Gladyo, Mafya ve Gönüllü Köleleri
TGB Genel Sekreteri Barış Demiralay Türkiye'de temizlenen Gladyo'yu yazdı. Demiralay Türkiye, Atlantik Sisteminden koptukça Gladyo'dan da kurtulduğunu belirtti.
Barış Demiralay / TGB Genel Sekreteri
GLADYO, MAFYA VE GÖNÜLLÜ KÖLELERİ
Atlantik sisteminden imal edilen budalalığın Türkiye’deki birçok gazeteciye, siyasetçiye ve aydına bulaştığını görüyoruz. Öyle ki bu budalalık; istihbarat örgütlerinin yuvası ABD’nin güdümündeki BAE’den hakaretlerle ve küfürlerle Türkiye’ye parmak sallayan bir adamın ülkenin geleceğini belirleyebileceğini inanmış durumda. O budalalığın bulaştığı çevreler, bu çapulculuğun Türkiye’de yeni bir dönemi başlatacağını söyleyebilecek kadar küstahlaşabilmektedirler.
Türkiye’ye belli aralıklarla operasyon çekmeye çalışanların bazıları gönüllüdür. Gönüllü kölelerdir. Bazıları ise rol talep ederler. Hünerlerini sergileyip ABD’den rol talep isterler. Bazıları kurmaydır ve programlanmıştır. ABD desteğiyle iktidara gelmeye programlanmışlardır. Bazıları ise zavallıdır. Öyle zavallıdırlar ki bir hayal dünyasının içinde oradan oraya savrulurlar.
Bugün yaşananlar da ABD’ye boyun eğenlerin, ABD’nin gönüllü kölelerinin, ABD’den rol talep edenlerin ve zavallı aparatların ortaklaşa giriştiği bir saldırıdan ibaret.
BU MESELE BURADA BİTMEZ
Türkiye’nin geleceğini emperyalizmin güdümündeki mafyalarbelirleyemez. Türkiye’nin geleceğinin sahibi Türk milletidir. Bağımsız yaşama arzusundaki Türk milleti, Türk genci, Türk emekçisi, Mehmetçiği ve polisi Türkiye’nin geleceğinin gerçek sahibidir. Türkiye o çapulculara kalmaz!
Bu iş burada bitecek sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Gladyo’nun tüm artıkları temizlenene kadar bu mücadele sürecek. FETÖ eliyle operasyon çekmeye kalkanlar yenilecek. ABD aparatlarının Türkiye’nin rotasını değiştirme girişimleri başarısız olacak. Muhalefet adı altında Türkiye düşmanlığı yapanların planları ellerinde patlayacak. Mafya bozuntularının Türkiye’ye çekmeye kalktıkları operasyonlar bozguna uğrayacak. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kilometre karesinde bile Amerikancılık yapılamayacak. Kuklalarla mücadele kolay. Esas büyük mücadele kuklacıya karşı verilecek.Konuşanı boş verin konuşturana bakın. Konuşturan ABD, hedefte Türkiye! Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesine çelme takmaya çalışanlar süpürülecek! Kanlı elleriyle dünyanın her yerinde tarihe geçenler bellerini doğrultamadıklarında bu zafer kazanılacak. İşte o zaman bu iş bitecek. Bu defter ancak öyle kapanacak.
BURAYA NASIL GELDİK?
ABD’nin saldırıları tek boyutlu değil. ABD Doğu Akdeniz’de namlularını Türkiye’ye çevirip yeni tehditler savururken, Suriye’de açtığı yeni üslerle de Türkiye’yi tehdit ediyor. Ermeni Soykırımı yalanlarına sarılıp Türkiye’yi yaptırım uygulamakla tehdit ederken KKTC’yi vatanımızdan koparma planları yapıyor.
Emekli amirallerin gerçeğe dayanmayan bildirisiyle TSK’yı hedef alıp iç cepheyi bölmeye çalışırken 128 milyar dolar yalanlarıyla ekonomik saldırılarına yeni zemin hazırlıyor.
HDP’nin eski genel başkanı Demirtaş’a cezaevinden “Devlet içindeki çeteler temizlensin” çağrısı yaptıranlarla devleti asılsız biçimde uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlayanları aynı eller yönetiyor. Grup toplantılarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı binlerce Filistinlinin kanına giren Netenyahu’ya benzetenler, cezaevindeki FETÖ’cüleri ve Mehmetçiğin hendeklere gömdüğü PKK’lıları cezaevinden kurtarmayı vadedenleri aynı eller yönetiyor.
Salgın tedbirlerini bahane edip camilerde provokasyon düzenleyen Furkan Vakfı ile Youtube’dan video yayınlayabilen ve halka ayaklanma çağrısı yapan savcı Eyyüp Akbulut’u yönetenler, Anadolu Ajansı muhabiri Musab Torun’a çamur atmaya sevk edenler ve gizli kameraya çektirenler de aynı eller.
Bu hamlelerin siyasi merkezlerine baktığımızda hepsinin erken seçim çağrısı yaptığını ve HDP’yi kurtarma derdinde olduklarını görüyoruz. Yaklaşık bir yıldır kumpaslarla ve zavallı girişimlerle Türkiye’yi, yargıyı, TSK’yı hedef aldıklarını, ABD’yi ve Batıyı dış müdahaleye çağırdıklarını görüyoruz. PKK’nın elebaşlarının acilen Türkiye’nin durdurulması çağrısı yaptıklarını görüyoruz. RandCoorparation raporlarındaki stratejiye uygun hareket ettiklerini Türkiye’yi karıştırma adımlarını attıklarını görüyoruz. Biden ve yönetiminin işbaşı yapar yapmaz örtülü operasyonlarla atağa kalktığını bir tek Gladyo’yla ilişki içinde olanlar anlayamaz.
İşte ABD’nin tüm aparatlarıyla, basınıyla, yeraltındaki elemanlarıyla, siyasi uzantılarıyla, DHKP-C’sinden PKK’sına tüm terör uzantılarıyla giriştiği sinsi plan böyle bir sürecin parçasıdır. Türkiye’yi esir almak isteyenler ABD’nin verdiği görevlere sarılıyor.
TÜRKİYE NEDEN HEDEFTE?
Türkiye, 2014’ten itibaren Atlantik zincirlerinden kurtuluyor. O zincirler 1945’ten bu yana Türkiye’nin NATO’ya girmesiyle başlayan ABD girişimleriyle Özel Harp Dairesi’nin kurulmasıyla,70sonrası Gladyo’nun devleti giderek ele geçirmesiyle ve FETÖ’nün devletin bütün alanlarında ve kademelerinde örgütlenmesiyle başlayan sürecin sonuna geldik.
15-16 Temmuz Amerikancı FETÖ darbe girişiminin yenilmesiyle Türkiye’de Gladyo’nun en büyük örgütlenmesini başı ezildi, Gladyo ezildi.
Türkiye Atlantik zincirlerinden kurtuldukça ve Asya’da onurlu yerini aldıkça hedef konuldu.
Gerçek dostlarını keşfettikçe Rusya, İran ve Çin ile ilişkiler geliştirdikçe hedefe konuldu.
Doğu Akdeniz’de hak ve menfaatlerimiz için kararlı mücadele ortaya koydukça, Türkiye’nin savunmasını Libya’dan başlatınca, Karabağ’da Ermenistan üzerinden ABD varlığını engelleyince hedefe konuldu.
Türkiye hedefte çünkü ABD ve İsrail’e Libya’dan, Karabağ’dan, Doğu Akdeniz’den yanıt veriyoruz!Savunma sanayinde güçlü adımlar attıkça, ABD tehditlerine karşı Rusya’yla S400 anlaşması yapınca hedefe konuldu.
Türkiye hedefte çünkü uyuşturucu trafiğine ve satışına büyük darbe vuruyor. PKK’nın ve FETÖ’nün birlikte kurduğu uyuşturucu trafiği yerle bir oldu.
RandCoorparation raporlarında da ortaya koyulan programın hedefitam olarak buydu: Türkiye’yi eski Atlantik rotasına sokmak. Saldırıların tamamının hedefinde Atlantik zincirlerini kıranTürkiye ve Türkiye’yi yönetenler var!
SİNSİ PLANLAR
ABD’nin kendilerine çizdiği yolda birer kukla olanların bugün mafyanın safında yer alması şaşırtıcı değil.Daha önce FETÖ’cü akademisyenlere siper olanları, iktidara gelir gelmez görevlerine iade edeceklerini ilan edenler oldu. Sırf Cumhurbaşkanı Erdoğan’a muhalefet etmek için cemaatlerle fotoğraf verenleri unutmadık. Cemaatin televizyon kanalı ve gazetesi için ağlayanları unutmadık.
Kendilerine çizilen yolda attıkları her adım planlı olanlar bu sinsi operasyonun da içerisinde yer aldılar. ABD’nin iktidar planları onları mafyanın yanında yer aldırır, tarikatların safına da sokturur!
Emperyalizmle mücadeleyi anlamayanlar, Türkiye düşmanlarını göremeyenler ise mafyanın, safına düştüklerinden habersizler. Sedat Peker’in videolarının izlenmelerinin altını çizenler, meseleye polisiye yorumlar yapanlar da o safa düşerler. Hatta Peker’in iftiralarını kabul ettirmek için o videoların izlenme oranlarını bile abartırlar. 5-6 milyon izlenen videoları büyük bir magazincilikle 45-50 milyon gibi sunarlar.
Sinsi planları polisiye değerlendirmelerle anlayamayız. ABD ile Türkiye arasındaki savaşı göremeyenler çetelerin savaşına takılıp kalır. Oysa kavga mafya bozuntularıyla Türk milleti arasında değil. ABD-İsrail ile Türk milleti arasında!
Özellikle 2016 sonrası bütün çelişmeler ve bölünmeler ABD eksenlidir. Tüm sinsi planlar da o kapsamda uygulamaya konuldu. Amaç ise Türkiye’yi istikrarsızlığa götürmek. O istikrarsızlık için bütün psikolojik savaş malzemeleri kullanılıyor, bütün aparatlar devreye sokuluyor, mesele tam olarak budur.
Bütün yalanlarıyla ve aparatlarıyla harekete geçiyorlar çünkü telaşlılar. Çünkü 15 Temmuz 2016’dan bu yana yeniliyorlar. Cezaevlerinden kurtulma, canlanma girişimlerinin hepsi boşa çıkıyor çünkü kan kaybediyorlar. AA muhabiri ve savcı gibi bireysel çıkışlarla özgüven toplamaya çalışıyorlar, çünkü dağılıyorlar ve moralleri tükeniyor.
HESAPLAŞMA BÜYÜK
İçinde olduğumuz süreç bir hesaplaşma süreci. Gladyo’nun tarihimizdeki en büyük operasyonlarından biri Ergenekon ve Balyoz kumpaslarıyla vatanseverlerin cezaevlerine atılmasıydı. O Silivri duvarlarının yıkılması Gladyo’yla hesaplaşmanın en büyük adımı oldu. Türk ordusunun 24 Temmuz’da aldığı kararla PKK’yı hendeklere gömmesi o hesaplaşmanın içerisindedir. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekatlarıyla PKK ve DAEŞ’in bitirme noktasına getirilmesi hesaplaşmanın parçasıdır. 15 Temmuz gecesi FETÖ’nün ezilmesi ABD’yle hesaplaşmadır. ABD ve Gladyoyla hesaplaşma işte bunlardır. Türkiye için bu tarihi dönüm noktasıdır. Türkiye kuşatmayı böyle yarmıştır. Şimdi Türkiye’yiGladyoartıklarıyla, mafyalarla yeniden kuşatmaya çalışmak hesaplaşmanın bitmediğini göstermektedir. Gladyo çırpınmaktadır. Biden tayfası Gladyo’yu yeniden tesis etmek için çırpınıyor. Silahlı ve organize güçleri yenildi, devletten tasfiye edildiler, Türkiye başka bir rotaya girdi şimdi mafyalarıyla, tetikçileriyle çırpınıyorlar.
MAFYANIN İPİYLE KUYUYA İNENLER
Sedat Peker’in her açıklamasıyla, akla mantığa aykırı her iftirasıyla “savcılar harekete geçsin” çağrıları yapanlar o iple kuyuya iniyor. Türkiye, bitik bir çete liderinin yalanlarıyla mı sarsılacak? Türk milleti onların en büyük operasyonlarını bozguna uğratmışken bu argümanlarla mı sarsılacak? Türkiye’ye karşı güvensizlik yaratma operasyonlarının parçası olanlar her ifadeye seviniyor. ABD’nin emrinde olanlar ABD ile savaşanları hedef alıyor. ABD’nin baş düşman gösterdiği, ABD emperyalizmine boyun eğmeyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef alanlar mı Türkiye’yi sarsacak? Türkiye her cephede bağımsızlık mücadelesi verirken bir CIA aparatının iftira ve saldırılarıyla mı Türkiye sarsılacak?
Peker’in saldırılarına saldıran muhalif çevreler mafyanın ipiyle kuyuya inenlerdir. Mafyanın ipiyle kuyuya inenler en sonunda ABD’nin petrol kuyularının bekçiliğine soyunurlar. Mafyanın ipiyle kuyuya inenler kuyuda kalırlar!
GLADYO EZİLİYOR TÜRKİYE KAZANIYOR
Türkiye Gladyo ve mafya artıklarından temizlendi, temizlenecek. Onların Türk devleti içerisinde esameleri okunmaz. Gladyo’nun yenildiğini göremeyenler onların yeni adayları olur. Türkiye’nin Asya’da hür ve onurlu yerini aldığını göremeyenlerin kaderi Gladyo’yla aynı olur. Bunu engelleyemezler. ABD yenildi, Biden’ın yeni senaryolarında yer alanlar da yenilecek. Onların irili ufaklı aparatları da yenilecek.
NATO-FETÖ ortak yapımı bu senaryonun, hayasız saldırının hedefi Türk milletidir! Amaç kargaşa çıkarmaktır. Başarısız olacakları açıktır. Biden ve Gladyo-mafya işbirliğinin perde kapandığında yerin dibini boylaması yakındır. Kendilerini bulacakları yer FETÖ gibi tarihin çöplüğüdür.
Türkiye’yi savunmanın yolu ABD tehditlerini görmekten geçer. Son 4-5 yıldır bütün saldırıların ve çelişmelerin ekseninde ABD vardır. Bu sinsi operasyonu yenmek için de ABD’yi ve tehditlerini en üste yazmak zorundayız. ABD amacına ulaşmak için her yolu ve herkesi dener, her yalanı atar. Bir takım kullanışlı aparatlarını tam da bugünlere saklar.
Türkiye 15 Temmuz’da 2016’da ABD’yi ve onun aparatlarını yendiği gibi bugün de Gladyo artıklarını ve onunla ilişkide olanları yenecek. Türkiye, devletiyle ordusuyla ve milletiyle o kudret ve imkanlara sahiptir.
Kapatılacak partiye bakanlık verecekler bu sürecin dışında değil. Bu kargaşa girişimleri HDP’yi kurtarmaktan bağımsız değil.
Türkiye Atlantik merkezli planları bozacak güce sahiptir. Bu psikolojik savaşı yürütenler kazanan değil yenilenlerdir. Son çırpınışları bir zavallılığın göstergesidir. Türkiye zafere yürüyor, kendimize güvenelim! Bu saldırıları, bu süreci Türkiye lehine çevirelim. Türkiye savaşta, savaşa uygun program ve siyasetlerle ilerleyelim. Gladyo’nun son artıklarını da temizleyelim. Komşularımızla güçlü adımlar atalım, ABD’yi bölgemizden defedelim. HDP’yi kapatalım, ülkemizin Meclis’ten bölünmesine izin vermeyelim. ABD’nin silahlı tehditlerine, Suriye’de Irak’ta, Filistin’de silahla cevap verelim. İncirlik ve Kürecik üslerinden ABD askerlerini gönderelim TSK’nın tam kontrolüne alalım.
NATO’dan çıkalım, GLADYO’nun kökünü kazıyalım!
Bu kitapları okuyalım:
1. Gizlenen Derin Devlet Raporu – Av. Nusret Senem
2. Çiller Özel Örgütü – Doğu Perinçek
3. MİT’in Çiller-FETÖ Raporu – Nusret Senem