Silivri Zindanında 2014 Nasıl Görünüyor?

Ergenekon kararlarıyla, hakkında müebbet hapis cezası verilen Ergenekon Tutsağı HV. Alb. Fuat Selvi, Türk Milleti'nin yeni yılını Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Yener Güneş'e ulaştırdığı mesajla kutladı

Silivri Zindanında 2014 Nasıl Görünüyor?

Ulusal Kanal'da 22.00'da başlayacak "Yılbaşı Özel" programında okunacak mesaj şöyle:

Dün gece bir rüya gördüm.

2,5 yıldır içinde bulunduğum karanlık tünelde yürümeye devam ediyorum.

Uzun bir zamandan beri tünelin ucunda cılız görünen ışığın giderek kuvvetlendiğini görüyorum.

Işın içerisine yaklaştıkça ayaklarım yerden kesiliyor, bir kuş gibi süzülerek uçmaya başlıyorum.

Işığa yaklaştıkça yürüyen milyonlarca yurtsever görüyorum.

En önde pankartlarla yürüyen TGB’lileri görüyorum. Başlarındaki İlker Yücel, Adnan Türkkan, Çağdaş Cengiz’i seçiyorum. TGB’lilerin yanında pırıl pırıl parlayan TLB’lileri görüyorum.

Sanatçıları, yazarları, gazetecileri görüyorum. En baştaki Levent Kırca, Ataol Behramoğlu, Fazıl Say, Tarık Akan, Müjdat Gezen’i seçiyorum. Sanatçıların yanı başlarındaki Mustafa Mutlu, Can Ataklı, Mine Kırıkkanat, Orhan Bursalı, Selcan Taşçı, Yavuz Selim Demirağ, Sabahattin Önkibar, Afet Ilgaz, Mehmet Ali Güller, Eren Erdem, Ruhat Mengi, Ümit Zileli, Tuna Kiremitçi, Emin Çölaşan, Yılmaz Özdil, Yazgülü Aldoğan, Asuman Aslan ilk gözüme çarpanlar. Dikkatle bakınca diğerlerini de tanıyorum. Kendi kendime: "Az sayıdalar deniyordu. Hiçte az sayıda değillermiş” diyorum.

Vardiye Bizde’yi, Nöbet Çadırını görüyorum neredeyse hepsini tanıyorum.

Korg. Erdoğan Karakuş ve Ora. Nusret Güner’i yanlarında az sayıda silah arkadaşıyla görüyorum. “81’lilerin Kartalları” yazılı pankartı taşıyan bir avuç devre arkadaşım gözüme çarpıyor. “ Diğerleri nerede?” diye soruyorum. “Biz varız ya, yetmez mi?” dediklerini duyuyorum.

Cüppeleriyle yürüyen binlerce avukat görüyorum. Turhan Feyzioğlu, Ümit Kocasakal, Celal Ülgen, Hüseyin Ersöz, Serkan Günel, Murat Ergün, Zeynep Küçük, Demet Rençber’i seçiyorum. Dostum ve avukatım Mustafa Demirkıran’ı da aralarında görüyorum. “Ne arıyorsun orada?” diyorum. “Niye soruyorsun? Benim yerim burası” dediğini duyuyorum.

Eşimi, kardeşlerimi, yeğenlerimi ve akrabalarımı etraflarında bir sürü yurtseverle birlikte görüyorum. Son derece sıcak bir ortam içinde olduklarını anlıyorum. Kızımı Nazlıcan Özkan’la birlikte görüyorum. Eşim “Ben sana yalnız değiliz diyordum da inanmıyordun, görüyorsun, bizim gerçek ailemiz bu” diyor. Yurtseverler bana el sallıyorlar, “Sen onları merak etme, vatan gibi onlar da bize emanet” diyorlar.

Gezi Direniş’inde yaşamlarını yitiren yedi canı görüyorum. “Siz ölmüştünüz?” diyorum. Onlar da “Olur mu? Görüyor musun, biz herkeste, herkeste biz de yaşamaya deva ediyor” diyorlar.

Uçmaya devam ediyorum. Mimarları, Mühendisleri, bilim adamlarını, doktorları, eczacıları, hemşireleri, üniversite öğrencilerini, öğretmenleri, baretli ve tulumlu işçileri, tarlalardan çıkıp gelmiş köylüleri görüyorum. Herkes bana el sallıyor. “Ben sizi tanıyamıyorum” diyorum. Onlar da “Biz seni tanıyoruz, biz bu vatan için bedel ödeyen herkesi tanırız” diyorlar.

Yanıma, yöreme bakıyorum.Yalnız uçamadığımı, önümde arkamda benimle birlikte uçan binlerce kişiyi görüyorum. Kimler yok ki, Doğu Perinçek, İlker Başbuğ, Yalçın Küçük, Fatih Hilmioğlu, Deniz Yıldırım, Turan Özlü, Hikmet Çiçek, Oktay Yıldırım, Mustafa Dönmez, Mehmet Demirtaş, Muzaffer Tekin, Veli Küçük, Mehmet Ali Çelebi, Serdar Öztürk, Zeki Üçok, Ahmet Erdem, Cem Gürdeniz, Cengiz Köylü ve daha binlerce kişi. Yalçın Hoca her zaman ki bilgeliğiyle “Fuat Albay, niye şaşkın şaşkın bakıyorsun, ben sana söylemiştim” diyor.

Bu sırada içim ferahlamış olarak uyanıyorum.

Ben Silivri Zindanından 2014’ü kurtuluş, direniş ve Devrim yılı olarak görüyorum."

HV. Alb. Fuat Selvi

Ergenekon Tutsağı

ulusalkanal.com.tr