Bu CD'ler caiz mi!
Erdoğan-cemaat tartışmasında, cemaat Ergenekon ve Balyoz tertiplerindekendi rolünü saklayarak suçu bütünüyle Erdoğan'ın üzerine yıkma peşinde. Gülen 'Sahte CD'ler caiz değildir' diyor. Tertip davalarının hepsi ise sahte cd'ler üzerine kurulu
Sezim Özadalı
Tayyip Erdoğan-Fethullah Gülen kavgasında ortalığa her gün yeni bir suç saçılıyor. Taraflar, birbirlerini suçlarken ucundan kıyısından Ergenekon, Balyoz ve diğer tertiplere de girmeye başladılar. Şamil Tayyar, "Emniyet'i Cemaat'e bağladık" derken, Fethullah'ın son açıklamasında "sahte CD caiz değildir" demesi dikkat çekti.
(İlgili haberi okumak için aşağıdaki görsele tıklayınız)
Fethullah Gülen, Tayyip erdoğan'a "Firavunsun" dediği açıklamasında da tertip davalarını kastederk, "kendileri yapıp üstümüze atıyorlar" demeye getirmişti.
Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Askeri Casusluk ve Odatv gibi davalara dayanak gösterilen dijital veriler bu açıklamayla yeniden gündeme gelmiş oldu.
Ergenekon davası 2008'de başladığında arama yapılan ev ve ofislerde CD'ler, flash diskler ve bilgisayarlarda dijital veriler bulunmaya başladı. Sanıklar bu "delilleri" hiç kabul etmedi ama iddianameler dijital veriler üzerine kuruldu. Balyoz ve Ergenekon davalarında sanıkların ağır hapis cezalarına çarptırılmasına da yine bu dijitaller dayanak gösterildi. Duruşmaları devam eden Poyrazköy, Askeri Casusluk ve Odatv yargılamalarında da sanıklara istenen cezalar, sahte olduğu bilirkişi raporlarıyla kanıtlanan CD'lere dayandırılıyor.
İşte 2008'den bu yana davaların en çok tartışılan gündemi olan sahte dijital veriler:
51 no'lu DVD
Deliller arasında belki de en "meşhur" olanı emekli Albay Levent Göktaş'ın ofisinde bulunduğu öne sürülen 51 no'lu DVD. İçinde Yargıtay'daki hakim ve savcılara yönelik fişleme yapıldığı öne sürülen DVD, adli emanette kırıldı. DVD'nin içinde Göktaş'ın eşine ait
bilgiler olduğu belirtildi.
Balyoz'un sahte CD'leri
Balyoz davasına dayanak gösterilen deliller arasında da 11, 16 ve 17 no'lu CD'ler bulunuyor. 6 Aralık 2010'da Gölcük Donanma Komutanlığı'nda bulunduğu iddia edilen CD'ler arasında yer alan bu 3 CD'yi komutanlar kabul etmedi. İçeriğindeki 2003 yılında oluşturulduğu
iddia edilen dökümanlara bakıldığında ise 2007 yılında piyasaya sürülen bir yazı karakteri olması dikkat çekti.
CD'lerde imza yok
İşçi Partisi Genel Merkezi'nde yapılan aramalarda bulunduğu iddia edilen "Yargı Nusret Senem'den" isimli CD gerekçe gösterilerek Nusret Senem tutuklandı. Bu CD'yle beraber İşçi Partisi'nin kabul etmediği 4 CD'de polisler Mehmet Cengiz ve Nusret Senem'in imzalarının olduğu belirtmişti. CD'ler adli emanetten Mahkeme'ye getirtildiğinde üzerinde herhangi bir imza olmadığı anlaşıldı. CD'lerde İşçi Partisi yöneticilerinin suçlandığı Yargıtay Krokisi, Orgeneral Yaşar Büyükanıt gezi programı ve İzmir NATO tesislerine ait bilgiler bulunduğu iddia ediliyordu.
TÜBİTAK raporu
Sahte CD'ler Poyrazköy davasında da yer aldı. Emekli Binbaşı Levent Bektaş'ta bulunduğu iddia edilen 1 ve 3 numaralı CD'ler büyük tartışma yarattı. 3 no'lu CD'de gizleme programı kullanarak saklandığı öne sürülen "Kafes Eylem Planı" bulunduğu belirtilmişti. Ancak TÜBİTAK raporunda dahi "DVD'de bulunan planın hazırlandığı bilgisayarı tekil olarak tanımlayan bir bulguya tarafımızca rastlanmamıştır" denildi.
Evde kimse yokken CD'ler konuldu
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un oğlunun evinde bulunduğu iddia edilen 2 CD de sahte çıktı. Tolon'un oğlunun evinin kapısı çilingirle açılarak evde kimse yokken yapılan aramada bulunan CD'ler arama tutanağına bile yazılmadı.
Sahte deliller bütün davalarda var
Odatv davasına dayanak gösterilen belgelerin bir virüs yoluyla bilgisayarlara yüklendiği bilirkişiler tarafından ortaya çıkarıldı. Balyoz davasında 3. iddianame de yine polisler tarafından emekli Albay Hakan Büyük'ün Eskişehir'deki evine konulan flash diske dayandırıldı. Mehmet Ali Çelebi, Kemal Kerinçsiz ve Hüseyin Vural Vural'ın cep
telefonlarına Emniyet'te çok sayıda numara yüklendi. İzmir'deki Askeri Casusluk davasının açılmasına sebep olan verilerin tamamı ise bir dijital veri tabanında bulundu.
'Bu delillerle dava bile açılamazdı'
Avukat Hüseyin Ersöz de sahte CD'lere ilişkin Aydınlık'a yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Gündemde tartışma yaratan tüm davalara baktığınızda tamamının dijital dokümanlara dayalı olarak açıldığını ve tamamında sanki tek elden çıkmışcasına sahtecilik bulgularının bulunduğunu görebiliyorsunuz. Ancak mahkemelerin sahtecilikleri araştırma konusundaki isteksizlikleri, bu davaları hukuki zeminden uzaklaştırarak siyasi bir zemine oturtuyor. Aksine bu bulgular mahkemeler tarafından objektif ve evrensel ölçütler çerçevesinde bir incelemeye tabii tutulsa tek bir kişinin bırakın tutuklu kalması, haklarında dava açılması dahi mümkün değildir."
Aydınlık