''Kanallar da savaşır''

Ulusal Kanal, ne zaman istesek Türk gençliğinin sorunlarını ve çözümlerini ekrana taşımıştır. Biz de varımızla yoğumuzla Ulusal Kanal’ın Digitürk ve TiviBu’ya girmesi için çalışmalara başladık. Sözümüz söz Ulusal Kanal Digitürk ve TiviBu’ya girecek

''Kanallar da savaşır''

Dilek Çınar / TGB Genel Başkan Yardımcısı

İnsanlık tarihi savaşların tarihidir. İbn-i Haldun ''Savaş insanlık tarihi kadar eskidir'' der. Her insan içine girdiği savaşı kazanmak ister. Kaybetmek için savaşıyorum diyen savaşçı olmaz. Bu yüzden araçlar geliştirir. Mağarada yaşayan insan doğayla savaşabilmek ve hayatta kalabilmek için mızraklar yaptı, ateşi buldu, taşları yontarak silahlar yaptı. Her buluş her icat bir savaşımın sonucu ortaya çıktı. Araçlar geliştikçe savaşın aracı sadece top, tüfek, kılıç, mermiyle sınırlı kalmadı. Son kertede silahlar konuşur ama çağımızda savaşı sadece sınırlara dayanan savaşçılar yürütmez. Dünya, ekonomi savaşlarıyla, kültürel savaşlarla, psikolojik savaş aygıtlarıyla tanışalı uzun zaman oldu.

SAVAŞ ALANLARI

Emperyalizm çağında savaş aygıtları gelişti ve değişti. Biçim ve kılık değiştirdi. Evinizin salonunda bir televizyon var mı? Varsa salonunuz bir savaş alanı. Elinizde akıllı telefonunuz varsa ve sosyal medya araçlarını kullanıyorsanız orası bir savaş alanı. Bilgisayarınız dizlerinizin üzerindeyse dizleriniz savaş alanı. Bir yalan endüstrisi var, yedi gün yirmi dört saat görevlerinin başındalar. Çoğunlukla sosyal medyadan yayılan ana haber bültenlerine taşınan yalanlar aynı anda milyonlarca eve giriyor. Yalan zehri ekrandan sızıp bulunan odayı kaplıyor.

''…Ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyorum. Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile: Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hatta yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır…'' Peyami Safa Dokuzuncu Hariciye Koşuğu’nda yalanı böyle çarpıcı bir şekilde anlatır. Yalan dumanlarını, sislerini gözlerimiz görmez. Zihnimize işler zehir. Psikolojik savaştır adı. Yalan makinelerinin ürettikleri zihnimizi ele geçirir. İkna edicidir. Belki de yalanı üreten, taşıyan, sunan bile yalan olduğunu hatırlamaz artık. Öyle sistemli kurulmuştur savaş mekanizması. Hasan Yalçın, Psikolojik Savaş kitabında “Psikolojik savaş yığınları bilgisiz bırakmayı amaçladığı gibi, bu bilgisiz yığınları devrim karşıtlığına sürüklemek ister” der. Devamında ise psikolojik savaşa karşı kuşanmayı bir devrimci görev olarak verir. Aynı kitabın önsözü Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’e aittir ve yalana karşı tek seçeneği şöyle ifade eder “Yalanın, psikolojik savaş uzmanlarına göre, binlerce seçeneği vardır. Onlara göre, yalanın seçeneği yine yalandır. O yalan yerine bu yalan konabilir. Devrimciye göre, yalanın tek seçeneği bulunmaktadır: Doğru!”

PANZEHİR DOĞRU

''Hakikati seviniz, o da sizi sever; hakikati arayınız, o da sizi arar ve üstüne yalan Çin setleri gibi kalın duvarlar örsün, altında kalan hakikat bir ince iniltiyle, bir hafif rüzgar dalgasıyla, herhangi bir küçük işaretle mevcudiyetini bildirir: ‘Buradayım’ der.'' (Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu)

''Buradayım'' diyen birileri var. Yalanın tek seçeneği olan doğruyu söyleyecek birileri var! Duman altı kalanları kurtaracak, yolumuzu aydınlatacak bilgileri milyonlara ulaştıracak, Mehmetçiğin gözünden yayın yapan bir kanalımız var.

Ulusal Kanal, yalana karşı tek seçenek olan doğrunun temsilcisidir.

Ulusal Kanal, milletini yalan rüzgârına, psikolojik savaşın mermilerine karşı adeta bir zırhla kaplamayı görev bilendir.

Ulusal Kanal ''Doğru olmayan odun bile bu kapuya layık değildir'' diyen Yunus Emrelerin felsefesiyle, PKK’nın üstüne yürüyen ve kökünü kurutmaya yemin eden Mehmetçiğin kararlılığıyla, yılmadan, yorulmadan, tek başına kalsa dahi mücadele etmeye yemin etmiş Türk Gençliğinin umuduyla yayın yapmaktadır.

Ulusal Kanal, Diyarbakır Annesinin çığlığı, gençliğin sesi, emekçinin nefesidir.

Ulusal Kanal, emperyalizm sesi olan kanallar gibi sırtını ABD fonlarına yaslamaz. Ayakları Türkiye topraklarına basar, yüreği milletiyle çarpar.

SAVAŞAN KANAL

Televizyon kanalları da savaşır. Ulusal Kanal, Türkiye cephesinde savaşan kanaldır. Emperyalizmin akıttı milyonlarca dolara rağmen milletimizin güvenmediği kanalların yalanlarına karşı savaşır. Türkiye düşmanlarına karşı savaşır. PKK’ya, FETÖ’ye ve tüm terör örgütlerine karşı savaşır. Ergenekon kumpasına, 15 Temmuz’da ABD Gladyosuna karşı savaşır. Suriye’de, Kandil’de, Sur’da, Cizre’de Mehmetçikle beraber siperdedir.

Ulusal Kanal sadece Türk Milletinin değil mazlum milletlerin sesidir. Azerbaycan ordusuyla Karabağ'dadır. Filistin’dedir, Venezuela’dadır, Libya’dadır, İran’dadır.

5 Milyon ev daha aydınlansın

Ulusal Kanal, Kasım ayında ekranlarından ''5 Milyon Ev Daha Aydınlansın Var Mısın?'' diye sordu izleyicilerine. Kanalımızın Digitürk ve Tivibu televizyon platformlarına girmesi için 3,5 milyon TL’ye ihtiyaç var dediler. Varız dedik. Elbette varız. Sırtını milletine yaslayan, savaşan Ulusal Kanal’ın bu televizyon platformlarına girmesi demek 5 milyon eve daha ''doğrunun'' gitmesi demektir.

Bu bir yardım kampanyası değil görev kampanyasıdır. Herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir dedik. Ulusal Kanal, ne zaman istesek Türk Gençliğinin sorunlarını ve çözümlerini ekrana taşımıştır. Biz de varımızla yoğumuzla Ulusal Kanal’ın Digitürk ve TiviBu’ya girmesi için çalışmalara başladık. Türkiye’nin dört bir yanına haber saldık, hedefler koyduk, planlar yaptık. Sözümüz söz Ulusal Kanal Digitürk ve TiviBu’ya girecek. Telefonlara sarıldık. Eş, dost, ana, baba kim varsa aradık destek istedik. Ulusal Kanal’a vermek üzere herkes hedeflediği miktarlara ulaşmak için çeşitli yöntemler denedi. Öğrenim bursunu veren de, günlük eşya taşıma işlerinde çalışarak hedefini tamamlayan da var. Babasından yadigâr tespihini, kullanmadığı giysileri satan da var. Alın teriyle, emekle, vermenin sonsuz mutluluğuyla, paylaşmanın sevinciyle biz varız.

ulusal kanal dilek çınar GENÇLİK BİRLİĞİ