Direnen köylüler bir kez daha kazandı!

Rize İdare Mahkemesinin reddettiği Ardanuç HES’in ÇED davası, Danıştay tarafından davacı köylülerin lehine bozuldu.

Direnen köylüler bir kez daha kazandı!

Yusuf Yavuz

Rize İdare Mahkemesinin reddettiği Ardanuç HES’in ÇED davası, Danıştay tarafından davacı köylülerin lehine bozuldu. Danıştay, ‘HES’ler birbirinden bağımsız düşünülemez’ dedi. Yurt genelindeki bütün yaşam alanlarında suyunu, toprağını, havasını, yaşam alanlarını korumak için mücadele eden yaşam savunucuları ile çevrecilerin, Derelerin Kardeşliği Platformunun çağrısıyla 9 Kasım’da Trabzon’da düzenleyeceği miting öncesinde, yargıdan HES’lere karşı sevindirici bir haber daha geldi.

DANIŞTAY: 'HES'LER BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ DÜŞÜNÜLEMEZ'

Danıştay, Ardanuçlu köylülerin, ‘Ardanuç 5 regülatörleri ve HES’ projesine karşı açtıkları ve Rize İdare Mahkemesinin reddettiği davayı bozdu ve HES davalarında esas oluşturacak bir karara daha imza attı. Danıştay 14. Dairesinin verdiği kararda, ‘söz konusu HES projesinin ÇED Olumlu Raporunda aynı vadideki HES projelerinin birbirinden bağımsız düşünülemeyeceği’ vurgusu da yapıldı.

YEREL MAHKEME ÇED DAVASINI REDDETMİŞTİ

Rize İdare Mahkemesi, Ardanuçlu köylülerin, Yeşil Mavi Elektrik Üretim şirketi tarafından yapımı planlanan 12,93 megavat kurulu gücündeki ‘Ardanuç 5 regülatörleri ve HES’ projesi hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığının verdiği ‘ÇED Olumlu Raporuna’ karşı 4 Mart 2013’te açtığı davayı, bilirkişi raporu doğrultusunda ‘ÇED Olumlu Raporu’nun yeterli olduğu gerekçesiyle 27 Mart 2014 tarihli kararıyla iptal etmişti. Mahkeme iptal kararında, ‘aynı havzada Ardanuç 5 regülatörleri ve HES projesi dışında birden çok HES planlanmakta ise de diğer projelerin henüz plan aşamasında olduğu ve dolayısıyla yapılıp yapılmayacağı belli olmayan projeler hakkında havza planı yapılmasına gerek olmadığı’ gerekçesini göstermişti.

KÖYLÜLER RED KARARINA İTİRAZ ETTİ, KAZANDI

Ancak davada köylülerin avukatlığını üstlenen Halis Yıldırım, bilirkişi heyetinin hazırladığı rapora itiraz ederek, mahkemeye sunmasına karşın, mahkeme heyeti bu yöndeki uyarı, belge ve bilgileri dikkate almamıştı. Rize İdare Mahkemesinin ‘iptal kararını’ Danıştay’a taşıyarak itiraz eden Yıldırım, Danıştay 14. Dairesi tarafından bozulduğunu bildirdi.

AV. YILDIRIM: 'BİLİRKİŞİ RAPORU YETERSİZ'

Doğal ve koruma öncelikli güzellikleriyle bilinen ve birçok endemik türe ev sahipli yapan Ardanuç havzasında, Suat ve Polat Dereleri üzerinde kurulması planlanan ‘Ardanuç 5 regülatörleri ve HES projesi dışında 4 ayrı HES projesi daha planlandığını kaydeden Yıldırım, “Ancak yapılan bu HES’lerin Ardanuç Havzasına yapacakları toplam etki saptanması amacıyla herhangi bir bütüncül inceleme ve havza planı yapılmadan ÇED Raporu hazırlanmıştır. Ardanuç halkı tarafından Rize İdare Mahkemesi’nde açılan davada yapılan keşif üzerine hazırlanan bilirkişi raporunda ise havza planının yapılmadığı saptanmasına rağmen bu durum bir eksiklik olarak değerlendirilmemiş ve ÇED Raporunun yeterli olduğu belirtilmiştir. Rize İdare Mahkemesince de bu bilirkişi raporu esas alınarak dava reddedilmiştir” diye konuştu.

DANIŞTAY 'BÜTÜNCÜL DEĞERLENDİRME' ŞART DEDİ

Danıştay 14. Dairesi’nin, 16.09.2014 tarihli bozma kararında, bilirkişi raporunun eksik değerlendirmeyle hazırlandığı vurgusu yapıldığını anlatan Yıldırım, kararda yeniden keşif yapılması kararı verildiğini de kaydetti.Rize İdare Mahkemesi’nin ret kararını bozan Danıştay’ın kararında ise ‘proje mahallinde tekrar yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda, Ardanuç 5 regülatörleri ve HES projesinin plan aşamasında olan diğer projelerle birlikte değerlendirilerek ondan sonra havza planı yapılıp yapılmamasına karar verilmesi gerektiği’ne vurgu yapıldı.

'BÖLGENİN KADERİ YETERSİZ BİLİRKİŞİLERE TESLİM EDİLMİŞ'

Danıştay kararı sırasında, Ardanuç Havzasında dava konusu proje dışında, ‘Ardanuç 7-8 regülatörleri ve HES’ projesinin de ÇED Raporunun halkın görüş ve önerilerine açıldığını vurgulayan avukat Yıldırım, “Bu ÇED Raporuna ise yakın bir tarihte olumlu kararı verileceği kuşkusuz olup, Danıştay 14. Daire’nin kararının haklılığı da bu noktada ortaya çıkmaktadır. Zira Rize İdare Mahkemesi karar verdiği tarihte Ardanuç Havzasında ÇED Raporu hazırlanan tek HES, ‘Ardanuç 5 regülatörleri ve HES’ projesi iken, Danıştay 14. Daire’nin karar verdiği tarihte ise ‘Ardanuç 7-8 regülatörleri ve HES’ projesinin ÇED Raporu da hazırlanmıştır. Bu itibarla bu kararda da görüldüğü üzere bölgenin çevre açısından kaderi yetersiz bilirkişilerin iradesine teslim edilmiş gözükmektedir. Üst üste ve birçok davada aynı bilirkişilerce yasaya ve ilgili değişik yönetmeliklere oluşturulan ve de bir anlamda mahkeme kararlarına dönüşen Bilirkişi raporları ilgili herkesin yakından incelemesini gerektirmektedir. Danıştay 14. Daire kararı bu açıdan da çok anlamlıdır” diye konuştu.

DEKAP, HERKESİ YAŞAMI SAVUNMAYA ÇAĞIRIYOR

Öte yandan Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) adına yapılan değerlendirmede ise HES’lere karşı yaklaşık 7 yıldır sürdürülen hukuk mücadelesinde yüzün üzerinde durdurma ve iptal kararı verildiği anımsatılarak; Danıştay’ın bu son kararının, 9 Kasım Trabzon mitingi öncesinde adeta doping etkisi yarattığı kaydedildi.DEKAP değerlendirmesinde ayrıca, 9 Kasım Pazar günü Trabzon’da yapılacak olan, ‘Karadeniz Kararmasın, Geleceğimiz Solmasın’ mitingi için yapılan çağrı da yenilendi.

'YAĞMAYA KARŞI OMUZ OMUZA VERELİM'

"Derelerimiz, yaylalarımız, ormanlarımız satılık değil!" vurgusu yapılan DEKAP çağrısında, tüm yaşamı savunanların 9 Kasım Pazar günü saat:12.00’da Trabzon’da bir araya gelmesi talep edilerek şöyle denildi: "Siyasi iktidarın rant kapısı olarak görerek sermaye sahiplerine sunduğu hayatımızın; derelerimizde, ormanlarımızda, yaylalarımızda yaşayan binlerce canlı türünün hiçbir önemi yok. Sadece ve sadece parayı ve kasalarını doldurmanın hayalini kuruyorlar. Yalanla, hileyle bizleri kandırmaya çalışıyorlar. Bu büyük yağma harekâtına karşı, ‘derelerimiz, ormanlarımız, yaylalarımız satılık değil’ diyoruz. İşte bu yüzden bu yağma harekâtına karşı duran, vadisini, deresini, köyünü, ormanını, yaylasını savunan herkesi omuz omuza vermeye, hep birlikte yaşamı savunmaya çağırıyoruz!"