Sakine Cansız cinayetinden Türkiye Cumhuriyeti cinayetine
2004-2005’te ateşlenen bölünme sürecini bizzat yöneten ABD’nin Gladyo merkezinin 2 hedefi vardı: Birincisi; ‘müzakere’ adı altında yürütülen süreçle PKK’yı meşrulaştırıp fiilen iktidar ortağı yapmak... İkincisi: Buna tepki gösteren TSK ve İşçi Partisi’ni (Vatan Partisi) tertiplerle bastırmak
Şimdi bir kez daha özetleyelim: AKP-PKK ortaklığının Türkiye Cumhuriyeti’ni çökertme ve ve milleti bölme programı neymiş? Öncelikle “Türk Milleti”nin olmadığı bir “Yeni Anayasa”. Bu Anayasa “Özerkliği” esas alacak. “Yeni Anayasa”nın temel felsefesini “İslam Bayrağı” oluşturuyor. Yüz elli yıllık devrim programımızın temel ilkeleri Milliyetçilik, Laiklik ve Cumhuriyetçilik çöpe atılıyor. Özetle; etnik ve mezhepsel bölünmelerle tanımlanan bir “Yeni Türkiye”! Başta Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül olmak üzere AKP yetkilileri de, Abdullah Öcalan da aynı tanımı yapıyorlar.
BURAYA NASIL GELDİK
Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül 2001-2002 sürecinde Türkiye’yi bölmek amacıyla iktidar yapıldılar. Türkiye 90’lı yılları büyük acılarla kapatmış, yeni yüzyıla terör sorununu çözecek önemli adımlar atarak giriyordu.
Yılların Kürt Sorunu, demokratik ve kültürel haklar açısından büyük ölçüde çözül-müştü. PKK lideri yakalanmış, örgüte ağır darbeler indirilmişti. Türkiye özlediği huzura 2000’li yılların başında iyice yaklaşmıştı.
Ama dedik ya, “Türkiye’yi bölmek için iktidar yapıldılar.” 2003’te 1 Mart tezkeresinin reddedilmesiyle ABD’nin Irak işgalinde üstlendikleri görevlerde başarısız olunca
2004’te tekrar sahne aldılar. Tayyip Erdoğan, Fatih Altaylı’nın “Teke Tek” programında konuşuyordu: “Şu anda Amerika’nın da Büyük Ortadoğu Projesi var ya Genişletilmiş Ortadoğu, yani bu proje içerisinde Diyarbakır bir yıldız olabilir. Bunu başarmamız lazım” (16 Şubat 2004 - Kanal D) BOP, ABD’nin Ortadoğu’yu ve Türkiye’yi bölme projesiydi.
Bu yüzden o yıllardan beri bunların iktidar yapılmasına “BOP Darbesi” diyoruz.
Beş yıldır susmuş olan silahlar Tayyip Erdoğan’ın bu çağrısından sonra yeniden ateşlendi. 1999-2004 arasında tek silahlı saldırı yokken, 1 Haziran 2004’te PKK saldırıları yeniden başladı. Bölünme süreci Tayyip Erdoğan’ın 2005 Diyarbakır konuşmasıyla derinleşmeye devam etti. Erdoğan bu konuşmasında ilk kez “Kürt sorunu” diyor ve devletin “kendisiyle yüzleşeceğinden” söz ediyordu. (12 Ağustos 2005) Bu sözler aynı zamanda TSK’ya karşı Ergenekon, Balyoz vb. kumpaslarının da habercisiydi.
2008’de Oslo’da MİT temsilcileriyle PKK arasında görüşmeler başladı. 5 Ağustos 2009’da da Türkiye’de DTP’lilerle görüşmelere geçildi. 19 Ekim 2009’da Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla sözüm ona teslim olan 34 PKK’lıyla Habur’da yaşanan rezalet, büyük tepki topladı. Buna rağmen hükümet Bölünme Sürecini 15 Kasım 2009’da ilan ettiği “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi- Demokratik Açılım” başlığı altında sürdürdü. 2011’de Oslo görüşmelerinin tutanaklarının basına sızdırılmasıyla süreç bir kez daha sekteye uğradı.
2004-2005’te ateşlenen bölünme sürecini bizzat yöneten ABD’nin Gladyo merkezinin 2 hedefi vardı: Birincisi; “Müzakere” adı altında yürütülen süreçle PKK’yı meşrulaştırıp fiilen iktidar ortağı yapmak...
İkincisi: Buna tepki gösteren TSK’yı bastırarak, elini kolunu bağlamak... Ve tabii İşçi Partisi’yle yurtsever öncüleri de sindirmek. 2011-2012 yıllarına gelindiğinde o merkez bu hedefe büyük ölçüde yaklaşıldığını düşünüyordu. 2011’den sonraki süreci yazı dizimiz boyunca anlattık.
CİNAYETTEN KOALİSYON HÜKÜMETİNE!
2013 Ocak’ında Sakine Cansız cinayetiyle başlayan süreçte 2015 seçimlerine geldik. “Açılım” diye adlandırılan bu sürecin, Türkiye Cumhuriyeti’ni çökertme ve milleti parçalama süreci olduğunu sürecin sahiplerinin açıklamalarıyla ve olgularla gösterdik. AKP-PKK ortaklığı 1 Mart 2015’te Dolmabahçe’de ilan ettikleri 10 maddelik programla Türkiye’yi bölmekte kararlı olduklarını bir kez daha gösterdiler.
Bu sürecin gerçek sahibi Gladyo, bölücü programın uygulanması için, önümüzdeki seçimlerde barajı geçmiş ve Meclis’e girmiş bir HDP (PKK) ile AKP-CHP koalisyonunu Cansız cinayetinden bölücü koalisyon hükümeti cinayetine gelmiş bulunuyoruz. Özetle;
●Sakine Cansız cinayetinden HDP’ye baraj atlatma operasyonuna,
● Sakine Cansız cinayetinden AKP-CHP koalisyonuna,
● Sakine Cansız cinayetinden AKP-HDP Dolmabahçe protokolüne,
● Sakine Cansız cinayetinden Bölücü Anayasa cinayetine,
SAKİNE CANSIZ
CİNAYETİNDEN TÜRKİYE
CUMHURİYETİ CİNAYETİNE!
Vatan Partisi olarak, milletimiz adına buna izin vermeyeceğimizi ilan ediyoruz.
Bu karanlık tertibin üzerindeki örtüyü kaldırıyoruz.
Sorumlular hesap verecek.
Aydınlık-Ferit İlsever