Yaşar Okuyan: Haksız yere asılan Erdal Eren'i ve Mustafa Pehlivanoğlu'nu unutacak mıyız?
Yaşar Okuyan, Kenan Evren’in ölümü üzerine NTV, CNNTürk ve HaberTürk canlı yayınlarına bağlanarak demeç verdi. Okuyan, “Allah rahmet eylesin demek gelenektir ama biz cezaevindeyken 17 yaşında gözümüzün önünde hücresinden alınıp idama götürülen Erdal Eren’i, suçsuz olduğu ispatlandığı halde Kenan Evren ‘asın gitsin’ dediği için idam edilen ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nu unutacak mıyız?” dedi.
Yaşar Okuyan, 12 Eylül’de Kenan Evren’in ABD piyonluğu yaptığını belirterek “ABD çıkarları doğrultusunda Türkiye’yi 8 eyalete bölen kanun çıkardılar” dedi. 12 Eylül’ün anarşiyi önlediği iddiasına da “Darbenin hazırlandığı son bir yılda meydana gelen ölümler ve yaralanmalar, önceki yıllardakilerin toplamının iki katıdır” diyerek yanıt verdi.
Yaşar Okuyan’ın o dönemin canlı tanığı olarak anlattıkları 12 Eylül’le ilgili birçok bilinmeyene ışık tutuyor.
İşte o açıklamaların tamamı:
“EVREN’İN 3 GEREKÇESİ DE YANLIŞ”
Gelenektir söyleyelim, Allah rahmet eylesin. Ölenin arkasından konuşulmaz dense de Kenan Evren’in arkasından da önünden de konuşulacak bir durumu var. 12 Eylül 1980 darbesinde cuntanın başıydı.
Açıkladığı 3 gerekçesi vardı. 1. İrticai faaliyetlere son vermek 2. Anarşiyi durdurmak 3. Bölücü faaliyetleri sonlandırmak.
İrticayı önledi mi? Örnekle açıklayalım. Erbakan’ın partisi MSP’nin savunduğu İslam Kalkınma Bankasına türkiyenin girmesine o dönemin askerleri karşı çıkıyordu. Çünkü o bankanın bir maddesi ona üye olan devletlerin İslam şeriatına göre idare edilmesiydi. Evrenin atadığı Başbakan, daha önce Deniz Kuvvetleri Komutanı olan Bülend Ulusu’nun ilk yaptığı iş bu bankaya üye olmak oldu.
Başka bir örnek; Danışma Meclisi’ne atanan 158 kişinin içinde “Türkiye şeriatla idare edilmelidir” diyen, Mazlumder’in Genel Başkanı olan, “PKK’yla mücadelede ölenler şehit değildir” demecini veren adam da vardı.
“ASIL ANARŞİ DARBE HAZIRLANIRKEN OLDU”
“Anarşiyi durduruyoruz” dediler, o dönemin komtanlarından birisi “niye bu tarihte yaptınız” sorusuna “aslında 1 yıl önce tasarladık ama olgunlaşması için bir sene bekledik” diye cevap verdi.Anarşi olaylarının başladığı tarihten itibaren gerçekleşen ölüm ve yaralanmaların iki katı o son bir senede gerçekleşti. Belgelerini “O Yıllar” kitabımda yayınladım. O belgeler Cunta’nın kendi belgelerine dayanıyor. Benim iddiam değil.
1978 Maraş katliamından sonra bütün ülkede sıkı yönetim ilan edildi. O dönemin yasalarında sıkı yönetim ilan edilen bir ilde Vali,Emniyet Müdürü, Kaymakam, herkes Komutanın emrine girerdi. Anarşiyi önleme yetkisi TSK’nin elindeydi. Ama nedense bunların önlenmesi yerine anarşi iki misli tırmandı. Bunun da bir sorgulanması lazım.
“ABD İSTEDİ, KENAN EVREN TÜRKİYE’Yİ 8 EYALETE BÖLDÜ”
Bir diğer gerekçe olarak bölücülüğü önleyeceğiz diyen Evren döneminde Genelkurmay’da ATASEBaşkanlığı’ndaTümgeneralMahmut Boğuşlu imzasıyla hazırlanan ve konseye verilen bir taslak vardı. Bu tasarıyı Amerikalılar getirdi Genelkurmay’a. Bu teklifte 67 ilde birer parlementonun kurulması ve o parlementolara yasama, yürütme ve yargı yetkisinin verilmesivardı, yani Türkiye’yi 67 devletçiğe bölüyor. Bunun hazırlığını yaptılar. Belgesini de yine kitabımda yayınladım. Daha sonra bu uygulanmadı, konseyde tartışıldı ve kanun şöyle çıkarıldı: 8 eyalete böldüler Türkiye’yi. Türkiye’yi bölme projelerini yapanların arkasında ABD vardı. İran’da Humeyni rejimi o yıllarda geldi. ABD çıkarları tehlikeye girdi. Suriye, Irak, Ürdün’deki gelişmelere göre adeta NATO’nun Güney Doğu kanadı bir çökme noktasına gelmişti. İşte tam bu dönemde Türkiye’de darbe oluyor, anarşi artıyor, ilk icraat olarak da Türkiye, Yunanistan’ın NATO’ya girişine koyduğu vetoyu kaldırarak milli çıkarlarımızı ABD çıkarları doğrultusunda çiğnedi.
MSP’NİN KONYA MİTİNGİNDE ESRARENGİZ PROVOKASYON
Genelkurmay’daki raporda Türkiye ile Yunanistan’ın bir federasyon çatısında birleştirmek konuşuldu. Yani ABD çıkarları için darbe yaptılar öyle sağ sol çatışmasını dindirmek için değil. Evren o dönemde MSP’nin Konya mitingini hep anlattı. Binlerce insan bir miting ve yürüyüş düzenledi. Yürüyüş başladı, 30 kadar kılık kıyafeti şalvarlı sarıklı adamlar ellerinde “şeriat tek yol” yazan Arapça pankartlarla ve kalaşnikof resimleriyle geldiler. MSP mani olmaya çalıştı ama İstiklal Marşı okunurken bu grup yine provokasyon yaptı, insanları yere oturttular. Bundan dolayı da MSP Genel Merkez Yönetim Kurulu ve Erbakan tutuklandı. Sonra MSP yönetimi beraat etti. Ama bu provokasyonu yapanları bulamadılar. Ama geceleyin duvara “tek yol devrim” veya “milliyetçi türkiye” yazanı bulup Diyarbakır, Metris Mamak cezaevlerine attılar.
“SANKİ ÇAMAŞIR ASIYOR İPE!”
190’dan fazla insan işkenceyle öldürülerek hayatını kaybetti. İntahar süsü verdiler. Kenan Evren denilince bunları unutacak mıyız? Yüzlerce binlerce insan memuriyetten atıldı, yargılandı. Kenan Evren denilen adam yine röportajlarında “bir sağdan bir soldan asın talimatını bizzat ben verdim. Tarafsızlığımız belli olsun.” dedi. Sanki çamaşır asıyor ipe.
“ERDAL EREN VE MUSTAFA PEHLİVANOĞLU’NU UNUTACAK MIYIZ?”
17 yaşında Erdal Eren’i yaşına bakmadan astılar. Ve biz o zaman Doğu Bey (Perinçek) dahil cezaevinde hücredeydik. Bir gece yarısı saat 2’de gözümüzün önünde aldılar koğuştan ve astılar. Aynı dönemde Mustafa Pehlivanoğu adında bir ülkücü arkadaşımız vardı. Adam öldürdüğü iddiasıyla önce idama mahkum ettiler. Sonra delil ve şahitlerle adam öldürmediğini anlaşıldı ve idamı kaldırıldı. Avukatları idamı durdurmak için kararı ulaştırdıklarında Kenan Evren’in tepkisi “Boşverin şimdi onu kurcalayacak halimiz yok, asın gitsin” oldu. Yaşları dikkate alınmadan suçsuz yere astılar. Bunları unutacak mıyız Kenan Evren öldü diyerek?
12 EYLÜL’ÜN AYIRDIĞI KARDEŞLERİ, VATAN PARTİSİ BİRLEŞTİRDİ
12 Eylül öncesi anarşi vardı. Peki tamam. Kardeşi kardeşe vurdurmak noktasına getirilmişti. Biz iki kardeşiz benim kardeşim Arif komünist oldu. Ben ülkücü oldum. Hatta kardeşim soyadını değiştirdi. “Ekim” yaptı. Ama şimdi biz kardeşimle Vatan Partisi’nde bir araya geldik. Neden bir araya geldik bugün? Ve neden 12 Eylül öncesinde birbirimizi vurma noktasındaydık? Bunu sorguladığımızda ABD’nin piyonluğunu yapan Kenan Evren’i unutacak mıyız?