TGB 1 Mayıs'ta neden Kadıköy'de?

TGB, kamuoyuna yaptığı açıklama ile neden 1 Mayıs'ta Kadıköy'de olacaklarını açıkladı. TGB Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, "Kadıköy 1 Mayıs'ının kürsüsü Cumhuriyet Devrimine, bağımsızlığa, bölücülüğe prim vermeyen Türk-Kürt kardeşliğine yaslanan kürsüdür. Grupların değil işçilerin çoğunlukta olacağı kürsüdür. Emekçi halkımızın benimsemediği simgelerin değil onların bağırlarına bastıkları simgelerin yükseleceği kürsüdür" denildi.

İşte TGB Genel Merkezi'nden yapılan o yazılı açıklama

Düzen orta yerinden çatırdıyor. AKP ve Cemaat'i yani bu ülkedeki Amerikancı iktidarı toptan süpürecek halk hareketinin yapacağı yeni atakların eşiğindeyiz. Özgürlüğümüzü kazanmak yalnızca bize bağlı. Geleceğimiz bu ülkeyi var eden milyonlarca gencin, köylünün, işçinin, vatanseverin ellerindedir.

Mayıs ayı eylem ayıdır! Tarihi yazma yetkisini Cumhuriyet yıkıcılarının elinden söke söke aldık. Aynı kararlılıkla ilerliyoruz. Türkiye'yi tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir milli devrimin kesin sonuçlarına ulaştırana kadar durmak yok.

Türk bayrağını ve Mustafa Kemal portresini kuşanan Yatağan işçisini iktidar yapana kadar yürüyoruz. Seyitömer'de direnen işçilerin baş tacı olduğu Cumhuriyeti kurana kadar mücadeleye devam.

Vatanımızın tüm sorunlarının düğümlendiği yere emekçi halkımız yüklenecektir. Türkiye işçi sınıfının çıkarları emperyalizmle, gericilikle ve bölücülükle taban tabana zıttır. Emekçi kitleler çokuluslu şirketlerin kamuyu yağmalamasına isyan ediyor. Yaratılmaya çalışılan cemaat toplumuna karşı biat etmeyen örgütlü emek hareketi direnişe devam ediyor. İşçi sınıfımızın ezici çoğunluğu etnik ve mezhepsel ayrışmalara karşı Türk bayrağının ve Mustafa Kemal'in birleştiriciliğine sarılıyor.

1 Mayıs'ta tek gerçek kurtarıcı olan emekçi halkımızın doğru programla buluşmasına destek olmak devrimcilerin tarihsel sorumluluğudur. O program Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran değerlerin emperyalizme, gericiliğe ve bölücülüğe karşı birleştiriciliğidir. Türk bayrağı ve Mustafa Kemal'dir. İşçi sınıfı bu değerlerin aşağılandığı, aksine bölücü simgelerin bayraklaştığı meydanları benimsememektedir. Mesele "şu meydan onun, bu meydan benim" meselesi değil, meydanlardaki kürsüleri hangi ilkelere yaslanarak kurduğumuzdur.

Kadıköy 1 Mayıs'ının kürsüsü Cumhuriyet Devrimine, bağımsızlığa, bölücülüğe prim vermeyen Türk-Kürt kardeşliğine yaslanan kürsüdür. Grupların değil işçilerin çoğunlukta olacağı kürsüdür. Emekçi halkımızın benimsemediği simgelerin değil onların bağırlarına bastıkları simgelerin yükseleceği kürsüdür.

Devrimcilerin amacı sadece "yasağın üstüne gitmek" değildir. Geniş kitleler direnişin meşruiyetini içselleştirdiği zaman yasaklar un ufak olur. Örneklerini Gazlı 29 Ekim'de, Silivri eylemlerinde ve Haziran Ayaklanması'nda gördük. Taksim'de 1 Mayıs kutlamak halkımızın meşru talebidir. Ancak bu talebi kimlerin ne tarafa saptırdığı sorusu belirleyicidir. Sazı eline alan dar gruplar Taksim'i birleştirici siyasetten arındırılmış içi boş ve halkın benimsemediği bir söyleme indirgeyerek emekçi halkla birleşme şansını çoktan kaçırmıştır.

Bizler 100 metre değil 10000 metre koşucularıyız. Altına gireceğimiz her işi Türkiye halkının toplam mücadelesini nasıl yükseltiriz sorusuyla birleştiririz. Öyleyse cevap bellidir. Kadıköy 1 Mayıs'ı gerek Cumhuriyet vurgusuyla gerek kitleselleşme olanaklarıyla Türkiye işçi sınıfının çıkarlarını temsil etmektedir.

TGB emekçi halkının çıkarını gördüğü yerde olacaktır. Çünkü TGB kaderini emekçi halkının kaderiyle birleştirmiş devrimcilerin örgütüdür.

ulusalkanal.com.tr