Yüksek Seçim Kurulu (YSK) suç duyurusunda bulunacak
Halk oylamasını aldığı kararlarla tartışmalı hale getiren Yüksek Seçim Kurulu'ndan yeni bir hamle daha geldi. YSK, referandum sonrası kurul başkanı ve üyelerini hedef gösteren açıklamalar için suç duyurusunda bulunma kararı aldı.
YSK'nın özel gündemle yaptığı toplantı sona erdi.
Toplantının ardından yapılan açıklamada tartışılan mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılmasına ilişkin karar savunuldu.
Açıklamada kurula ilişkin eleştiriler belirtildi.
Tırnak içerisinde eleştirilerin verildiği açıklamada, "Benzeri ifadelerle; eleştiri ve tahammül sınırlarını aşan, içeriği suç teşkil eden, kişileri, kurumları ve seçim sistemini itibarsızlaştırma amacı güden ve bu suretle vatandaşların adalete ve demokrasiye olan inancını sarsan söylemlerin, hukuka katkı sağlamadığı gibi Ülkeye de yarar sağlamayacağı açıktır. Yüksek Seçim Kurulu olarak temennimiz, eleştirilerde sorumlu davranılması, etik ve hukuki sınırlar içinde kalınmasıdır." denildi.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK
Yüksek Seçim Kurulunca, kurulun başkan ve üyelerini hedef gösteren, içeriği itibarıyla suç oluşturan açıklamalar nedeniyle ilgililer hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği aktarıldı.
YSK'nın açıklamasının tamamı şu şekilde:
16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Halkoylaması sonucu üzerinde meşruiyet tartışması açmaya ve Yüksek Seçim Kurulu ile Kurul üyelerini itibarsızlaştırmaya yönelik söylemleri değerlendirmek üzere 3 Mayıs 2017 Çarşamba günü saat 11.00'de toplanan Kurulumuz; seçim sonuçlarının kesinleştiği gözetilerek aşağıdaki hususların kamuoyu ile paylaşılmasını oybirliğiyle kararlaştırmıştır.
Yetki, görev ve sorumluluğunu Anayasadan alan Yüksek Seçim Kurulu; Anayasa ve kanun hükümlerine uygun olarak düzenlediği Genelge hükümleri ile 16 Nisan 2017 Pazar günü yapılan Halkoylamasının düzen içinde ve dürüstlükle yürütülmesi için gereken önlemleri almıştır.
Bütün bu önlemlere rağmen Halkoylamasının yapıldığı gün itibariyle Kurula intikal ettirilen bilgiler çerçevesinde, bazı sandıklarda “tercih” mührü yerine “evet” mührü kullanıldığının öğrenilmesi üzerine 559 sayılı karar, bazı sandıklarda da oy zarfı ve oy pusulalarının sandık kurulları tarafından mühürlenmesi ihmal edilmek suretiyle oy kullandırıldığının öğrenilmesi üzerine de 560 sayılı karar, Anayasanın 79. maddesinin yüklediği görev ve sorumluluk kapsamında alınmıştır.
Söz konusu kararların gerekçeleri, ilgili karar metinlerinde ve Halkoylamasının iptali istemi üzerine verilen 573, 574 ve 575 sayılı Kararlarda detaylı biçimde izah edilmiştir. Kuşkusuz tüm yüksek mahkeme kararları gibi, Yüksek Seçim Kurulu kararları da hukuki açıdan tartışılabilir ve eleştirilebilir. Hukuki çerçevedeki bu tartışma ve eleştiriler, hukuka katkı sağlayacağı için yararlıdır.
Ancak; değişik tarihlerde yapılan açıklamalarda, “...Nohut kadar akıl varsa seçim maddelerini anlar...”, “...Sandıklarda oy hırsızlığı olmadı, kimsenin oyu çalınmadı ama geriye dönüp bir baktık ki Yüksek Seçim Kurulu çalınmış...”, “...onlarda vicdan olmadığı için, onlar ahlak yoksunu oldukları...”, “...yasalara aykırı karar verenlere bizim hukukumuzda çete denir...”, “... orada oturan karar veren on tane yargıç, yargıç değil Yüksek Seçim Kurulunun çetesini oluşturmaktadır...”, “...ben kanunları tanımam diyor. Bir yerden emir alırım, bir tek adamdan emir alırım, oradan talimat alırım, onun önünde iki büklüm eğilirim, benim cüppemde ilik de var düğme de var diyor...”, “...ahlakı olmayan, vicdanı olmayan bu kadar saygısız bir grubun, YSK'da kümelendiğini düşünemedik, ağır konuştuğumu biliyorum, bu ağır konuşmayı onların hak ettiğini de biliyorum...”, “...siyasi otoritenin önünde eğilen ve talimatla hareket eden kişiye hakim denmez, onlar olsa olsa toplumun en zavallı kişileridir...”, “... ben çeteyim ve başındaki kişi de ben çete reisiyim diyor, senin çeteliğini göstereceğiz...”, “...gerdan kıran adama yargıç mı denir, kanunları ben tanımıyorum diyen insana yargıç mı denir, birer çete mensubunun üyeleri olarak tarihe geçecek onlar...”, şeklindeki ve benzeri ifadelerle; eleştiri ve tahammül sınırlarını aşan, içeriği suç teşkil eden, kişileri, kurumları ve seçim sistemini itibarsızlaştırma amacı güden ve bu suretle vatandaşların adalete ve demokrasiye olan inancını sarsan söylemlerin, hukuka katkı sağlamadığı gibi Ülkeye de yarar sağlamayacağı açıktır.
Yüksek Seçim Kurulu olarak temennimiz, eleştirilerde sorumlu davranılması, etik ve hukuki sınırlar içinde kalınmasıdır.
Yüksek Seçim Kurulu Başkan ve Üyelerini hedef gösteren, içeriği itibariyle suç oluşturan açıklamalar nedeniyle ilgililer hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması kararlaştırılmıştır.
Anayasanın 79. maddesine göre, Yargıtay ve Danıştay genel kurullarının kendi üyeleri arasından, üye tamsayısının salt çoğunluğu ile gizli oyla seçilen kişilerden oluşan Yüksek Seçim Kurulu, geçmişte olduğu gibi bugün de seçimlerin dürüstlük içinde yapılmasının, oy veren her seçmenin seçme ve seçilme hakkının teminatı öngörülen bağımsızlık ve tarafsızlık ilkeleri doğrultusunda görev yapmaktadır.
ulusalkanal.com.tr