Ergenekon tanığı TRT’nin başına aday!

Ergenekon davasında 2009’da ‘şüpheli’, 2010 ve 2012’de tanık olarak ifade veren gazeteci Nuray Başaran, TRT Genel Müdürlüğü’ne aday oldu! Demir’in ABD müsteşarı Kunstatder’le ilişkisini bilmeyen yok

Ergenekon tanığı TRT’nin başına aday!

Ergenekon davasında 2009’da ‘şüpheli’, 2010 ve 2012’de tanık olarak ifade veren gazeteci Nuray Başaran, TRT Genel Müdürlüğü’ne aday oldu! Demir’in ABD müsteşarı Kunstatder’le ilişkisini bilmeyen yok

RTÜK’ten yapılan yazılı açıklamada, 19 Eylül 2014 tarihinde boşalan TRT Genel Müdürlüğüne aday olmak isteyenler için tanınan başvuru süresinin sona erdiği belirtilerek, RTÜK’e adaylık için başvuran 38 isim açıklandı. Bu isimler arasından üç aday belirlenerek Üst Kurul tarafından Bakanlar Kurulu’na teklif edilecek.

Açıklamaya göre aday adaylarından biri de “serbest gazeteci” Nuray Başaran Demir. Başaran’ın adaylığı için AKP MKYK üyesi bir kişinin devreye girdiği ifade ediliyor. Başaran, adaylık için kulis yaptığı kişilere “Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın adayı” olduğunu söylüyor,

ŞÜPHELİ VE TANIK

Ergenekon davasında 2009 yılında Nuray Başaran’ın “şüpheli” olarak ifadesi alındı. Savcı Zekeriya Öz’e ifade veren Başaran, Cemaat’in tehdidiyle “tanık” olmayı kabul etti. Ancak tanık olarak verdiği ilk ifade dosyaya konulmadı. Başaran daha sonra davanın görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 17 Mayıs 2012 günü mahkeme huzurunda ifadesini verdi.

Doğu Perinçek’in Avukatı Mehmet Cengiz, Ergenekon davasında bu durumu gündeme getirmiş ve Başaran’ın Ergenekon savcılarına iki ayrı ifade verdiğini, ancak ilk ifadesinin dosyaya konulmadığını belirtmiş ve tehditle tanık yapıldığını açıklamıştı.

İLK PATRONU KUNSTADTER

Akşam gazetesinin eski Ankara Temsilcisi Başaran istihbarat servisleriyle yakın ilişkisiyle tanınıyor. En önemli ilişkisi dönemin ABD Ankara Büyükelçiliği Siyasi Müsteşarı John Kunstatder’le olan bağlantısı. Eski Jandarma İstihbarat Başkanı Tümgeneral Levent Ersöz, Stratfort belgelerinde TR325 koduyla numaralandırılan Faruk Demir’le Nuray Başaran aracılığıyla tanıştığını belirtmişti.

Wikileaks belgelerinde yer alan ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Robert Pearson’un kriptosunda, “TSK içindeki ‘şahin generaller’in dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ü istifaya zorlayacakları yolundaki bilginin Faruk Demir’den alındığı” belirtiliyor. Stratfor belgelerinde ise ‘Tayyip Erdoğan’ın danışmanı olan TR 325 kodlu Faruk Demir’in belgeleri, ABD Ankara Büyükelçiliği Siyasi Müsteşarı John Kunstadter’den aldığı anlaşılmıştır” deniliyor.

O dönemde Ergenekon’da tutuklu yargılanan Gazi Üsteğmen Serdar Öztürk, Silivri Cezaevi’nde yazdığı ‘AKP ve Gülen’i Kurtarma Planı’ adlı kitabında Ergenekon operasyonlarını hazırlayıp yöneten kişinin CIA’nın 2000’li yıllardaki Türkiye İstasyon Şefi John Kunstadter olduğunu belirtmişti.

‘DARBELERDEN KURTARDI’

Taraf yazarı Mehmet Baransu, Tuncay Opçin’le birlikte yazdığı ‘Pirus’ adlı kitabında Türkiye’yi 2003-2004’te ‘Sarıkız, Ayışığı gibi tüm darbe girişimleri’nden kurtaran kişinin Başaran olduğunu söylüyor. Baransu, “çift taraflı çalışan Nuray Başaran’ın askerden aldığı gizli bilgileri günü gününe hükümet kanadına ileterek darbecilerin tasfiyesini sağladığını” öne sürüyor.

Baransu ve Opçin’e göre, o dönem Şener Eruygur, Levent Ersöz ve Atilla Uğur gibi askerler, “darbe ortamı hazırlıklarını” medyada Akşam grubu üzerinden, daha doğrusu Çukurova Medya Grup Başkanı Tuncay Özkan üzerinden yürütüyorlar! Başaran’ın Ergenekon tanıklığında bu iddiaların tamamı çürütülmüştü.

‘TESLİM OLUYORUM’

Ankara’da Nuray Başaran, Faruk Demir ve John Kunstadter arasındaki ilişkiyi bilmeyen yok. Başaran ve Demir, o dönemde Kunstader’in elemanlarıydı. Demir ile Başaran bu süreçte evlendiler. Fakat ne olduysa 2003 yılında oluyor.

Tuncay Özkan “Ergenekon: Çok gizli örgüt nasıl kurulur” kitabında şöyle diyor: “2003 yılında bir pazar günü MİT’in Yenimahalle’deki merkezine bir kadın geliyor. Aracından iniyor, ellerini kaldırıyor ve “teslim olmaya geldim” diyor. MİT görevlileri şaşırıyor, ‘Kimsin sen, yabancı mısın?’ “Hayır, Türküm” diyor kadın. ‘Ne için teslim oluyorsun?’ Kunstadter beni MOSSAD’a teslim edecek, yardım edin.”

MOSSAD ve CIA istasyon şefleri arasında sıkışınca MİT’e giden bu kadın Nuray Başaran’dır. Yabancı istihbarat servislerinden askere, MİT’ten, bürokrasiye uzanan geniş çevresi olan bir gazeteci Başaran. Ancak bu ilişkileri mesleği için kullanmıyor. İş takibi yapıyor, bir kurumdan ötekine bilgi taşıyor. 2003 yılından sonra Başaran’ın adresi MİT oluyor. Bu tarihten sonra Başaran, askerden MİT’e ve AKP’ye bilgi taşımaya başlıyor.

ERGENEKON TANIĞI BÖYLE OLUR

Başaran 17 Mayıs 2012 günü Ergenekon davasında tanık olarak ifade verdi.

Başaran, Akşam gazetesinin Ankara Temsilcisi olduğu dönemde bazı kişiler tarafından takip edildiğini iddia ederek, bu durumu başbakan olduğu zaman Recep Tayyip Erdoğan’a anlattığını söyledi. Bir süre sonra kendisini başbakanın danışmanlarından Mücahit Arslan’ın aradığını aktaran Başaran, Arslan’ın kendisine, ‘Sizin takip edilmeniz bizimle, emniyetle, hükümetle ilgili bir konu değil. Jandarmanın takip ettiği sonucuna ulaştık’ dediğini aktardı. Başaran sözlerine şöyle devam etti: “Araştırmalarım sonucunda beni takip edenin Levent Ersöz olduğunu öğrendim.”

Ergenekon davasında o dönemde tutuklu olarak yargılanan emekli Albay Atillâ Uğur, Başaran’a ABD Büyükelçiliği Siyasi Müsteşarı John Kunstadter ile “ne tür ilişkiniz var?” diye sordu. Başaran Kunstatder’le gazeteci olarak görüştüğünü söyledi. Başaran’ın tanık olarak verdiği ifadesinde birçok maddi yanlışın bulunduğuna dikkat çeken Uğur, “Uydurma Ergenekon örgütü ile ilgili bilgiler vermeniz için baskı gördünüz mü? Çünkü Şubat 2009’da Savcı Zekeriya Öz tarafından alınan ifadeniz ‘Şüpheli’ sıfatıyla alınmış; sonra nasıl olduysa ‘tanık’ olmuşsunuz” dedi.

Nuray Başaran, Levent Ersöz ile makam odasında 4-5 defa görüştüğünü bu görüşmelerden bazılarında davada tutuklu yargılanan emekli Albay Hasan Atilla Uğur’un da bulunduğunu belirtti. Ancak Başaran, duruşmada hazır bulunan Uğur’u teşhis edemedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese bile Başaran’ı “Nuray Hanım, doğruyu söyleyeceğinize yemin ettiniz” diye uyarmak zorunda kaldı! Nuray Başaran şimdi TRT Genel Müdürü olmak istiyor.

Hikmet Çiçek