'Çılgın hayaller uğruna tozu dumana karıştırdığınızda ortam da çıldırmaya başlayabilir'

2011 de ortaya atılan çılgınca kanal yapma projesinin bilimsel akla dayanıp dayanmadığının açıklanmasını uzun bir süre bekleyedurdum. Tam ümitsizliğe kapılacakken 2014 Haziranı’nda Kaynak yayınlarından çıkan “ÇILGIN PROJE KANAL İSTANBUL” kitabının çıktığını 3 gün önce öğrenerek çok sevindim. Yazarları Onur Öymen, Prof. Dr. Cemal Saydam, E.Amiral Türker Ertürk, Doç. Dr. Hüner Tuncer ve Karl Radek (alıntı makale) olan kitap deniz bilimci, hariciyeci ve askeri bilimci uzman kişiler tarafından yazılmış. Kitap kanal çılgınlığının beton kökenli bir çılgınlık vakası olduğunu, bu hastalığa tutulanların aynı zamanda akıl tutulmasına da yakalandıklarını tarif ediyor. Kitap yazarları arasında tıp bilimcisi bir yazar yok. Bu nedenle de hastalığın tedavisine yönelik bir öneri kitabın bu baskısında yer almamış ne yazık ki. Umarım yayınevi gelecek baskıda “acilen” bu eksikliği tamamlayıcı girişimde bulunur ve bir tıp bilimciyi yazarlar ekibine katar da okurlar biraz rahat nefes alırlar.

İnsanlar hayallerine göre kendilerine hayatta yön verecekler ve geleceklerini de böylece düzenleyecekler. Bazı insanların hayalleri çok kıt olabilir ve bu nedenle de hayatta belli aşamaları aşmak için yeterli girişimleri yapamazlar. Bazıları da birçoğumuzun aklından geçirmediği kadar geniş bir hayal dünyasının içinde bulunabilirler. Böyle olanların bir bölümü mükemmel hayatlar yaşayabilirken, bazıları da kabiliyetleri yetmediği için mükemmel gibi görünen hayallerinin girdabında döner dururlar.

Fransız yazar Jules Vernes hayal dünyasının zenginliklerini, klasik sıfatını hakeden, romanlarında yazıya dökmüş. “Deniz Altında Yirmibin Fersah, Aya Seyahat vb.” Bu dünyanın en büyük hayalcilerinden biri olan yazar tekniğe merakı, zekâsı, mantığı ve hayal gücünün zenginliği ile kendisinin bu dünyadan ayrılışından yıllar sonra gerçekleştirilecek olan teknik gelişmeleri yazabildi. Hezarifen Çelebi de Galata Kulesi’nden Üsküdar’a kollarına kanatlar takarak uçmayı yıllarca hayaletti, çeşitli denemeler yaptı ve sonunda uçtu ama yönetim de onu uçurdu! Dünyanın birçok yerinde nice hayaller kurularak kanallar da açıldı denizler ve okyanuslar arasında. Hazar Denizi ile Karadeniz de birleştirilme aşamasında yarım kalmış bir hayal kanalına sahip. Yukarda bahsedilen kitap kanala dönüşmüş hayallerin neredeyse tümünü sergiliyor. Bizim Kanal İstanbul da böyle bir hayal ve çılgın akıl zemininde yeşermiş anlaşılan. Ama kanallar sadece tatlı tarafı hayal edilerek gerçekleştirilemiyor. Yapılan ve işleyen kanalların hepsinde görünmeyen bir karmaşanın da bulunduğu belirtiliyor kitapta. Okyanus ve deniz bilimcileri, biyologlar ve uluslararası ilişki uzmanları oralarda yaşanan olumsuzlukları hepimizden daha iyi biliyorlar ve yaşananları hepimize mükemmelen açıklıyorlar.

Kitapta kanalın açılmasına bağlı olarak tüm deniz ekosisteminin tepe takla olacağı belirtiliyor. Biyolojik çöküntünün yanında ve çok daha yakın plan ve zamanda Boğazlarla ilgili bütün ulusal ve uluslararası hukuk sistemleri, sözleşmeler, antlaşmalar da karmakarışık olacak. Çok dengeli giden Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin oluşturduğu uluslararası dengeler terazisi işlemez duruma gelecek. Dünyanın doğal düzeni geri getirilemez biçimde dengesizleşecek. Dengeler hassas konulardır. Çılgın hayaller uğruna dengeyi kaçırıp tozu dumana karıştırdığınızda ortam da çıldırmaya başlayabilir. Ortam çıldırmaları denge çıldırmalarından da daha tehlikelidir. Öyle kolaylıkla tedavi edilerek kısa sürede düzenli bir yapıya kavuşturulamazlar. Bu nedenle kanal çılgınlarının ortamı tehlikeye atmadan, dengeyi bozmadan, denizlerin akını kakını birbirine katmadan, uluslararası ilişkileri paçavraya döndürmeden en kısa sürede tedaviye başvurmaları gerekiyor. Çıldırmak yerine aklını başına alıp yıllarını dirsek çürüterek bilimi öne çıkarmaya çalışanlara kulak vermekte fayda var. Kitabın gelecek baskısında çılgınlığın tedavi yöntemlerini ve tedavinin başladığını okumak üzere…

Asaf Ertan

ulusalkanal.com.tr