Küçük oğluna can oldu
Doğumsal anomaliyle dünyaya gelen ve organ nakliyle hayata tutunan 5 yaşındaki Ömer'le "karaciğerini paylaşan" baba Orhan Önder, oğluna can olmanın, onunla yeni bir yaşama adım atmanın mutluluğunu yaşıyor
Doğumsal anomaliyle dünyaya gelen 5 yaşındaki oğluyla "karaciğerini paylaşan" ve organ nakliyle onun yaşama tutunmasını sağlayan baba Orhan Önder, oğluna can olmanın mutluluğunu yaşıyor.
Doğumundan itibaren 5 senelik hayatının neredeyse yarısı hastanelerde geçen küçük Ömer Önder, ilk ameliyatını henüz 43 günlükken geçirdi.
Doğuştan safra yolunun gelişmemesinin (safra yolu atrezisi) yanı sıra, birçok sorunla da mücadele etmek zorunda kalan küçük çocuk 3,5 yaşına geldiğinde, artık yaşaması için karaciğer nakli olmasından başka bir çare kalmadı.
Önder ailesi, evlatları için yaptıkları fedakarlıklara bir yenisini daha ekleyip, canlarından çok sevdikleri Ömer'in gözündeki ışığın sönmemesi için harekete geçti. Çiftin organ nakli için yaptırdığı uyum testlerinde baba Orhan Önder'in tüm sonuçlarının olumlu çıkmasıyla, aile oğluna can olma yolunda büyük bir engelli de aşmış oldu.
Babasının karaciğerinin nakledildiği küçük Ömer, birçok hastalığı geride bırakarak, daha sağlıklı şekilde yaşamına devam ederken, baba Önder de evladının yaşamasına vesile olmanın mutluluğunu yaşıyor.
"Ömer'in mutlu ve sağlıklı bir gülüşü bize yetiyor"
Bir hastanede temizlik görevlisi olarak çalışan Orhan Önder, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun doğumundan itibaren yaşadığı sağlık sorunları karşısında çok ciddi mücadeleler verdiğini ancak belli bir süre sonra yaşaması için organ nakli yapılması gerektiğinin ifade edildiğini söyledi.
Bu süreçte işinden de bir süre ayrılmak durumunda kaldığını ve aslında hem maddi hem manevi sorunlarla baş ettiklerini dile getiren Önder, "Oğlum 56 günlükken ilk ameliyatını oldu. Beş aylıkken bir ameliyat daha oldu. Haftada bir, 15 günde bir hastaneye gidiyorduk, neredeyse 15-20 gün yatıyorduk 3,5 yaşına kadar, yaşının yarısı kadar hastanede yattı. Kanamaları oluyordu. Karaciğerdeki varisleri kanıyordu. En son bu kanamalarda hayati tehlikesi olduğu söylendi. Nakil olması gerektiğini bize söylediler ve nakile karar verildi." dedi.
Baba Önder, şöyle konuştu:
"Hem eşim hem de ben testlere girdik. Benim karaciğerim uyumlu olunca ben verici oldum. Samimi söyleyelim karaciğerimi vermekte bir saniye bile tereddüt etmedim. Hemen testleri yaptırdık. Bir tane oğlum var, sonuçta evlat, beklemek, düşünmek çok anlamsız geldi. Deselerdi ki 'Kalbini Ömer'e ver.' yine bir saniye tereddüt etmeden kalbimi de verirdim. Ömer'in mutlu ve sağlıklı bir gülüşü bize yetiyor da artıyor, dünyanın tüm zenginliklerinden daha güzel. O her şeye değer. Ömer, o kadar çok çekti ki garibim, onun için artık ne yapsak azmış gibi geliyor. Çünkü günlerce, aylarca küçücük bedeniyle neler yaşadı, neler çekti biz biliyoruz. Ama Allah'a şükürler olsun nakil olduktan sonra ciddi sıkıntıları kalmadı. Genel olarak keyfi yerinde. Ömer'imiz bu yaşına kadar çok acılar yaşadı ama bundan sonra Allah nasip ederse çok daha iyi bir hayat sürecek."