Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: ''Enerji krizinden çıkış için Rusya dostluğu şart''

VATAN PARTİSİ BASIN BÜROSU

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ulusal Kanal Çıkış Yolu Programında Ulusal Kanal Ankara Temsilcisi Gürkan Demir ve Aydınlık Gazetesi Ankara Temsilcisi İsmet Özçelik’in gündeme dair sorularını yanıtladı.

Ulusal Kanal Ankara İl Temsilcisi Gürkan Demir, Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’e Türkiye’deki enerji kullanımı ve enerjiye olan zamları sordu. Soruya cevap veren Dr. Doğu Perinçek, “Bugün dünyada çok ciddi bir enerji bunalımı ufukta gözüküyor, başladı bile. Enerji fiyatları, doğalgaz fiyatları dünya çapında yükseliyor. Türkiye’de zamlar yapıldı ama asıl 2022 yılı neden çünkü bu seneki sözleşmeler geçerli ama Türkiye, 1 Ocak’tan itibaren 2022 yılında yeni doğal gaz sözleşmeleri yapmak durumunda. Doğal gazda fiyat patlaması demek, geçende bizim Merkez Karar Kurulunda Cengiz Çakır hocamız (Vatan Partisi’nin Çiftçi Bürosu Başkanı) doğal gaz fiyatında yükseliş, tarımda kriz demektir diye söyledi. Çünkü tarım mazot kullanıyor ama doğal gaz her yerde kullanılıyor. Doğal gaz fiyatlarında bir yükseliş Türkiye’ye 2 yoldan yansıyacak. Birincisi ithal ettiğimiz malların fiyatları yükselecek çünkü sanayide önemli ölçüde ithal ettiğimiz girdiler kullanılıyor, sanayi girdilerinin fiyatları yükselecek ve dolar olarak avro olarak yükselecek. İkincisi Türkiye’nin ithal ettiği doğal gazdaki yükseliş dolayısıyla ikinci bir yükseliş olacak yani Türkiye’de doğal gaz fiyatlarının yükselişi çift etkiler yapacak. Bu daha ciddi oranlarda enflasyon anlamına geliyor. Tabii dolar ve avroya bağlı olduğu için girdiler önemli, sert gelişmeler yaşayacağız. O bakımdan Türkiye 2022 yılında önemli bir karar yılıma giriyor. Yani karar yıllarına giriyor. Türkiye’nin önünde devrimden başka bir şey yok. Türkiye üretim devrimine girecek, bu dünya ölçeğindeki krizi ülkenin verebileceği tek bir cevap var o da üretim devrimi. O bakımdan son derece önemli 2022, 2023 Türkiye için, karar yılları olacak” dedi.

“AMERİKA, TÜRKİYE’YE DE RUSYA’YA DA TEHDİT”

Vatan Partisi liderine ‘Türkiye doğalgaz bulabilecek mi?’ sorusu yöneltildi. Perinçek, Türkiye’nin doğalgazı tedarik ettiği komşu ülkelerin isimlerini ve tedarik edilen miktarı Ulusal Kanal seyircileriyle paylaştı.

Rusya ile ilişkilerin bu süreçte öne çıktığını söyleyen Perinçek, “Demek ki bizim enerji güvenliğimiz komşularımızda, dolayısıyla dış siyasetimizle ekonomik siyasetimizin birbirine bağlandığı bir döneme giriyoruz. Yani Rusya ile ilişkilerimizin iyi olması lazım çünkü Rusya devletiyle de Putin’in partisiyle de sürekli görüşmeler yapıyoruz ve Vatan Partisi olarak hatta iki ayda bir Birleşik Rusya partisinin dışişleri başkanı İstanbul’a geliyor, arkadaşlarımız Rusya’ya gidiyor, görüşmeler yapıyorlar, bizim Rusya’dan özel fiyat alma şansımız var Türkiye olarak” dedi.

Rusya’da yapılan FETÖ operasyonunu değerlendiren Vatan Partisi lideri, “Bakın bu Rus devletinin stratejik bir tavır aldığını gösteriyor. Yani bana ne ya FETÖ Türkiye’nin başındaki bir belâ beni ilgilendirmez demiyor. Yani stratejik olarak bakıyor. Türkiye’nin içindeki Amerika da Rusya için bir tehdit. FETÖ, Rusya için de bir tehdit. Çünkü Amerika nerede bir ağırlık oluşturduysa o sonuç itibariyle yalnız Türkiye için değil, Rusya için de tehdit, Çin için de tehdit, İran için de tehdit, Cezayir için de tehdit, Suriye için de tehdit, bunu görmemiz lazım. Yani stratejik bakış bu ve işte Atatürk, Enver Paşa, Talat Paşa, İttihat Terakki, o bizim son 200 yıldır Türk devrimci geleneğinin stratejik bir bakış açısı var. O zamanki liderlerimiz hep dünya stratejisini çok ciddi bir şekilde izleyen kurmaylar, işte sivil de olsalar. Talat Paşa da sonuçta bir posta memuru ama sonuç itibariyle bir strateji uzmanıydı. Ondan sonra hepsi ciddiyetle izliyorlardı, tartışıyorlardı. Birinci Dünya Savaşı’na girdiler falan filan zamanını falan hep bu strateji tartışmaları ile seçtiler. Atatürk onların en parlak temsilcisiydi. Öyle bir devlet geleneğimiz var. Osmanlı da öyleydi. Selçuklu da öyleydi, Göktürkler de öyleydi. Onlar da öyleydi. Yani bu devletler böyle yalnız elinde yalın kılıç askeri olan devletler değil, tepesinde büyük strateji uzmanlarını barındıran büyük devlet adamları. Onun için okyanustan okyanusa devletler kurduk. Şimdi o Türk devletinin o tarihi birikimi, binlerce yıllık tarihi birikimi ile uyuşmayan, küçük devletlere özgü, ondan sonra şirket yönetimlerine falan benzeyen ticari hayatta görülebilecek bazı maalesef manzaralarla karşılaşabiliyoruz” diyerek Türkiye ve Rusya’nın çıkarlarının ortak olduğunu vurguladı.

“İBRAHİM KALIN NATO’YA BAĞLI OLABİLİR AMA TÜRKİYE BAĞLI OLMAYACAK”

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın ‘NATO’ya kayıtsız şartsız bağlılık’ açıklamalarını değerlendiren Perinçek, “NATO bizi bölüyor. NATO, PKK’ya silah veriyor. 15 Temmuz darbesini NATO yaptı. Yani 15-16 Temmuz gecesi, Türk Silahlı Kuvvetleri NATO’nun Gladyo’sunu ezdi temizledi. Biz NATO’yu Türkiye’de zindana tıktık. Bugün Türkiye’de NATO, yer altı NATO’su Türkiye’nin zindanlarında. Nasıl bir bağlılık bu yani? Ama şöyle, Sayın İbrahim Kalın, NATO’ya bu derece fedakarca bağlı olabilir, ama Türkiye NATO’ya bağlı olmayacak. Hatta NATO’dan çıkacak önümüzdeki süreçte. Yön o yönde yani Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’yi bölüyor. Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’yi batırmaya çalışıyor” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın açıklamalarının yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Batı hegemonyası artık bitmiştir. Yeni bir uluslararası sistem ortaya çıkıyor’ tespitini değerlendiren Perinçek, “Bu çok stratejik tespit. Şimdi dünyanın son derece parlak isabetli bir analizi. Çok özlü. Batı hegemonyası bitmiştir diyor. Aslında Amerika’nın tek efendilik iddiası dünyada bitmiştir diyor. Somut örnekleri geçiyor, diyor Afganistan’da şey oldu, başarısızlığa uğradı terk etmek zorunda kaldı. Ondan sonra bu örnekleri de veriyor ve tabii Suriye’de falan da arkasından oralara geliyor. Dolayısıyla sürece çok esaslı bir şekilde teşhis koyuyor Sayın Cumhurbaşkanımız. Zaten Birleşmiş Milletler’de de sarkacın ağırlığı ekonomide Asya’ya kaymaktadır şeklinde tespit yapmıştı ve sayın Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu da hep ısrarla kaç yıldır o da 3-4 yıldır Asya Uygarlığı’nın yükseldiğini, Asya çağına girdiğimizi çeşitli ifadelerle belirtiyorlar. Bugünkü stratejik yönelişin özeti. Şimdi bu özeti yaptıktan sonra kalkıp da Spiegel’e sayın İbrahim Kalın'ın o açıklamaları yapması hayret verici” dedi.

“KKTC VE ABHAZYA 6’LI PLATFORMA KATILMALI”

Bölgede komşu ülkelerin iş birliği içinde olması gerektiğini vurgulayan Perinçek KKTC ve Abhazya’nın da dahil olduğu bir 8’li platformun gerekliliğini savundu. Perinçek şunları söyledi, “Abhazya’yı ve KKTC’yi de buradan sayın Cumhurbaşkanımıza ve yine Rusya Federasyonu sayın Devlet Başkanı Putin ve sayın Azerbaycan Cumhurbaşkanımızı Aliyev’e sesleniyorum: O altılı platforma Abhazya’yı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de alalım ve 8’li platform yapalım. Bu Kafkas barışını Doğu Akdeniz'e de indiren çok önemli bir siyasi atak olur ve bölgede barışı, istikrarı getirecek olan budur. Abhazya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de 6’lı platforma alınmasını bir kez daha buradan bu altılı platformun liderleri olan sayın Tayyip Erdoğan’a sayın ilham Aliyev’e öneriyoruz. İran da zaten altılı platformun içinde. Senin Reisi’ye de öneriyoruz, ona da öneriyorum. Zaten Gürcistan ve Ermenistan altılı platformda Kafkas barışının içine alınan ülkeler, o da faydalı yararlı. Onların da yararına. Zaten başka bir şey yapamazlar ki Türkiye, İran, Rusya, Azerbaycan anlaşmış sen onların arasında Gürcistan ve Ermenistan olarak ancak o anlaşmaya uyum göstererek refaha ilerleyebilirsin, bağımsız yaşayabilirsin. Huzur ve barış inşa edebilirsin”

“DOĞU AKDENİZ’DE TÜRKİYE YALNIZ KALMAMALI”

ABD’nin, Yunanistan Dedeağaç’taki askeri üssüne dair konuşan Doğu Perinçek, “Türkiye’yi üstlerle ABD kuşatmış, özellikle Yunanistan. Ege’deki üstlere bakalım Dedeağaç da Amerikan üssü. Dedeağaç öyle bir şey ki, elimizi uzatsak değecek yani. Rusya, Suriye de iyi ki var. Suriye’nin toprak bütünlüğü için var. Suriye parçalanırsa ne olacak, Kürdistan projesi ve Doğu Akdeniz’e kadar uzanacak. ABD Türkiye’yi kuşatıyor. Rusya kuşatmıyor ki. Rusya Doğu Akdeniz’de de olsun ki ABD tehdidini orda da göğüsleyelim. Ne sormuştunuz ABD Yunanistan’ı Türkiye’ye salar mı değil mi? ABD, İsrail, Yunanistan birlikte Türkiye’ye karşı tatbikat yapıyorlar. İsrail küçümsenecek bir ülke değil bunun yanında Fransa da var. Türkiye’nin yalnız kalmaması lazım” dedi.

“CHP, HDP’LEŞTİ”

HDP’nin 11 maddelik programına destek veren Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Vatan Partisi lideri, “CHP HDP'leşti. Bakın CHP yönetimi CHP demeyelim de bir hatırası var tabanında çok değerli bir birikim var ama CHP yönetimi HDP’lileşti, HDP'den farklı bir politikası kalmadı” dedi

Terörist mahkemelerinin geçersiz kılınması gerektiği söyleyen programa, “Yani yargının kararlarını siliyor, bu bir darbe demek. Tamamen hukuku alt üst eden yargıyı ortadan kaldıran bir madde. O ancak işgal orduları tarafından ya da bir askeri darbeyle gelir. Bu kararları tanımıyorum denmesi Cumhuriyet Halk Partisi siz bunu HDP'den okudunuz ama CHP'nin kendisi de yargı kararlarını tanımadığını ifade etti. KHK ile devletin içinden uzaklaştırılan kişileri mahkum edilmiş olsalar bile tekrardan devlete alacağız dedi” vurgularını yaptı.

“ORADA TÜRKİYE’Yİ BÖLEN BİR TASLAK VAR”

CHP, İyi Parti, Deva, Gelecek, Saadet ve Demokrat partilerinin parlamenter sistem çalışmalarını değerlendiren Perinçek, “Şimdi bakın, parlamenter sistem sevimli bir şey. Yani Türkiye’nin 1876’dan beri inşa ettiği bir yasa geleneği var. O esas olarak parlamenter sistem ve Türkiye için, bizim bünyemize uyan doğru olan o parlamenter sistemdir ama bu partiler parlamenter sistem başlığı altında yani Türkiye’nin anayasa geleneğine sığınarak, demin söylediğiniz gibi, özerklik, tarikatlar ve cemaatlere özgürlükler gibi Batı’dan dayatılan anayasayı getirmeye çalışıyorlar. Onun da ispatı nedir? O Kabaoğlu’nun getirdiği anayasa gerekçesi. Yani orada tam bir anayasa metni yok ama benim de dosyalarımda duruyor. Orada Türk’ü anayasadan çıkartan, Türk milleti kavramını anayasadan çıkartan, özerklik vs. yoluyla idari/mali alanda Türkiye’yi bölen bir taslak var. Onun için bu aldatıcı olmamalı. Parlamenter, güçlendirilmiş parlamenter sistem. Bu şekere bulanmış bir Türkiye’yi bölme planı. O “güçlendirilmiş parlamenter sistem”, o üstüne konan şeker. Bir de ne var? İçinde zehir var. Zehrin üzerine şekerle kaplıyorlar. İşte şimdi yumurtlamalar başladı. Yumurtlama diyeceğim ben buna! Yumurtlamadan başka bir şey diyemem. İşte Amerikan yumurtlamaları çıkmaya başladı, şu Abant’ta çıkan bir yumurtlamadır. Yani ikiz ihanet yasaları oradan böyle başını çıkartmaya başladı ve yapmak istedikleri anayasa bu. Yoksa güçlü bir parlamentonun, meclisin güçlendiği vs. bizim Türkiye’nin anayasa geleneğine dönmek değil işte bunlar” diyerek niyetleri Türkiye’nin anayasa geleneğinin olmadığını söyledi.

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’in katıldığı Çıkış Yolu programının tamamını izlemek için: