Kemal Kılıçdaroğlu: Bu krizin tek sebebi...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasının büyük bölümünü ekonomiye ayıran Kılıçdaroğlu, "daha mutfağa yansımadı. Kış göreceksiniz ne olacağını" dedi. Yaşanan krizin tek sebebinin basiretsiz yönetim olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "damadı kasaya koyarsan böyle olur" ifadelerini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu: Bu krizin tek sebebi...

Kılıçdaroğlu'nun konuşması özetle şöyle:

Türkiye'de bir kriz var. Birileri kabul etmese de var. Bunun için 13 maddelik bir öneri paketini kamuoyuyla paylaştık. İsraftan sakının dedik. Liyakat esasına önem verin dedik, Akılcı bir borçlanma politikası güdün. Egemenlerin isteğine göre borçlanmayın dedik. Vergi politikasını düzeltin dedik. Üretim ekonomisini destekleyin bir ülke üretirse güçlü olur dedik. Biz ne dediğimizi çok iyi biliyoruz.

3 Ağustos'ta 100 günlük icraat programını açıkladılar. Hep sustum, olur ya vaad edilenleri yaparlar biz de saygı duyarız. 100 Günlük icraat programını Erdoğan arkasında dizilmişi bakanları ve geniş bir kitleyle açıkladı. 100 gün doldu ne oldu? Birincisi şu, açılışta şu cümleyi kurdular "yastık altından gelin dövizleri çıkartın dolar ve avrolarınızı çıkartın yerli ve milli direnişinini ortaya koyun" dedi. Bunun üzerine kimisi sahte dolar kimisi 1 dolar aldı meydanlarda yaktı vesaire vesaire. 100 günün sonunda gerçek ne ? Bankalardaki döviz hesabı arttı TL hesabı düştü. Çünkü bizim insanımız zeki, tasarruflarını korumak ister. Sen vatandaşa dövizini bozdur altını bozdur, ee sana bakıyor bu lüks şatafat için sen savuracaksın ben seni koruyacağım dedi ve haklı.

Vatandaş lekelenmeme hakkı üzerinden korunacak, Allah aşkına bu uygulama için ne yapıldı? Ben söyleyim, bir örnek vereceğim sadece. Cenk Yiğiter. Dürüst namuslu bir insan KHK ile üniversiteden atıldı. Hukuk alanında doktora yapmış, atılması yetmedi dergilerde yazı yazması yasaklandı. yetmedi bazı bilimsel toplantılara katılması da yasaklandı. yetmedi kamuda çalışmak yasak dedi. yetmedi vakıf üniversitesinde de çalışmayacaksın dediler. Avukatlık yapıyım dedi onu da yapamazsın dediler. Yeniden üniversite sınavına girdi kazandı üniversiteye de almadılar. Yurtdışına çıkmak istedi ona da izin vermediler. Sadece Cenk Yiğiter değil, Eren Erdem de hapiste, Ece sevim Öztürk'Te hapiste, öğrenciler avukatlar akademisyenler hepsi hapiste.

Çocuk tecavüzlerine karşı bile bir şey yapmıyorlar. Biz teklif veriyoruz kabul etmiyorlar.

Arılar olmasa insanlığın sonunun 30 40 yıl değil çok daha erken geleceği söyleniyor

Şehit yakınları ve gaziler için 309 milyon lira toplantı. Bu para şehit ve gazi yakınlarına verilecekti. Ne oldu bu para?

Bir fabrikada sendikalaşma olsa, önce işten atılan o sendikalaşan işçiler Bunları millet unutur ama Kılıçdaroğlu unutmaz.

Hep beraber göreceğiz, asgari ücretliye ne kadar zam yapılacak. Tavuğa %200 zam geldi senin haberin yok mu kardeşim. Türkiye'nin gerçeğini öğrenin kardeşim. Ateş gibi yanıyor Türkiye evlerde mutfaklarda yangın var. İnsanlar geçinemiyorlar. Bakın konkordatolara bakın iflaslara, söyledik önlem alın bu önlemlerle bunu çözemezsiniz dedik. Daha kirizn başındayız. Daha mutfaklara da tam yansımadı Kışın göreceksiniz ne olacağını.

Vatandaş her kuruşun hesabını yapıyor geçinebilmek için. En ucuz nerede bulabilirim diye bunun hesabını yapıyor. Eskiden 50 lirayla pazar çantası dolardı bugün 50 lirayla pazar çantasının yarısı doluyor. Aileler artık eti gramla alıyorlar. oda alabilirse. Esnafımız siftah yapmadan dükkan kapatıyor. Sattığının yerine yenisini koyamıyor. Bu krizin tek sebebi basiretsiz bir yönetim. Hep söylerdim freni olmayan bir kamyona bindik yokuş aşağı gidiyoruz. bunlar niye oluyor? basiretsiz yönetimden. Eğer kasaya damadını koyarsan böyle olur . Sen işi ehline değil damada teslim ettin. Ekonomiyi betona gömersen böyle olur. Üretimden Türkiye'yi koparırsan böyle olur. Bu basiretsiz yönetimdir.

Şimdi yeni bir araştırma önergesi vereceğiz ve o ses kayıtlarının Türkiye'ye gelmesini isteyeceğiz. Türkiye'nin onurunu koruyacağız. Bütün bunlardan sonra başkonsolosu'da gönderiyor. üstelik VİP'den gönderiyor. Devletin itibarı devletin saygınlığı bu kadar yerlerde sürüklenemez. Devlet adamı olmak saygınlık gerektirir devlet adamı olmak çok konuşmayı gerektirmez. devlet adamı olmak kendi ülkesinin kurumlarının çıkarlarını düşünmek demektir. Devlet adamı demek hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesini sağlamak demektir.

KADİR MISIROĞLU AÇIKLAMASI

Bizim inancımızdada ve insan olmanın gereği ölenin arkasından rahmet okuruz. Hiç tanımadığımız tokalaşmöadığımız bir insanın bile cenazesine katıldığımızda imam helallik ister bizim inancımızda bu vardır. Ölen insanın arkasından hakkımızı helal ederiz. Ve bu kişi bayrağına düşman olan bu kişi inancımıza düşman olan bu kişi "keşke yunan galip gelseydi" diyebiliyor. Ve bu kişi "10 Kasım'da 9'u 5 geçe kenefe gidin" diyen bir kişiyi Diyanet İşleri Başkanı 9 Kasım'da ziyarete gidiyor. bunun insani duygularla ne ilgisi var. O koltuğu derhal ama derhal terket. Sana o koltuğu sağlayanlar idamla yargılandılar. Ve sen tarihine de inancına da ihanet ediyorsun. Şehitlere de gazilere de ihanet ediyorsun. Böyle bir şey olamaz.

kemal kılıçdaroğlu