı yıkayan firmaya dava açtı.
Alınan bilgiye göre, Edirne'de oturan İ.Y, evdeki halılarını yıkatmak için işletmeci Ö.E ile anlaştı. Bir süre sonra eve getirilen halılardan bir tanesinin dokusunda hasar meydana geldiğini fark eden İ.Y, halılarını yıkayan işletmeyi arayarak, zararının karşılanmasını talep etti.
İşletmeci Ö.E'nin halıdaki hasarın yıkamadan kaynaklanmadığını söylemesi üzerine İ.Y, Tüketici Hakları Hakem Heyetine başvurdu.
Dosyayı inceleyen heyet, kadının başvurusunu reddetti. Bunun üzerine İ.Y, konuyu mahkemeye taşıdı.
"Halının parasını istiyorum"
Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına müşteki İ.Y, işletmeci Ö.E ile avukatları katıldı.
Müşteki İ.Y, mahkemede verdiği ifadede daha önce de aynı firmaya halılarını yıkattığını ve herhangi bir sorunla karşılaşmadığını anlattı.
Evde hastası olduğu için halılarının kirlendiğini ve tekrar aynı firmaya halılarını temizlenmesi için gönderdiğini ifade eden İ.Y, "Halıyı poşetten çıkardığımda halıyı gördüğümde şoka girdim. Çünkü halı yırtılmıştı. Ben emek vererek aldığım halının parasını istiyorum. Hemen firmayı aradım, bana 'size yırtılma olabileceğini söylemiştik' dediler. Oysa ki hiçbir şekilde bana bilgi veren olmadı. Madem halının yırtılacağını biliyorlardı, neden yıkamışlar?" dedi.
İşletmeci Ö.E. ise İ.Y'ye halıda küçük çürük olduğunu ve açılma olabileceği yönünde bilgi verdiklerini savunarak, davacının kabul etmesi üzerine halının yıkandığını ileri sürdü.
Halıdaki yırtığın yıkamadan kaynaklanmadığını öne süren Ö.E, davanın reddedilmesini talep etti.
Hasar gören halı hakim karşısında
Dava konusu halı duruşma salonuna getirilerek, bilirkişi ve hakim tarafından incelendi.
Bilirkişi inceleme sonrası yaptığı açıklamada, halıda hasar gören kısmın ön yüzeyinde, yani halı tüylerinde herhangi bir bozulma olmadığını söyledi.
Halının yıkanma sürecinde ağır bir kimyasalın kullanılmadığı kanısına vardığını aktaran bilirkişi, "Eğer halıda herhangi bir kimyasal kullanılsaydı, davalının dediği gibi bir bozulma meydan gelirdi. Halıda eskiden kalma bir leke olması nedeniyle her yıkamada bir kimyasala veya şampuana maruz kalmış ve o bölge lekenin verdiği zarardan dolayı yumuşamıştır. Yine bu leke, evde bir kimyasalın dökülmesi sonucu da oluşmuş olabilir." diye konuştu.
Lekenin oluşması nedeniyle halının arkasında bir çürüme meydana geldiğini, en son yıkandığı sırada da suda bekletildiği için yumuşa ve ayrılma olduğunu belirten bilirkişi, "Çünkü halıdaki yırtık yeri ayırmaya çalıştığımızda genişlemediğini hepimiz görüyoruz. Davalı firmanın davacıya yıkamadan önce halının çürüğü olduğunu ve yıkamadan sonra açılabileceğini söylemesi gerekirdi." dedi.
Mahkeme, bilirkişi açıklamasının ardından verdiği kararında, halıyı yıkayan işletmeci Ö.E'nin, davacı İ.Y'ye halı yıkama bedeli olan 138 TL'yi vermesine hükmetti.