TGB’den rektörlük seçimlerinin kaldırılması ile ilgili açıklama

Resmi Gazete'de yayımlanan 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 2547 sayılı Kanun'un 13'üncü maddesinin a fıkrasının birinci paragrafında düzenlenen rektör atamasına ilişkin yeni düzenleme yapıldı.

TGB’den rektörlük seçimlerinin kaldırılması ile ilgili açıklama

Buna göre, devlet üniversitelerinde rektör, YÖK tarafından önerilecek, profesör olarak en az 3 yıl görev yapmış 3 aday arasından Cumhurbaşkanınca atanacak. Bir aylık sürede önerilenlerden birisinin atanmaması ve YÖK tarafından, iki hafta içinde yeni adaylar gösterilmemesi halinde Cumhurbaşkanınca doğrudan atama yapılacak. Vakıflarca kurulan üniversitelerde rektör, mütevelli heyetinin YÖK'e teklifi ve YÖK'ün olumlu görüşü üzerine Cumhurbaşkanı tarafından atanacak.

ÜNİVERSİTELERİN İRADESİNE EL KONULAMAZ

Rektörlük seçimlerinin kaldırılması ile ilgili olarak açıklama yapan Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkanı Çağdaş Cengiz üniversitelerin iradesine el konulmasına karşı olduklarını belirtti. Cengiz; ‘‘Üniversitelerin terörden özgürleştirilmesine evet, üniversitelerin iradesine el konulmasına hayır diyoruz. Bugün üniversitelerin özgürleşmesi açısından en kritik mesele üniversitelerin terör odaklarından temizlenmesidir. Bu kapsamda siyasi iktidarın, YÖK'ün, yargının; hukuksuzca "akademisyenleşen" FETÖ ile irtibatlı kişileri ihraç etmesi ve açığa almaları doğrudur ve haklıdır. Ayrıca bölücü terör örgütü PKK ile IŞİD ve türevi yobaz terör örgütlerinin propaganda aygıtı gibi çalışan akademisyenlere ilişkin ihraç ve açığa almalar için de aynı durum söz konusudur.’’ dedi.

TERÖRLE MÜCADELENİN MEŞRUİYETİNİ ZEDELER

TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz, üniversite öğrencilerinin terör yapılarının üniversitelerden temizlenmesinin arkasında olduklarını söyleyerekaçıklamalarına devam etti. Cengiz; ‘‘Elbette bu temizliğin hukuk içerisinde yapılması gerekmektedir. Haklı neden haksız biçimleri doğurmamalıdır. Son yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler tam da bu haksız hukuksuz tanımına girmektedir. Üniversitelerin terörden özgürleşmesi adına atılan adımlara akademiyi zincirleyen bu kararnameyle çelme takılmaktadır. Mesele üniversitelerin terörden özgürleşmesiyse, bu ancak akademisyenlerin ve öğrencilerin iradesiyle birleşerek olur. O iradeye ket vurarak değil. Üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerin ezici çoğunluğu teröre karşıdır ve terör gruplarının tasfiye edilmesini desteklemektedir. Üniversitelerden terör ve terör destekçileri ancak ve ancak akademisyeniyle, öğrencisiyle üniversitelerin iradesiyle birleşerek temizlenebilir.

Bunun dışındaki girişimler başarısızlığa mahkumdur. Terörle mücadelenin meşruiyetini zedeler. AKP iktidarının üniversiteleri zapturap altına alması mümkün değildir. Üniversitelere hukuksuzca dokunan çarpılır. Çarparız.’’ şeklinde konuştu.