Phaselis’e otel yapılacak mı?
Dünyaca ünlü antik kentin sınırında yapılmak istenen 5 yıldızlı otel için son sözü yargı söyleyecek…
Yusuf Yavuz
Antalya’nın Kemer İlçesi’nde bulunan dünyaca ünlü Phaselis antik kenti sınırında, Rixos Otelleri’nin sahibi işadamı Fettah Tamince tarafından yapılmak istenen 5 yıldızlı otel girişimine karşı açılan dava için bilirkişi incelemesi yapıldı. Yöredeki sivil toplum kuruluşları üyeleri ile çok sayıda yaşam savunucusunun da hazır bulunduğu arazi keşfi sırasında yurttaşlar Phaselis’in betonlaştırılmamasını talep ettiler. Mahkemenin atadığı bilirkişi heyetinde arkeolog bulunmaması ise eleştiri konusu oldu.
2 BİN 700 YILLIK ANTİK KENTE BİN YATAKLI OTEL PROJESİ TEPKİ ÇEKTİ
2 bin 700 yıllık geçmişe sahip olan Phaselis antik kenti, geçtiğimiz Ocak ayında 5 yıldızlı otel projesiyle gündeme geldi. Buna göre Rixos otellerinin sahibi işadamı Fettah Tamince, antik kentin bitişiğindeki arazide, “Dream Of Phaselis” adıyla yeni bir otel inşa etmek için kolları sıvadı. 2005 yılında Antalya merkezli bir başka firmaya tahsis edilen arazide Rixos markasıyla otel inşa etmek isteyen Tamince’nin başvurusu üzerine Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü “ÇED Gerekli Değildir” kararı verince, konu kamuoyunun gündemine geldi ve büyük tepkilere neden oldu.
KEŞİF ÖNCESİNDE YÖRE HALKI EYLEM YAPTI
Bir bölümü arkeolojik sit alanı olan milli park sınırlarındaki arazide otel yapımına karşı çıkan sivil toplum örgütleri ve yurttaşlar, projeye verilen ÇED gerekli Değildir Kararı’nın iptali için Antalya İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkemenin atadığı bilirkişi heyeti ise bugün Phaselis’te otel yapılmak istenen arazide inceleme yaptı. Bilirkişi heyeti bölgeye gelmeden önce alanda toplanan Phaselis İnisiyatifi, Kemer Sivil Toplum Platformu, Kemer Esnaf Derneği, Çıralı Çevre Koruma Derneği ve Kemer Doğa Dostları Spor Kulübü üyeleri ve yöre halkı Phaselis’in betonlaşmaması için pankart açıp basın açıklaması yaptı.
‘PROJE 1000 YATAKLI BİR BETON YIĞINI’
Grup adına basın açıklaması yapan davacılardan Antalya Diş Hekimleri Odası Çevre Komisyonu Başkanı Erdal Elginöz, projedeki hukuksuzluklar nedeniyle girişime dava açtıklarını belirterek, 185 bin metrekarelik alanı kapsayacak olan söz konusu otel projesinin bin yatak, 3 büyük, 13 küçük havuz olmak üzere 286 adet binadan oluşacak bir beton yığını olduğunu dile getirdi. Otel için tahsis edilen alanın 20 bin metrekaresinin 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı içerisinde kaldığını ve alanda belirgin biçimde kültür mirasının bulunduğuna dikkat çeken Elginöz, “aynı zamanda tamamı Beydağları Sahil Milli Parkı içinde kalan otel projesi için, milli park uzun dönem planlarında uygunsuz düzenlemeler yapılmış, imar planları yine usule aykırı şekilde değiştirilmiştir. Yine bu otel nedeniyle çok sayıda yetişmiş çam ağacı kesilecektir ve bu ağaçların sayısı ve maliyeti hakkında ÇED raporunda hiçbir bilgi yoktur” dedi.
‘HEYETTE ARKEOLOG BULUNMAMASINI ANLAMLANDIRAMADIK’
Bilirkişi kurulunun, gerçekleri yerinde inceledikten sonra bilimin ve adaletin gereğini yerine getireceğine ve bu ÇED Gerekli Değildir Kararı’nın iptal edileceğine inandıklarını kaydeden Elginöz, “Ancak, bilirkişi heyetinde arkeolog bulunmadığını öğrenmiş bulunuyoruz, Phaselis gibi önemli tarihsel ve arkeolojik değerlere sahip bir konuda, bilirkişi heyetinde arkeolog bulunmamasını anlamlandıramadığımızı da ifade etmek isteriz. Bu eksikliğin giderilmesi için dilekçemizi Antalya İdare mahkemesine vermiş bulunuyoruz. Yöre halkı ve yerel dernekler olarak, sonuna kadar bu otel projesinin karşısında olacağımızı bildirir, UNESCO Dünya Mirası yedek listesinde bulunan Phaselis’in bütün ‘Territorium’u ile birlikte korunmasının ülkemiz için çok daha büyük bir kazanç olacağı gerçeğinin altını bir kez daha çizmek isteriz” diye konuştu.
AV. TUNCAY KOÇ: ‘BAKANLIK ADRESE TESLİM TAHSİS YAPMIŞ’
Bilirkişi incelemesinde hazır bulunan davanın avukatı Tuncay Koç ise milli park ve arkeolojik sit alanı olan bir bölgede ÇED olmaksızın otel yapımına izin verilmesinin milli park yasasına aykırı olduğunu belirterek, şunları söyledi: “bu alanın önce ihalesiz biçimde yatırımcıya tahsisi yapılmış, ardından da imar planlarına işlenmiş. Yani alan Orman Bakanlığı tarafından adrese teslim yatırımcıya sunulmuş. Projeye göre, 16 bin metrekarelik inşaat yapılması öngörüyor. Yurttaşlara yasak olan bir bölgede bu kabul edilebilir bir durum değildir.”
ulusalkanal.com.tr