Bakanlar Kurulu sonrası önemli açıklamalar
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yaptı. Bozdağ İran'da düşen uçakla ilgili de konuştu. Bozdağ, "Elimizdeki verilere göre kazanın nedeni şuanda belli değil. Bunların net sonucu kara kutunun incelemesinden sonra diğer verilerin incelenmesinden sonra ortaya çıkacaktır." dedi
Beştepe'de yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, basın mensuplarının karşısında çıktı. Bozdağ, İstiklal Marşı'nın Kabulü'nün 97. Yıl Dönümü sebebiyle "Ben bu vesileyle ‘Allah bir daha bu Millete İstiklal Marşı yazdırmasın’ diyen İstiklal Şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere bu vatanı bize emanet eden bütün şehitlerimizi, gazilerimizi bir kez daha rahmet, minnet, dua ve şükranla yad ediyorum. Mekanları cennet olsun. Bugün Zeytin Dalı Harekatı ve terörle mücadele kapsamında milletimizin ve devletimizin bekası için mücadele ederken şehadete koşan bütün şehitlerimizi de rahmetle anıyorum. Gazilerimize acil şifalar diliyorum. Rabbim bir daha bu aziz Millete İstiklal Marşı yazdırmasın" dedi.
İran'da düşen uçak
Değerli basın mensupları, bildiğiniz gibi 11 Mart 2018 Pazar günü Başaran Holding’e ait özel jet, Birleşik Arap Emirlikleri'nden Türkiye'ye gelirken İran sınırları içerisinde 17.40 sularında maalesef düştü. Uçakta bulunan yolcular ve mürettebat maalesef hayatını kaybetti. Burada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Hayatını kaybeden 11 kişinin üçü mürettebat, sekizi yolcu. Yolculardan da iki tanesi İspanya vatandaşı. Uçağın enkazına ulaşıldı. Kara kutu ele geçirildi. Hayatını kaybedenlerin naaşlarına ulaşıldı ve onlarla ilgili işlemler devam ediyor. Olayın duyulduğu andan itibaren Başbakanlık’ta bir kriz merkezi oluşturuldu. Dışişleri Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız, AFAD yetkilileri hep beraber olayı yakından takip ettiler. Ayrıca Tahran Büyükelçiliğimiz de olayı yakından takip etti. Ailelerle de irtibat kuruldu ve Türkiye'den oraya hem arama kurtarma ekibi hem kaza kırım ekibi, İranlı yetkililerle işbirliği yapmak ve birlikte çalışmak üzere gönderildi. Elimizdeki verilere göre kazanın kesin nedeni şu anda belli değil. Değişik tahminler var, değerlendirmeler var. Bunların net sonucu kara kutunun incelenmesinden sonra ve diğer verilerin değerlendirmesinden sonra ortaya çıkacaktır. Ben tekrar kazada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum" dedi.
Zeytin Dalı Harekatı
Değerli basın mensupları, bildiğiniz gibi Zeytin Dalı Harekatı, Afrin bölgesini terör unsurlarından temizlemek, bölgedeki sivil halkı terörün baskı ve zulmünden kurtarmak ve bölgede huzur istikrar barış ortamını yeniden inşa etmek maksadıyla başladığı günden beri başarıyla sürdürmektedir. Zeytin Dalı Harekatının başlangıcından bugüne kadar 42 Kahraman Mehmetçiğimiz şehit olmuş, 202 kahraman vatan evladımız da yaralanmıştır. Ayrıca teröristler tarafından Afrin bölgesinden Türkiye'ye atılan roketler ve yapılan saldırılar sonucunda 7 sivil vatandaşımız şehit olmuş, 125 vatandaşımız da yaralanmıştır. Bu vesileyle şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Bu harekat kapsamında bugüne kadar PKK, KCK, PYD, YPG ve DEAŞ terör örgütü mensubu şu an itibariyle en son aldığım rakam 3 bin 381 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 175’i köy, 37'si kritik nokta olmak üzere toplam 212 bölge kontrol altına alınmıştır. Afrin’in yakın çevresindeki kritik kesimlerin tamamı kontrol altına alınmıştır. İnşallah yakında Afrin merkezi de teröristlerden temizlenecek ve bölge halkı teröristlerin zulmünden baskısından kurtarılmış olacaktır. Kontrol altına alınan toplam alan şu an itibariyle bin 102 kilometrekarelik bir alanı kapsamaktadır. Harekat alanının bin 920 kilometrekare olduğunu düşünürsek, şu an itibariyle bölgenin yarıdan fazlası kontrol altına alınmış durumdadır. Kontrol altına alınan yerler de teröristlerden temizlenen her bölge, alt yapısı ve üst yapısı süratli bir şekilde imar edilecek. Bölgede her türlü güvenlik riskleri ortadan kaldırılacak. Bölge siviller için yaşanılır bir hale getirilecek. Buraların yönetimi, Fırat Kalkanı Harekatı bölgesindeki Türkiye tecrübesinde olduğu gibi bölgedeki insanlar tarafından yapılması sağlanacak ve buradaki insanların gıda, sağlık eğitim ve diğer bütün güvenlik ihtiyaçların karşılanması konusunda Türkiye'nin destekleri devam edecektir. Ayrıca bu bölgelere Afrin bölgesinden ülkemize terör örgütünün baskı ve zulmünden kaçarak gelmiş bulunan, göç etmiş olan Afrinlilerin geri dönüşü için de uygun zeminler hazırlanacak ve bunların dönüşleri de Afrin’e sağlanacaktır.
Kandil'e operasyon
Bozdağ: Irak hükümeti ile yapılan görüşmeler olumlu geçmiştir. Irak hükümeti de terör örgütüne karşı Türkiye ile bir anlayış birliğine varmıştır. Bu anlayış birliği çerçevesinde, terörle mücadele Irak tarafında da kararlı bir şekilde devam edecektir.
Terörle mücadele Irak'ta da kararlılıkla sürmektedir. Bir harekat olursa, ne zaman olacak? O harekat başladığında hep beraber göreceğiz. Benden kimse bir takvim vermemi beklemesin. Davulla, zurnayla oraya gitmeyeceğiz. Bizim jetlerimizi, Mehmetçiklerimizi gördüklerinde geldiğimizi anlayacaklar.
Almanya'da Türklere yapılan saldırılar
Bu saldırılardan büyük endişe duyuyoruz. Pek çok şehirde Türklere ait camilere, derneklere saldırlar yapılıyor. Yakalananlar var mı? görmedik. Alman Hükümetine diyoruz ki bu suçları işleyeneleri yakalamak Alman hükümetinin görevidir. Türkiye'yi her fırsatta eleştirenlerin bu saldırılar karşısında sessiz kalması düşündürücüdür. Bu konuda tedbir almadıklarını görüyoruz. Alman hükümetinin de bu konuda daha duyarlı olmasını bekliyoruz. Bugün Dışişleri Bakanlığımız, Almanya'nın Ankara Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığına çağırdı. Kendisine gerekli uyarılar yapıldı ve elden bir nota verildi. Türkiye burada olup bitenlerin yakından takipçisi olmaya devam edecektir.
ABD ile kurulan üçlü mekanizma
Tabi bildiğiniz gibi ABD Dışişleri Bakanı Sayın Tillerson’un, Türkiye’yi ziyareti üzerine 3 tane ayrı ortak mekanizma kurulması kararlaştırıldı. Bunlardan birisi Suriye ve PKK konusunu görüşmek üzere kurulan mekanizma. Hem PKK hem KCK, YPG-PYD ve DEAŞ, Suriye’deki terör örgütlerinin tamamı konuşulmak üzere ve bu ortak mekanizma ilk toplantısını 8-9 Mart 2018’de Washington’da yaptı. Türkiye bu toplantıda ABD'den neler beklediğini çok net bir şekilde bir kez daha ortaya koydu. Esasında bu toplantıda bizim beklentilerimizin nasıl ve hangi süreçte hayata geçirileceği hususunda yoğunluklu olarak durulmuştur. Ve müzakere sonucunda da belli bir noktaya gelinmiştir. Türkiye’nin tutumu çok nettir. Menbiç'te PKK’lı, PYD’li YPG’li hiçbir teröristi DEAŞ’lı hiçbir teröristi Türkiye istememektir. SDG şemsiyesi kılıfı altına gizlenerek de istememektedir, açık bir şekilde de bölgede terör unsurlarının barındırılmasını istememektir. Biz bunu çok net bir şekilde muhataplarımıza burada da ilettik. Eğer burada bir anlayış birliği sağlanamazsa Türkiye buradaki teröristleri Afrin'deki leri nasıl temizledi ise aynı usul ve yöntemle temizlemekte kararlıdır. Bunu çok net bir şekilde ifade buradan bir kez daha etmek isteriz. Tabi bir noktaya gelindiğini görüyoruz. Burada detayları vermeyeceğim. Zira ayın 19'unda Dışişleri Bakanımız Sayın Çavuşoğlu Washington’da olacak ve ABD Dışişleri Bakanı ile bu görüşmenin sonuçları üzerinde tekrar görüşecekler. Ve ondan sonra ortaya somut, üzerinde mutabakata varılan veya varılamayan sonuçlar çıkacaktır. Biz onu göreceğiz. Ama burada şunu söylemekte fayda var. Türkiye ABD'nin Suriye konusunda bundan sonra sözlerinden ziyade icraatlarına bakacaktır. Aramızda bir güven bunalımı olduğu çok açıktır. Ciddi soruların olduğu çok açıktır. Bu güven bunalımını azaltmanın ve ortadan kaldırmanın yolu Türkiye'ye verilmiş sözlerin tutulmasından geçmektedir. O da tutacağız demekten değil bunun adımını bizzat arazide atmaktan geçmektedir. Biz arazideki adımları bakarak kararlarımızı oluşturacağız.
Üçlü zirve
Rusya-İran-Türkiye görüşmesine dair ise Bozdağ, "Rusya, İran, Türkiye ile ilgili üçlü zirve toplantısı 4 Nisan 2018’ de İstanbul'da yapılacaktır. Ayrıca 3 Nisan'da Türkiye ile Rusya arasında bir stratejik iş konseyi toplantısı yapılacak. Sayın Putin de orada olacak. Ama dördünde de ayrıca Ruhani ve Putin ve Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul'da bir araya geleceklerdir." dedi.